Kritik uyarı: Pasif içicilere dikkat...
Koronavirüs salgınında en çok merak edilen konulardan biri sigara kullanımının oluşturduğu risk düzeyi. Uzmanlar sigara kullananların koronavirüs tedavi sürecinde yoğun bakım riskini artırdığını kaydediyor. Bu durum pasif içiciler için de geçerli! İşte detaylar…
Koronavirüs salgını sürecinde gelinen noktada en çok araştırılan konulardan biri sigara kullanımının hastalıktan kaynaklanan riskleri artırıp artırmadığı... Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, koronavirüs kaynaklı yoğun bakım ünitesine yatış ihtiyacı olan hastaların yüzde 30'unun sigara içenlerden oluştuğunun tespit edildiğini bildirdi. Öztürk'ün aktardıklarına göre, bu durum pasif içiciler için de endişe verici. Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, pasif içiciliğin de hastalık gelişiminde önemli bir etken olduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
Pasif içicilik ya da ikinci el sigara içiciliği olarak da tanımlanan, sigara veya tütün kullanılan ortamlarda bu duruma pasif olarak maruz kalan genellikle eşler, anne- babalar, çocuklar, öğrenciler, diğer çalışanlarda da beyin damar hastalığı riski, bu duruma maruz kalmayanlara göre yüzde 30 artmaktadır.
Uluslararası çalışmalara göre, dünyada en yüksek sigara kullanımının 25-44 yaş aralığında olduğunu aktaran Öztürk, şu bilgileri verdi:
En yüksek bırakma oranları erkeklerde 55 ve üzeri, kadınlarda 45 ve üzeri yaşlardadır. Erkekler günde ortalama 17,2 adet sigara içerken, kadınlar ortalama 11,0 adet sigara içmektedir. Sigara, kentsel bölgede, kırsal bölgelerden daha yüksek oranda içilmektedir. Sigarayı bırakmış olanların oranı yüzde 9'dur, içenlerin yüzde 57'si bırakmayı denemiştir. Elektronik sigara kullanımının sigara kullanımına dönüşü kolaylaştırdığı, sigara bırakma davranışını zorlaştırdığı, özellikle de okullarda ve 18 yaş altı bireyler arasında yaygınlaştığı bilinmektedir.