Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş: CHP lideri kapıdan dönmez

Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş, Kılıçdaroğlu'nun TÜİK, MEB ve ET ve Süt Kurumu ziyaretini değerlendirdi, Kılıçdaroğlu'nun neden enerji yaratamadığını açıkladı. Yarkadaş, "Devletin kurumuna gidip içeri giremeyen ve her seferinde eli boş dönen bir lider, güç gösterisi yapamaz." dedi.

Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş: CHP lideri kapıdan dönmez

Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş, Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜİK, MEB ve ET ve Süt Kurumu ziyaretini değerlendirdi, Kılıçdaroğlu'nun neden enerji yaratamadığını açıkladı. Yarkadaş, Yarkadaş, "Devletin kurumuna gidip içeri giremeyen ve her seferinde eli boş dönen bir lider, güç gösterisi yapamaz ve güven duygusu oluşturamaz." dedi.

Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş'tan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili sert bir yazı kaleme aldı. Kılıçdaroğlu'nun önce TÜİK, sonra MEB ve son olarak da Et ve Süt Kurumu'na alınmamasını değerlendiren Yarkadaş, "Devletin kurumuna gidip içeri giremeyen ve her seferinde eli boş dönen bir lider, güç gösterisi yapamaz ve güven duygusu oluşturamaz." dedi. Kılıçdaroğlu'nun beklenen enerjiyi yaratmadığını iddia eden Yarkadaş, CHP liderine kimsenin söyleyemediği bilgiyi köşesinden duyurdu.

İşte Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş'ın Meral Akşener CHP’yi neye benzetti? başlıklı yazısı:

“Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’’ sorusu gündemin birinci maddesi haline geldi. Bu da gayet doğal… Çünkü; dün de ifade ettiğim üzere, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin genel başkanları fark edememiş olsa da Türkiye seçim sürecine “resmen’’ girdi. Artık herkes, adayları konuşuyor.

Açık ve net mesaj

Sürecin resmen başladığını hisseden iş insanları ise geleceğe dair bir pozisyon alabilmek için siyasi partileri daha sık ziyaret ediyor. Bu ziyaretlerden biri de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in makamında gerçekleşti. Akşener, kabul ettiği iş insanları ile sohbet ederken, konu haliyle cumhurbaşkanı adaylığına geldi. Akşener, kendisini ziyaret eden iş insanlarına “Sayın Kılıçdaroğlu kimi işaret ederse, kimi isterse biz sonuna kadar onu destekleyeceğiz’’ dedi.

“O tavrını unutmadık’’

Dün, bu ziyarete katılan bir iş insanı ile konuştuk. İş insanımız, Akşener ile yaptıkları görüşmeden hayli memnun ayrıldıklarını belirtirken, başka detaylardan da bahsetti. Akşener, oldukça sıcak geçen sohbette, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan övgüyle söz ediyor. İYİ Parti lideri, “Biz 2018 yılında seçime giremiyorduk. O gece gidip Kemal Bey’den 15 milletvekili istedim. Tereddüt etmeden bu isteğimizi gerçekleştirdi. O tavrını unutmamız mümkün değil’’ ifadesini kullanıyor.

CHP için ilginç benzetme

Sohbet esnasında, CHP’nin tarihsel kimliğine ve önemine de vurgu yapan Akşener, “CHP çok büyük parti. Biz henüz yeniyiz. CHP adeta Koç Holding gibi…” diyor. Ardından ise gülerek, “Şimdi Koç Holding’in başını da ağrıtmayalım. Belki doğru bir örnek olmadı. CHP büyük parti…’’ diyerek sözlerini “düzeltiyor.”

CHP’yi övdü

Tabii burada Akşener, KOÇ örneğini verirken, CHP’nin “köklü, güçlü ve birikim sahibi’’ olduğuna vurgu yapıyor. Ancak sohbetin en önemli kısmı, sanırım Akşener’in ilk kez ve açıkça “Kemal Bey kimi isterse onu destekleyeceğiz’’ demesi… Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin katı tutumunu yumuşatmış gibi görünüyor.

Konuştuğum İYİ PARTİ kurmayları ise bu pozisyon değişikliğini “Sayın Kılıçdaroğlu adaylık konusunda ısrar ederse, bunun siyasi sorumluluğunu CHP ve kendisi üstlenir” şeklinde yorumluyor. İYİ Partililer, bu sözleriyle “Sorumluluk almayız’’ mesajı veriyor.

Top Kılıçdaroğlu’na geliyor ama…

Anlaşılan o ki; Ümit Özdağ’ın çıkışıyla sıkıntıya giren ve dün de yazdığım üzere bunu yakın çevresine açıkça ifade eden Mansur Yavaş faktörü, ‘kısa’ bir süreliğine buzdolabına konulacak. ABB Başkanı Yavaş zaten dün “Ben kamu görevlisiyim, işimi yapıyorum’’ diyerek kendisini tartışmanın dışına çekti.

Ekrem İmamoğlu da benzer bir taktik uygulayarak “Adayım Kılıçdaroğlu’dur’’ dedi ve CHP liderine önemli bir ‘pas’ attı. İmamoğlu, bu tavrıyla aslında Kılıçdaroğlu’na “Adaylığınızı artık açıklayın, aday değilseniz de bilelim’’ mesajı verdi.

Bakalım CHP lideri Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu’nun “şimdilik geriye çekilme’’ stratejisini nasıl okuyacak ve hangi hamleleri yapacak?

Kılıçdaroğlu neden rüzgar yaratamıyor?

En sona yazacağımı en başa yazayım: “Dost acı söyler…’’

Gelin şimdi ise “acı’’yı konuşalım…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmak istediği çok net. Zaten bu isteğini yakın çevresine de ifade ediyor. “Türkiye’nin önünü açabilecek başka bir kişi görsem, aday olmayı belki düşünmezdim’’ diyor.

Kılıçdaroğlu belki de ilk kez bu denli net konuşuyor ve bir hedef koyuyor ama CHP liderinin istekleri ile toplumun beklentileri uyuşuyor mu acaba?

Et ve Süt Kurumu'na giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kuruma girişine izin verilmedi! Kılıçdaroğlu randevu talebinin ise kabul edilmediğini söylediEt ve Süt Kurumu'na giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kuruma girişine izin verilmedi! Kılıçdaroğlu randevu talebinin ise kabul edilmediğini söylediGündem

Gerçekleri konuşalım

Önceki gün TV 100’de söyledim.

Bir kez de buradan ifade edeyim:

Ben toplumda Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin bir enerji ve heyecan dalgası hissetmiyorum. En başta; CHP’lilerle sohbet ettiğinizde bunu açıkça görüyorsunuz. Kılıçdaroğlu adaylığa ilişkin net mesajlar vermesine rağmen, ortaya atılan isimlerin günlerce konuşulması bile bunun en açık işareti. Seçmen, Kılıçdaroğlu’na yönelik bir eğilim içinde olsa, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ya da diğer isimler konuşulur muydu? Kılıçdaroğlu sık sık “Başkanlarımız işlerini yapacak’’ demek zorunda kalır mıydı?

Gelelim esas soruya:

Peki Kılıçdaroğlu bu enerjiyi neden yaratamıyor?

Sebebi çok basit…

Okuyalım…

O görüntü hiç doğru değildi!

Bunları etrafında Kılıçdaroğlu’na söyleyebilecek hiç kimse kalmadığı için, bu köşeden yazayım.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önce TÜİK ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ardından ise ESK’ya alınmaması ve orada hiçbir yetkisi olmayan bir personelle konuşup geri dönmesi, “güçsüzlük görüntüsü’’ veriyor ve “güven duygusu’’ yaratmıyor.

Türk seçmeni, liderde ve partide üç şey ister: “Güç, güven ve heyecan…’’

CHP lideri kapıdan dönmez…

Devletin kurumuna gidip içeri giremeyen ve her seferinde eli boş dönen bir lider, güç gösterisi yapamaz ve güven duygusu oluşturamaz. Dolayısıyla heyecan da yaratamaz. Ve ne yazık ki; o lider “inandırıcılık’’ sorunu yaşar.

Bu sadece bir sebep…

Kılıçdaroğlu’nun artık hiçbir anlamı olmayan son üç ziyareti, “siyasi zaafiyet’’ görüntüsü yaratmaktan ve AKP’yi olduğundan daha güçlü göstermekten başka hiçbir işe yaramıyor.

Başlıktaki sorumuzun tek yanıtı bu değil kuşkusuz…

Ancak bu örnek, enerji eksikliğindeki çok önemli bir kriterdir…

Kılıçdaroğlu’nun kurmayları bu gerçekleri keşke CHP liderine anlatabilse…