Bilim insanları, son araştırmanın ardından çakallar hakkında hiç bilinmeyen bir gerçeği ortaya çıkardı. Zaman zaman köylülerin kümeslerine dadanarak köylülerin düşmanları olan bu canlıların avlanmaması ve öldürülmemesi gerektiği, öldürüldüğü takdirde sayılarının giderek artacağı söylendi. Son derece zeki ve uyumlu bu canlılar hakkında bunları daha önce hiç duymadınız...
YENİ BAKIŞ AÇILARI GETİRDİ
New Hampshire Üniversitesi öncülüğünde yakın zamanda yapılan bir araştırma, yerel çakalların kentsel genişleme, avlanma ve etçiller arasındaki rekabet gibi çevresel baskıların yol açtığı farklı zorluklarla nasıl başa çıktıklarına dair yeni bakış açıları getiriyor. Şaşırtıcı bir şekilde, tepkileri pek de beklenmedik olmuyor ve insan avıyla sezgiye aykırı bir ilişki ortaya koyuyor.
"YÜKSEK ÜREME İLE SONUÇLANABİLİR"
Remington Moll, New Hampshire Üniversitesi'nde doğal kaynaklar ve çevre alanında yardımcı doçent ve bu çalışmanın önde gelen bilim insanıdır. Moll, "Yoğun çakal uzaklaştırma, kısa vadede popülasyonları azaltabilir, ancak uzaklaştırma aynı zamanda daha yüksek üreme ve göç oranlarına sahip daha genç çakal popülasyonlarıyla da sonuçlanabilir. Çalışmamızda, birkaç yıl boyunca avlanmaya izin verilen yerlerde daha fazla çakal tespit ettik. Bu, ortalama olarak avlanmanın çakal bolluğunu azaltmadığını ve hatta belki de belirli alanlarda yerel olarak artırdığını gösteriyor." şeklinde açıklama yaptı.
ANALİZ ETTİ
Bugüne kadar çakal popülasyonları üzerine yapılmış en geniş çaplı çalışmalardan biri olan bu araştırma, kırsal kesimden banliyölere kadar çeşitli yaşam alanlarında çakal popülasyonlarını şekillendiren oldukça karmaşık dinamikleri inceledi. Araştırma ekibi, Snapshot USA projesi kapsamında ülke genelinde kurulan 4.500'den fazla kameradan alınan verileri, uydudan elde edilen habitat ölçümleriyle birleştirdi ve son teknoloji modelleme teknikleri kullanılarak analiz etti.
ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNE OLANAK SAĞLADI
Bu kapsamlı yaklaşım, habitat tipi, daha büyük etoburlarla rekabet, avlanma uygulamaları ve çakal popülasyonlarının banliyölere doğru genişlemesi gibi çeşitli faktörlerin değerlendirilmesine olanak sağladı. Sonuç, çakalların çeşitli çevresel baskılara nasıl tepki verdiğine dair daha açık bir anlayıştır.
HİKAYEYE İLGİNÇ BİR BOYUT EKLEDİ
Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi Doğal Kaynaklar Fakültesi'nde araştırma profesörü ve çalışmanın ortak yazarı olan Roland Kays, hikayeye ilginç bir boyut daha ekledi. Kays, "Çalışmamız, özellikle belirli yaşam alanlarında büyük etoburların toparlanmasının teşvik edilmesinin, doğrudan çakal avlayan insanlardan daha fazla çakal sayısını azaltma olasılığının olduğunu gösteriyor " dedi. Çalışma, kara ayılar ve pumalar gibi daha büyük etoburların varlığının, çakal sayılarını habitata özgü bir şekilde etkilediğini ortaya koydu. Örneğin, kara ayılar ormanlık alanlarda çakallar üzerinde daha güçlü bir sınırlayıcı etkiye sahipken, pumalar açık ortamlarda benzer bir etki uyguladı.
ELVERİŞLİ OLDUĞUNU KANITLAR
İşte işin püf noktası: Kentsel gelişim, artan insan varlığı ve yaşam alanlarının parçalanması nedeniyle yerel ölçekte çakal sayısını azaltma eğilimindeyken, hikaye daha geniş bir bakış açısıyla değişmekte. Daha büyük, banliyö ölçeklerinde, çakal popülasyonları aslında gelişir. Parçalanmış yaşam alanları ve kenarlar, hem doğal hem de insan tarafından değiştirilmiş kaynaklara erişim sağlar ve bu da bu zeki hayvanlar için elverişli olduğunu kanıtlar.
BÜYÜK ÖLÇÜDE BELİRSİZ
Çalışmanın bir diğer önemli bulgusu ise ABD genelinde çakal popülasyonlarının bölgesel olarak farklılaşmasıydı. ABD'nin güneybatısında yüksek sayılar gözlemlenirken, kuzeydoğusunda nispeten daha düşük popülasyonlar gözlemlendi; bu durum, söz konusu çeşitli ekolojik ve coğrafi faktörlerin etkisini yansıtıyor. "Çakallar kıtanın en başarılı etoburlarıdır. Doğu Amerika Birleşik Devletleri'ne yayılmış olan çakallar, insanlarla düzenli olarak temas halindedir. Ancak şimdiye kadar, banliyö, kırsal ve vahşi alanlardaki çakal sayısını etkileyen faktörler büyük ölçüde belirsizliğini korudu," dedi Moll.
ÖNEMLİ BİR ADIM TEŞKİL EDİYOR
Bu araştırma, söz konusu anlayışın sağlanmasında önemli bir adım teşkil ediyor ve çakalların hayatta kalma dinamiklerinin karmaşıklığını ve çeşitli zorluklar karşısındaki uyum kabiliyetlerini vurguluyor. Bilim insanları bu verilerle artık çakal bolluğunu haritalayabilirler; bu da ülke çapında hem koruma hem de çakal yönetimine yardımcı olabilecek bir araçtır.