Korona kabusunda bugün!.. Öldürmeye, bulaşmaya devam ediyor!

İtalya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 766 kişi artarak 14 bin 681’e yükseldi.

Fransa'da Kovid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı son 24 saatte 588 artarak 6 bin 507'ye yükseldi

ABD'de yeni tip korona virüs salgınında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 921 artarak 6 bin 58'e yükseldi.

İspanya'da Kovid-19 salgınından hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 932 artarak 10 bin 935'e çıktı.

İran'da son 24 saatte yeni tip korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 134 artarak 3 bin 294'e yükseldi.

ABD'de Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 6 bini geçti

ABD'de, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 921 artarak 6 bin 58'e yükseldi.

Dünyada salgının etkili olduğu ülkeler listesinde ilk sırada bulunan ABD'de, vaka ve ölü sayısı her geçen gün hızla artıyor. Johns Hopkins Üniversitesinin paylaştığı son verilere göre, ülkede virüsün bulaştığı kişi sayısı son 24 saatte 28 bin 879 artışla 245 bin 601'e, ölü sayısı da 921 artışla 6 bin 58'e çıktı. Dünya genelinde ABD'yi 117 bin 710 vakayla İspanya ve 115 bin 242 vakayla İtalya takip ediyor.

ABD'de salgının merkezi New York

ABD genelindeki eyaletlere bakıldığında, ülkede salgının en fazla etkili olduğu bölgeler arasında New York ve komşusu New Jersey öne çıkıyor. New York eyaletinde dün 84 bin 46 olan vaka sayısı 8 bin 697 artışla bugün 92 bin 743'e çıkarken, New York'u 25 bin 590 vakayla New Jersey, 11 bin 126 vakayla California takip ediyor. Can kaybı bakımından da New York 2 bin 468 ölümle ilk sıradaki yerini korurken, onu 537 ile New Jersey ve 417 ile Michigan eyaletleri izliyor.

İngiltere'de Kovid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı 24 saatte 684 artarak 3 bin 605'e yükseldi

İngiltere Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, 684 can kaybıyla şimdiye kadarki en yüksek günlük artış kaydedilirken, vaka sayısı da 4 bin 450 artarak 38 bin 168 oldu.

Son 24 saatte 11 bin 767 test yapılırken, toplam test sayısı da 173 bin 874'ye yükseldi.

Ülkede, kısmi karantina kararının etkileri görülmeden önce vaka ve ölü sayısının birkaç hafta daha artmaya devam etmesi bekleniyor.

Tokyo Valisi'nden Japonya hükümetine "acil durum ilan edin" çağrısı

Japonya’nın başkenti Tokyo’nun Valisi Koike Yuriko, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı Japonya hükümetinden "acil durum ilan etmesini" istedi.

Ulusal basındaki haberlere göre Vali Koike, düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs salgınına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Koike, vakaların çift haneli rakamlarla yükseldiğini belirterek, başkentin büyük bir krizin eşiğinde olduğuna işaret etti.

Hükümete, muhtemel bir krize karşı "acil durum ilan etmesi" çağrısında bulunan Koike, "Eğer ülke bir hamle yaparsa, bu hamle halka kuvvetli bir mesaj gönderir. Bu hamle, hazırlanma aşamasındaki ekonomik paketle de birleşirse bu da Tokyo'ya büyük destek olur." ifadesini kullandı.

Koike, acil durum ilan edilmesi halinde halka açık tesis ve faaliyetlerin askıya alınacağını ve halktan evlerinde kalmalarını isteyebileceğini söyledi.

Japonya'da virüsten ölenlerin sayısı 86 olurken, vaka sayısı da 3 bin 683'e yükseldi.

Hollanda'da Kovid-19 vaka sayısı 15 bini aştı

Hollanda'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında vaka sayısı son 24 saatte bin 26 artarak 15 bin 723'e ulaşırken, ölü sayısı 148 artışla bin 487 oldu.

Sağlık Bakanlığına bağlı Sağlık ve Çevre için Devlet Enstitüsü (RIVM), Kovid-19'la ilgili bilgileri güncelledi.

RIVM'nin açıklamasına göre, ülkede son 24 saatte 502 kişinin daha tedavi altına alınmasıyla hastaneye kaldırılan kişi sayısı 6 bin 286'ya ulaştı.

Kovid-19 görülen kişi sayısı bin 26 artarak 15 bin 723'e, virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı da 148 artışla bin 487'e çıktı.

Hayatını kaybedenlerin çoğu 80 ila 84 yaş arasında, yüzde 95'i de 65 yaş üstü kişiler oldu.

Hastalık belirtileri bulunan herkesin test edilmemesi nedeniyle vaka sayısındaki gerçek rakamın daha yüksek olduğu ifade edildi.

Ulusal Yoğun Bakım Değerlendirme Vakfı (NICE) da 1159 Kovid-19 hastasının yoğun bakımda bulunduğunu açıkladı.

Singapur'da Kovid-19 salgını nedeniyle kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Güneydoğu Asya ülkesi Singapur'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 1 ay kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Merkezi Singapur'da bulunan Channel News Asia televizyonunun internet sitesindeki habere göre, Başbakan Lee Hsien Loong, gelecek hafta başından itibaren 30 gün boyunca kilit sektörler ve zorunlu ihtiyaçları karşılayan işletmeler dışındaki tüm iş yerlerinin kapatılacağını ve tüm okulların uzaktan eğitime geçeceğini açıkladı.

Başbakan Lee, gıda şirketleri, marketler, hastane ve kliniklerin açık kalacağını, su, elektrik, doğal gaz, ulaştırma ve bazı bankacılık hizmetlerinin sürdürüleceğini, ayrıca küresel arz zinciri içinde anahtar önemi olan sektörlerdeki çalışanların sosyal mesafe kurallarına uyarak işlerine gidebileceği belirtti.

Salgının yayılmasını önlemek için başından bu yana aşamalı olarak kitlesel hareketliliği azaltmaya yönelik tedbirler aldıklarını ifade eden Lee, "Şimdiye dek salgını kontrol altında tutmayı başardık ancak mevcut eğilime baktığımızda eğer daha ileri adımlar atmazsak işler kötüye gidebilir ya da yeni bir salgın öbeği bizi zor durumda bırakabilir. Bu adımları şimdi atmalı ve vaka sayılarının artmasını önlemeliyiz." ifadesini kullandı.

Singapur Sağlık Bakanlığı, bugün yaptığı açıklamada, son 24 saatte 49 yeni vakanın tespit edildiğini ve 1 kişinin yaşamını yitirdiğini, toplam vaka sayısının 1049'a, can kaybı sayısının ise 4'e yükseldiğini duyurmuştu.

Tekil vakaların temas geçmişlerinin izi sürülüyor

Singapur, Güneydoğu Asya'daki merkezi konumu dolayısıyla virüsün ilk yayıldığı ülkelerden biri olmasına karşın, vaka sayısı ve can kayıplarının görece az olması dikkati çekiyor.

Ülke içinde kitlesel hareketliliği azaltmaya yönelik tedbirlerin erken aşamada alınmaya başlamasının yanı sıra, tekil vakaların temas geçmişlerinin izinin sürülmesinin salgının kontrol altında tutulmasında etkili olduğu tahmin ediliyor.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs şu ana dek dünyada bir milyondan fazla kişide tespit edildi, virüs nedeniyle 50 bini aşkın kişi hayatını kaybetti.

İran'da 800 gram ağırlığındaki bebek korona virüsüne yakalandı

İran'ın Yazd şehrinde 2 hafta önce dünyaya gelen 800 gram ağırlığındaki bir bebeğin korona virüsü testi pozitif çıktı.

Korona virüsü nedeniyle son 24 saatte 134 kişinin hayatını kaybettiği İran'da Yazd şehrinde 2 hafta önce dünyaya gelen 800 gram ağırlığındaki bir bebeğin korona virüsüne yakalandığı bildirildi. Sadugi Üniversitesi Tıp Fakültesi Başkan Yardımcısı Doktor Mahmud Nuri Şadkam bebeğin prematüre olarak 2 hafta önce dünyaya geldiğini belirterek, "Bebeğin annesinin korona virüsü taşıdığından şüpheleniliyordu. Bebeğin iyi olduğu düşünüyorduk ancak yapılan testler sonucunda bebeğin Covid-19 testi pozitif çıktı" dedi. Virüs taşıdığı tespit edilen bebeğin Yazd Şehid Sadugi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gözetim altında olduğu aktarıldı.

Öte yandan İran'da açıklanan son verilere göre ülke genelinde ölü sayısı 3 bin 294'e, vaka sayısı ise 53 bin 183'e yükseldi.

ABD'den Kovid-19 kan testine onay

ABD Gıda ve İlaç İdaresinin (FDA), yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) tespit edilebilmesi için kanda antikor düzeyini ölçen bir kan testinin "acil durum kullanımına" onay verdiği bildirildi.

"Livescience.com" internet sitesindeki habere göre, FDA, merkezi Kuzey Karolina eyaletinde bulunan "Cellex" firmasının ürettiği kan testi için verdiği onay belgesini, 1 Nisan'da firmaya yolladı.

Sitede yayımlanan belgede, kanda Kovid-19'a karşı üretilen İmmünglobulin M (IgM) ve İmmünglobulin C (IgC) antikorların seviyesini belirlemeyi sağlayan kan testinin Kovid-19 taşıdığından şüphelenilen kişilerde kullanılabileceği belirtiliyor.

Belgede, testin yalnızca yetkili laboratuvarlarda uygulanabileceği uyarısı yapılıyor.

Hastalığı atlatıp yeniden virüsü kapan hastaların teşhisinde etkili

ABD'de ve dünyada Kovid-19 vakalarını tespit etmek için Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) testi kullanılıyor.

Test, geniz ve burun sürüntü örneklerinde virüsün enzim faaliyetini gösteren Ribo Nükleik Asit (RNA) izlerini saptayarak teşhis yapıyor.

Ancak PCR testi, hastalığı bir kez atlattıktan sonra yeniden virüs kapan kişilerde, bunların vücutlarında hastalık sonrasında da hala belirgin seviyede Kovid-19 RNA'sı bulunduğundan sonuç vermiyor.

Kandaki antikorların seviyesi yalnızca vücutta virüs olduğunda arttığından bu tip hastalarda teşhis için kan testlerinin kullanılması gerekiyor.

Uzmanlar, 15 dakikaya kadar sonuç verebilen kan testlerinin, yaygın kullanım açısından 6 ila 7 saatte sonuç veren PCR testlerine göre, daha verimli olacağına dikkat çekiyor.

Almanya'da koronadan ölenlerin sayısı bin 17'ye çıktı

Almanya’da bir günde 6 bin 174 kişinin korona virüse yakalandığının açıklanmasıyla ülke genelinde korona virüs vaka sayısı 79 bin 696 olarak açıklandı. Ülkede hayatını kaybedenlerin sayısı ise bin 17 oldu.

Almanya bulaşıcı hastalıklarla mücadele otoritesi Rober Koch Enstitüsü, günlük olarak yayınladığı korana raporunu açıkladı. Bir günde 96 kişinin hayatını kaybettiği kaydedilen açıklamada, korona virüsü bulaşmış ve tedavisi devam eden hastaların sayısı 54 bin 467 olduğu bildirildi. Korona virüsten tedavi olan hasta sayısının 22 bin civarında olduğu açıklandı. Açıklamada,79 bin 696 korona vakası görüldüğü bildirilirken, hayatını kaybedenlerin sayısının ise bin 17 olduğu bildirildi.

Korona vakasının en çok rastlandığı eyaletin 20 bin 237 vaka ile Bayern eyaleti olduğu, ikinci sırada ise 16 bin 606 vaka ile Kuzey Ren Vestfalya, üçüncü sırada 16 bin 59 vaka ile Baden Württemberg eyaleti olduğu aktarıldı.

Fransa'da Kovid-19'la mücadelede "maske" ve "yatak" krizi!

Fransa'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı mücadelede sağlık çalışanlarının maske yetersizliği ve hastanelerdeki yatak kapasitelerinin aşılması en önemli sorunları oluşturuyor.

Avrupa Birliği'nin (AB) öncü ülkelerinden Fransa'daki sağlık sisteminde, son yıllarda fazla gündeme getirilmese de önemli sorunlar yaşanıyor. Zira hastanelerde çalışan doktor, hemşire ve sağlık çalışanları imkanların ve tıbbi malzemelerin yetersizliği hususlarında şikayetlerini sık sık dile getiriyordu.

Sağlık personeli, hükümetin hızla bir eylem planı hayata geçirmesi için çağrılarını ısrarla yineliyordu.

Kovid-19 salgını da ülkenin tamamına yayılması ve bilançonun her geçen gün ağırlaşmasıyla Fransa'daki sağlık sisteminde şimdiye kadar görülmeyen sorunlar da gün yüzüne çıktı.

"Milyarlarca ve milyarlarca maske stoku yapmanın gereği yoktu"

Virüs hastalarını tedavi eden ve salgınla mücadele eden doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarının maskeleri yetersiz ve çoğu da bu maske olmadan çalışıyor. Bu kişilerin haftalık maske ihtiyacı 40 milyon iken, ülkede bir haftada üretilen maske sayısı sadece 3,3 milyon. Fransa yönetimi, bu eksikliği gidermek Çin'den 1 milyardan fazla sipariş etmek zorunda kaldı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un salı günü yaptığı açıklamada, salgın ortaya çıkmadan önce "Milyarlarca ve milyarlarca maske stoku yapmanın gereği yoktu" demesi de aslında Fransa'nın salgına karşı bir hazırlık yapmadığını gösteriyor.

Macron, nisanın sonunda bir haftada 10 milyon kadar maske üretileceğini söylemişti ancak bu da sağlık çalışanlarının ihtiyacını karşılamayacak.

Maske yetersizliği nedeniyle 100 bin yaşlı hayatını kaybedebilir

Bu maske sorunu, ülkede yaşlı bakımevlerinde kalan yaşlıların da hayatını tehlikeye atıyor.

Söz konusu bakımevlerinde görev yapan sağlık personeli, Sağlık Bakanı Olivier Veran'a gönderdiği mektupta, buralarda kalan kişilerin yaş ortalamasının 85 olduğunu ve birçoğunun kronik hastalığı bulunduğunu belirterek, maske yetersizliği nedeniyle 100 bin yaşlının hayatını kaybedebileceği uyarısında bulundu.

Nitekim, yetkililer tarafından yapılan açıklamada, yaşlı bakımevlerinde Kovid-19 nedeniyle şimdiye kadar 884 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.

Paris'in en iyi hastanelerden Georges-Pompidou Hastanesi Acil Servisi Şefi Philippe Juvin de konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Açıkçası artık az gelişmiş ve fakir bir ülke konumdayız. Bu bir iflastır." ifadelerini kullandı.

Neden Fransa'da maske sorunu yaşanıyor?

Fransa'da salgının ortaya çıkması ve ülkenin tamamına yayılmasının ardından "neden maske sorunu yaşadığı" sorusu tartışma konusu oldu.

Fransız basını ve televizyon kanalları, bu konunun günlerce üzerinde durdu.

Buna göre, ülkede 2009'da Sağlık Bakanlığının 580 milyon, hastanelerin 117 milyon ve devletin 463 milyon maskesi bulunuyordu. Buna ilave olarak da 400 milyon maske sipariş edildi.

2011'de ise stokta kalan maske sayısı 600 milyon olduğu ve maske konusunda belirlenecek stratejide tartışmalar yaşandığı ancak bunlardan bir sonuç çıkmadığı belirtildi.

Maskelerin ömrünün 4-5 yıl olduğu için stokların belli aralıklarla yenilenmesi gerektiği vurgulandı. Fakat 2011'den itibaren maskeler, zamanla tükendi ve yerine yenileri eklenmedi. Salgından önce devlet, bu yıl maskeler konusunda stok yapmamaya karar vererek, yeteri kadar maskeyi elinde bulundurma sorumluluğunu hastanelere verdi.

Merkez sağ Cumhuriyetçilerden (LR) Milletvekili Jean-Pierre Door, kamu yayıncısı France Info'ya yaptığı açıklamada, stokta maskelerin kalmamasına tepki göstererek, "2009'da maske sipariş verildi. Bu maskeler nerede? Son yıllarda maskelerin kullanımını gerektirecek büyük bir sorun yaşanmadı. Bu maskelere neler olduğunu öğrenmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Olivier Veran, yaptığı açıklamada, "9 yıl önce alınan bir karar nedeniyle maske ve tıbbi malzemeler konusunda hazırlığımız yoktu. Eğer tıbbi bir milyar maske ve 600 milyon FFP2 türü maskemiz bulunsaydı, hiç kimse maskeyi konuşmazdı." değerlendirmesinde bulundu.

Yoğun bakımlardaki kapasite sorunu

Fransa'da salgınla yaşanan sorunlardan biri de hastanelerde özellikle yoğun bakım ünitelerindeki kapasite oldu.

Salgının etkili olduğu Paris'in de içinde bulunduğu Ile-de-France ve Grand-Est bölgelerinde bu kapasiteler aşılmış durumda. Bu nedenle bugüne kadar toplamda 439 kişi, başka kentlerdeki hastanelere taşındı.

Uzmanlar, hükümetin kısmı sokağa çıkma yasağı kararı almasının nedeninin hastanelerde yaşanan kapasitesi sorunu olduğunu belirtiyor.

Hükümetin, insanları evlere kapatarak salgının yayılmasını zamana bırakmayı ve böylece hastanelerde yoğunluk oluşmasının önüne geçmeyi hedeflediği değerlendiriliyor.

Çin'de Kovid-19 nedeniyle 4 kişi yaşamını yitirdi

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıktığı Çin'in Hubey eyaletinde 4 kişi daha hayatını kaybetti.

Çin Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamada, Liaoning ve Guangdong eyaletlerinde 29'u yurt dışı, 2'si yurt içi kaynaklı 31 yeni vaka görüldüğü bildirildi.

Hubey eyaletinin Vuhan kentinde son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle 4 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedilen açıklamada, 1727 kişinin tedavi altında olduğu, 163 kişinin de iyileşerek hastanelerden taburcu edildiği bilgisi paylaşıldı.

Böylece Çin'de salgının başından bu yana vaka sayısı 81 bin 620'ye, can kaybı sayısı 3 bin 322'ye ulaştı, 76 bin 571 hasta da iyileşti. 

Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan Kovid-19, kısa sürede ülke geneline ve tüm dünyaya yayılmıştı.

Malezya'da Kovid-19 vaka sayıları bu ay zirveye ulaşabilir

Malezya'daki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarının bu ayın ortasında zirveye ulaşabileceği bildirildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Malezya Misyon Temsilcisi Doktor Lo Ying-Ru, Malezya'da Kovid-19 vakalarının artış oranına dikkati çekerek, "Mevcut veriler göz önünde bulundurulduğunda Malezya'daki vakaların nisan ortasında en yüksek noktaya ulaşması öngörülmektedir." açıklamasında bulundu.

Doktor Lo, Malezya'nın Güneydoğu Asya'da en çok Kovid-19 vakasının görüldüğü ülke olduğuna işaret ederek, "Salgına karşı önleyici tedbirlerin kaldırılması ve halkın koruyucu önlemler almaması durumunda durum daha da kötüye gidebilir." diye konuştu.

Öte yandan ülkenin 4 eyaleti, bu yıl geleneksel Ramazan pazarı kurdurmama kararı aldı.

Kedah, Selangor, Terengganu ve Melaka eyalet liderleri, yaptıkları açıklamada bu sene eyaletlerde Ramazan pazarlarının kurulmayacağını, iftarlık satışlarının başka yöntemlerle gerçekleşeceğini bildirdi.

Libya'da korona virüsten ilk ölüm gerçekleşti

Libya'da koronavirüs sebebiyle ilk ölüm vakasının gerçekleştiği bildirildi.

Hastalıklarla Mücadele Ulusal Merkezi yaptığı açıklamada, vefat eden 85 yaşında bir kadına yapılan testin pozitif çıktığı duyuruldu.

Resmi verilere göre, ilk ölüm vakasının yaşandığı ülkede 11 koronavirüs hasta bulunuyor.

Mısır

Mısır Sağlık Bakanlığı perşembe akşamı yaptığı açıklamada, 6 yeni ölüm ile ülkede koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısının 58'e yükseldiği bildirildi.

Bakanlık bülteninde, yeni 86 vakayla birlikte ülkede koronavirüs hastasının 865'e ulaştığı kaydedildi.

İlk koronavirüs vakasının 14 Şubat'ta duyurulduğu Mısır'da çeşitli önlemlerin yanı sıra kısmi sokağa çıkma yasağı alınmıştı.

Fas

Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, koronavirüsten ölüm kaydedilmediği ülkede 66 yeni tanıyla toplam vaka sayısı 708'e ulaştı.

Bakanlık hastalardan 4'ünün daha iyileştiğini duyurdu. Bugüne kadar toplam 31 kişinin iyileştiği kaydedildi.

Fas'ta ilk koronavirüs vakası 3 Mart'ta duyurulmuştu.

ABD Başkanı Trump'ın ikinci virüs testi de "negatif" çıktı

ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci kez yaptırdığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin de "negatif" çıktığı bildirildi.

Beyaz Saray Başhekimi Sean P. Conley, yaptığı yazılı açıklamada, Trump'ın bu sabah Kovid-19 testi yaptırdığını belirtti.

Trump'ın sağlıklı olduğunu ve herhangi bir hastalık belirtisi göstermediğini ifade eden Conley, testin 15 dakikada sonuçlandığını kaydetti.

Conley, "Başkan Trump'ın test sonucu negatif çıkmıştır." ifadesini kullandı.

Trump, ilk olarak 14 Mart'ta bir virüs testi yaptırmış ve onun da sonucu "negatif" çıkmıştı.

Johns Hopkins Üniversitesinin verilerine göre, ABD'de şimdiye kadar 217 bin 262 kişi hastalığa yakalandı, 5 bin 151 kişi ise hayatını kaybetti.

New Yorklulara dışarı çıkarken Kovid-19'a karşı "Yüzünüzü kapatın" çağrısı

New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında New Yorklulara dışarı çıkarken yüzlerini kapatmaları çağrısında bulundu.

Salgınla ilgili düzenlediği günlük basın toplantısında, Bill de Blasio, "New Yorklulara dışarı çıkarken yüzlerini ev yapımı yüz maskesi, atkı, eşarp, bandana gibi şeylerle kapatmalarını tavsiye ediyoruz.” diye konuştu.

Bill de Blasio, öte yandan vatandaşları tıbbi maske kullanmaktan kaçınmaları için uyararak, bunun hastanelerdeki sağlık çalışanları için maske yetersizliğine yol açabileceği endişesinden kaynaklandığını dile getirdi.

Dünkü basın toplantısında Bill de Blasio, gelecek hafta bekledikleri salgın dalgasına şehirde bulunan hastaneleri hazır hale getirmek için acilen 3,3 milyon N95 türü yüz maskesi, 2,1 milyon cerrahi maske, 100 bin izolasyon elbisesi ve 400 ventilatöre ihtiyaçlarının olduğunu söylemişti.

Daha önceki açıklamalarında yetkililer, sağlık çalışanları, Kovid-19 testi pozitif çıkan hastalar ve hasta bakıcıları dışında insanların yüz maskesi kullanmasına gerek olmadığı tavsiyesinde bulunmuştu.

John Hopkins Üniversitesinin derlediği güncel verilere göre, New York, 92 bin 381 vaka ve 2 bin 373 can kaybı ile ABD’de Kovid-19 salgınından en fazla etkilenen eyaletlerin başında geliyor.

Avustralya’da Kovid-19’dan ölenlerin sayısı 27’ye yükseldi

Avustralya’da ilk vakanın görüldüğü ocak sonundan bu yana yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) hayatını kaybedenlerin sayısı 27’ye, vaka vakası ise 5 bin 314’e çıktı.

Yeni Güney Galler (NSW) ve Victoria Eyalet Sağlık Bakanlıkları, Kovid-19’a yakalanan biri 70 diğeri 75 yaşındaki iki kadın ve yaşı 80'in üzerinde olan bir erkek hastanın hayatını kaybettiğini açıkladı.

NSW’nin Albury ve Wollongong, Victoria eyaletinin Melbourne kentlerinde yaşanan can kayıplarıyla ülke genelinde Kovid-19'dan hayatını kaybedenlerin sayısı 27’ye yükseldi.

Virüsün ilk görüldüğü ocak ayının sonundan itibaren yaklaşık 270 bin kişiye yapılan testlerde 5 bin 314 kişinin virüse yakalandığı, bunlardan 520’sinin iyileştiği kaydedildi.

- Emekli sağlık çalışanlarına göreve dönün çağrısı

Ülke genelinde yükselen can kaybı ve vaka sayısın yayılmasına karşı verilen mücadelede görevlendirilmek üzere, daha önce emekliye ayrılmış doktor, hemşire, eczacı ve ebelerin yanı sıra diğer alanlarda görev yapmış sağlık çalışanlarına göreve dönün çağrısı yapıldı.

Avustralya sağlık sisteminden son 3 yılda emekli olan ancak kayıtları bulunan yaklaşık 40 bin tecrübeli kişinin işe dönmesinin, Kovid-19’a karşı mücadele veren mevcut sağlık çalışanlarına destek ve moral vereceği belirtildi.

Çalışanların çocuklarına ücretsiz bakım

Başbakan Scott Morrison, Kovid-19 nedeniyle gelir kaybı yaşayan işyerlerinin, çalışanlarına her iki haftada 1500 Avustralya Doları (Yaklaşık 900 Amerikan Doları) ödemesi için hazırladığı 130 milyar dolarlık maddi destek paketinin ardından çalışanların çocuklarına kreşlerde ücretsiz bakım hizmeti verileceğini açıkladı.

Çocuk bakımı sektöründeki yaklaşık 13 bin kreşe 1,6 milyar Avustralya Doları (Yaklaşık 970 milyon Amerikan Doları) destekte bulunacaklarını duyuran Başbakan Morrison, çalışan Avustralyalıları mümkün olduğu kadar işte tutmak istediklerini söyledi.

Sağlık ihtiyaçları, egzersiz, temel yiyecek ve ihtiyaç malzemelerinin temini, işe veya okula gitmek haricinde evden çıkılmaması kurallarının yürürlükte olduğu Avusturalya'da, yurt dışından gelenler zorunlu karantinaya alınıyor.

Ülkede, açık veya kapalı alanlarda hane halkı dışında ikiden daha fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklanmış durumda.

Acil durumlar dışında akraba ve ev ziyaretlerinin de yasaklandığı ülkede kurallara uymayanlar para ve hapis cezasına çarptırılıyor.

Kovid-19'a karşı küresel dayanışma kararı BM Genel Kurulu'nda kabul edildi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı küresel dayanışma ve uluslararası işbirliğinin artırılması çağrısı yapan kararı, oy birliğiyle kabul etti.

Norveç, İsviçre, Singapur, Endonezya, Lihtenştayn ve Gana tarafından hazırlanan ve 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 188 ülkenin sponsor olduğu karar, oy birliğiyle kabul edildi.

İlk BM kararı

Söz konusu karar, koronavirüs salgınına ilişkin alınan ilk BM kararı olma özelliği taşıyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle toplanamayan Genel Kurul'da, oylama da yeni kurallar çerçevesinde yapıldı.

Tasarı sunulduktan sonra perşembe yerel saat ile 18.00'e kadar ülkelere itiraz etme hakkı tanındı. Tanınan sürenin dolmasının ardından hiçbir itiraz olmaması üzerine, karar oy birliğiyle kabul edildi ve yürürlüğe girdi.

Koronavirüsün toplumlar üzerindeki yıkıcı etkisine ve ekonomi, küresel seyahat ve ticareti ciddi bir şekilde aksatmasına dikkat çekilen kararda, yoksul ve salgından en fazla etkilenen ülkelere yardım edilmesi gerektiği de vurgulandı.

Salgınına karşı küresel dayanışma ve uluslararası işbirliğinin artırılması çağrısı yapılan kararda ayrıca koranavirüsle mücadelede her türlü ayrımcılık, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı çıkılması ve insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği kaydedildi.

Öte yandan Rusya'nın BM Genel Kurulu'na sunduğu koronavirüs salgınının neden olduğu zorluklar karşısında ticaret savaşlarına son verilmesi ve BM Güvenlik Konseyi onayı olmadan ülkelerin tek taraflı yaptırım kararı almaması çağrısının yapıldığı tasarısı ise kabul edilmedi.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre karara ABD, Avrupa Birliği ve Ukrayna itiraz etti.

BM Genel Kurulu'nda salgın yüzünden oylama yapılamadığı için tasarılar yeni belirlenen kurallara göre ancak oy birliğiyle kabul edilebiliyor.