Koronavirüs salgını tüm dünyada yayılmaya ve can almaya devam ediyor. Güncel verilere göre dünya çapında koronavirüs vaka sayısı 44 milyona dayanmış durumda. Türkiye'de ölenlerin sayısı 10 bin sınırına dayandı. Vaka sayılarının artışının önüne geçilemiyor. Bilim insanları da koronavirüsü durduracak ilaç ve aşıyı bulabilmek için aralıksız çalışıyor. Ancak ABD'den gelen bir haber koronavirüs tedavisinde çığır açacak gibi.
ABD’li bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışma, erişimi kolay ve ucuz Aspirin ilacının hastanede yatan yeni tip coronavirüs (Covid-19) hastalarının ölüm riskini yaklaşık yüzde 50 oranında azalttığını ortaya koydu. Araştırmacılar, kan sulandırıcı etkisi bulunan ilacın, Covid-19 ölümlerin ana nedenlerinden biri olan kan pıhtılaşmasını engellediğini söyledi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs pandemisi nedeniyle ölü ve vaka sayısı her geçen artıyor. Ancak halen insanları Covid-19'a karşı iyileştirebilecek veya koruyabilecek hiçbir ilaç ya da etkili bir aşı bulunmuyor. Pandeminin başlangııcndan bu yana sadece deksametazonun ve remdevisirin kritik Covid-19 hastalarında ölüm riskini sınırlı bir şekilde azalttığı kanıtlandı. Ancak bu ilaçların yanına Aspirin de eklenebilir.
ABD’de yer alan Maryland Tıp Fakültesi’nden bilim insanları, dünya genelinde yaygın olarak ilacın coronavirüs hastalarının tedavisinde yardımcı olabileceğini açıkladı.
Erişilmesi kolay ve ucuz
Alman Bayer firması tarafından bir ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak üretilen Aspirin, soğuk algınlığından, romatizmaya, karın ağrısından kalp hastalıkları tedavilerine geniş kapsamlı bir kullanım oranına sahip. İlaç ayrıca dünyanın birçok yerinde temin edilebiliyor ve fiyatı da oldukça ucuz.
412 hastada denendi
Araştırmacılar, yapıkları çalışma kapsamında 412 Covid-19 hastasını inceledi. Hastaların dörtte birine hastaneye yatırılışlarının ilk gününden itibaren günlük olarak 80 miligram aspirin verildi.
Ölüm riski yüzde 47 azaldı
“Anesthesia and Analgesia” adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın sonuçlarında, aspirin verilen hastaların diğerlerine oranla yüzde 43 oranında daha az yoğun bakıma alındığı ve yüzde 40 oranında daha az ventilatöre ihtiyaç duyduğu belirtildi.
Bununla birlikte, bilim insanları aspirin alan hastaların ölüm riskinin, almayanlara göre yüzde 47 oranında azalttığını söyledi.
Covid-19'a karşı kullanılan en etkin ilaca dönüşebilir
Araştırmanın yazarı Doktor Jonathan Chow, “Çalışmamızın sonuçlarını doğrulamak için bir klinik deneme gerçekleştireceğiz. Bulgularımızın doğrulanması halinde aspirin, dünya genelinde Covid-19’a karşı kullanılan en etkin ilaca dönüşebilir” ifadelerini kullandı.
Ancak, bilim insanları, Covid-19'a karşı riski yükselten yaş, cinsiyet, ırk, kilo ve kronik hastalıkların varlığı gibi faktörlerin de hesaba katıldığında aspirinin olumlu etkisinin değişmediğini bildirdi. Aspirin alan ve kontrol grubunda yer alan Covid-19 hastalarının benzer kanama risklerine sahip olduğu aktarıldı.
Kanı sulandırarak pıhtılaşmayı önleyebilir
Uzmanlar, Aspirin’in kanı sulandırarak Covid-19 ölümlerinin ana nedenlerinden biri olan kan pıhtılaşmasını (tromboz) önlediğini açıkladı. Konuya ilişkin açıklama yapan, Dr. Micheal Mazzefi, “Aspirin’in kan inceltici etkisinin Covid-19 hastalarında ani kan pıhtılaşmasını engellediğini düşünüyoruz. Bu yüzden Covid-19 teşhisi olan hastaların doktora danışarak Aspirin almalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
Tüm ölümlerin altında yatan sebep: Kan pıhtılaşması
Bilim insanları daha önce yaptığı çalışmalarda, her üç Covid-19 hastasından birinin ölüm nedeninin "kan pıhtılaşması" olduğunu ortaya koydu. Pıhtılar, akciğer, kalp, beyin gibi büyük organlara ulaşıyor. Ardından kan akışının kesilmesi halinde, kalp krizi, felç, organ yetmezliği ve emboliyi gibi ciddi durumlar ortaya çıkıyor.
Bununla birlikte, araştırmacılar, virüsün neden kan pıhtılarına neden olduğunu çözememiş olsa da stokin fırtınası ile arasında güçlü bir bağlantı olduğu düşünülüyor.
Sitokin fırtınası
Bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona tepkisinde yer alan bir grup hücreye sitokin adı veriliyor. Stokinler problemin ortaya çıktığı yere gitmek için yarışıyor ve vücudu yabancı bir istilacıya karşı savunmak için daha fazla bağışıklık hücresi göndermesi için sinyal gönderiyor.
Vücudun kendini iyileştirmesinde önemli bir rol oynayan sitokinler bir süre sonra yıkıcı hasara yol açabiliyor. Bağışıklık hücrelerinin akışı kalıcı olduğunda, bağışıklık sisteminin korumaya çalıştığı dokulardaki hücreleri öldürmeye başlayan iltihaplanma meydana geliyor.
Sitokin hücrelerinin aşırı miktarda sinyal vermesi nedeniyle çok uzun süre iltihaplanma kontrol dışı kalabiliyor. Bu iltihap, ise corona virüs hastalarının akciğerlerine dolarak solunum yetmezliğine neden oluyor. Eğer iltihaplanma kontrol edilemezse hastaların birçoğu hayatını kaybediyor.