Prof Dr. Yavuz: Önlemleri çok erken bıraktık, bulaşmayı durduramazsınız
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz Türkiye'deki aşılama oranına dikkat çekti. "Aktif bir aşı kampanyası yapmamız gerekiyor" diyen Yavuz, "Bağışık kişi oranının yüzde 80 olması gerekiyor. Yüzde 80 olmadan diğer önlemlerden vazgeçerseniz, bulaşmayı durduramıyorsunuz" dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz birkaç yıldır görülmeyen ve nezleye neden olan virüs enfeksiyonlarının tekrar sahnede olduğunu vurgulayarak, “Bu yıl nezleye yol açan Rinovirüs gibi diğer solunum yolu virüslerini çok daha erken dönemde görmeye başladık. Grip geçen yıl dünyadan yok olmuştu. Ama önlemlerin gevşetilmesiyle beraber bu yıl veya önümüzdeki sezon grip salgınları da dönebilir. En büyük kaygımız bu. Çünkü yeni ortaya çıkacak grip virüsüne karşı çok daha zayıf olacak toplumun bağışıklığı. Özellikle risk grubundakilerin mutlaka grip aşılarını yaptırması gerekiyor. Grip ve Covid aşısını aynı anda dahi olabilirler hiçbir olumsuz etkileşimi yok” dedi.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın önceki gün açıkladığı İstanbul’daki aşılanma oranları ve Türkiye’nin salgında geldiği son durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Yavuz, 65 yaş üstü grupta tam aşılanmışların oranının halen yüzde 74’lerde olduğuna işaret ederek “Özellikle bu yaş grubunda yüzde 98’leri bulmamız gerekiyor. Ölümlerin çoğu bu yaştaki riskli grupta oluyor. Gençlerde de aşısızlarda ölüm ve ağır hastalık yüksek. Türkiye genelinde çift doz aşılama oranı yüzde 50 civarında. Ölüm sayıları düşüş trendi göstermiyor bu yüzden. Ayrıca maske mesafe gibi korunma önlemlerini çok erken bıraktık. Bu da vaka sayılarındaki artış trendinin uzamasına neden oluyor” dedi.
“65 yaş üstünde tam aşılanma hedefi yüzde 100 olmalı”
İstanbul’daki aşılanma oranlarına değinen Prof. Dr. Yavuz, “65 yaş üstünde ilk doz aşılanma yüzde 91 civarında. Bu çok kabul edilemez aslında. Bunu kapatmamız lazım. Bütün Türkiye’de ise yüzde 85 civarında. O grup halen ölmeye devam eden grup içinde yer alıyor. Aşılanmayan yüzde 15 bile olsa ya da mesela o gruptan iki doz inaktif aşı olanlar var, etkili olamıyor, üçüncü dozlarını olmaları gerekiyor. Biz şu anda hastanelerde aşısını tamamlamamış ya da hala aşı olmamış hastaları görüyoruz. Halen hiç aşı olmamış 65 yaş üstü var. Bu nedenle ölüm sayıları hala yüksek devam ediyor. 65 yaş üstü için hedefimiz yüzde 100, hadi en kötü ihtimalle yüzde 98 olmalı. Bunu sağlamamız lazım ki ölüm sayılarını büyük oranda azaltabilelim” diye konuştu.
“Yüzde 80'e ulaşmadan önlemleri bırakınca bulaşmayı durduramazsınız”
Türkiye genelinde tam aşılı oranının hala yüzde 50'lerde olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, “Aşılamalarımız çok yavaşladı. Biz şu anda enfeksiyonu esas olarak aşı ile kontrol altına almaya çalışan bir ülke olarak, çok daha aktif bir aşı kampanyası yapmamız gerekiyor. Kovidin genç yaş gurubunda ölüm riski düşük olsa bile 25-30 yaş altı hastalananların sayısı arttıkça ölen ve ağır seyreden hasta sayısı da artmış oluyor. Biz aşıyla bir enfeksiyonun toplumda bulaşmasını azaltmak istiyorsak, toplumdaki aşılı oranının, yani toplumdaki bağışık kişi oranının (geçirerek veya aşılanarak) yüzde 80 olması gerekiyor. Ancak o zaman bulaşma azalıyor. Ama bu orana ulaşmadan diğer önlemlerden vazgeçerseniz, bulaşmayı durduramıyorsunuz.” şeklinde konuştu.
“Şuan genişlemiş bir dalga yaşıyoruz”
Prof. Dr. Yavuz şöyle devam etti:
“Diğer önlemlere halen ihtiyacımız var. Maske ve mesafe gibi önlemlere dikkat etmek zorundayız. Bu nedenle de aylardır bir yükseliş trendindeyiz. Eskiden ne olurdu, sayılar yükseliş trendine girince bu önlemler sıkılaştırılırdı, kısa süre içinde sayılar düşerdi. Bunu 3-4 pikte de gördük. Şu anda genişlemiş bir dalgadan söz ediyoruz. Diğer önlemler alınmadığı için oluyor bu. Tabii ki gevşemelerin, okulların açılmasının etkisi oluyor bunda. Ama eğer ki sadece aşıya güveneceksek aşılama hızımızı çok artırmamız gerekiyor, toplumun yüzde 80i bağışık olmak zorunda. Danimarka yüzde 80’e ulaştığı anda bıraktı önlemlerini. Çünkü artık orada ölümleri azaltmış oluyorsunuz. Virüs yayılmaya devam etse bile endemik bir form dediğimiz, klasik grip formatına girmiş oluyor. İnsanlar kısıtlama istemiyorlarsa, aşılarını hemen hemen yaptırmaları gerekiyor” dedi.
“Grip türlerinden biri tamamen yok oldu”
Maske mesafe önlemlerine dikkat edilmemesinin sadece Kovid açısından değil diğer solunum yolu virüslerine bağlı enfeksiyonları da mevsiminden önce artırdığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Yakın temasla bulaşan diğer solunum yolu virüsleri tekrar ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan özellikle Rinovirüs, yine eski nezle yapan koronavirüsler, parainfluenza virüs diye bildiğimiz eskinin ünlü solunum yolu virüsleri tekrar sahneye çıktılar. Şu anda hem İstanbul’da hem Türkiye’de Rinovirüs olgularında ciddi bir gün artış var. Nezle etkeni bu virüs. Biliyorduk ki kororonavirüs önlemleri bizim solunum yolu virüslerini neredeyse yok etmişti. Yani mesela bir grip türü hiç görülmüyor şu anda o önlemler nedeniyle. Solunum yolu virüsleri bu yıl mevsiminden önce bile ortaya çıkmış oldu. Bizim kaygımız tabii ki griple ilişkili olanı. Sonuçta grip de aslında belli gruplarda ölümcül olabiliyor. Nezlede böyle bir risk çok nadir. Ama gribin belli gruplarda çok ağır seyredebildiğini biliyoruz. Geçen yıl tamamen yok oldu, dünyadan yok oldu. Çok düşük aktivasyon gösterdi 3 tanesi. Ama dördüncüsü tamamen yok oldu, şu anda bile yok. Toplumda da 1 yıl önceden bir bağışıklık olmadığı için, aşı veya hastalığı geçirerek, artması bekleniyor. Kovidle birlikte ikisi bir arada biraz sıkıntı yaratabilir. O nedenle risk grubu dediğimiz 65 yaş üstü, ek hastalığı olanlar vs, şu an grip aşılarını olabilirler. Tam mevsimi. Kovid aşısı ile grip aşısı arasında bir geçimsizlik de yoktur, aynı gün bile olabilirler.” dedi.