Macron'dan Trump'a dikkat çeken sözler: "Putin'e karşı zayıf olamazsın"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD Başkanı Trump'a seslenerek, "Putin'e karşı zayıf olamazsın. Bu sen değilsin, bu senin kumaşın değil, bu senin çıkarına değil. Putin karşısında zayıf olursan, Çin'e karşı nasıl inandırıcı olabilirsin?" dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sosyal medyada yaptığı canlı yayında, Ukrayna’ya ilişkin soruları yanıtladı. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı "Avrupa’daki seçimleri manipüle ederek, Kuzey Kore askerlerini sahaya sürerek, siber saldırılar düzenleyerek, İran’la işbirliği yaparak" halihazırda "küreselleştirdiğini" ileri süren Macron, Ukrayna’daki barış sürecinin Avrupa için önemli olduğunu bir kez daha vurguladı.
"Biz barış istiyoruz ancak Ukrayna’nın teslim olması anlamına gelen bir ateşkes istemiyoruz." ifadesini kullanan Macron, bu konuda Rusya lehine ödün verilmemesi gerektiğine işaret etti.
"PUTİN'E KARŞI ZAYIF OLAMAZSIN"
Macron, Rusya-ABD arasında artan ve Avrupalı devletlerin masa dışında kalmak istemediği Ukrayna müzakerelerine ilişkin daha sıkı pazarlıkların yapılması gerektiğini belirterek, "(ABD Başkanı Donald Trump'a) Şunu söyleyeceğim: Putin'e karşı zayıf olamazsın. Bu sen değilsin, bu senin kumaşın değil, bu senin çıkarına değil. Putin karşısında zayıf olursan, Çin'e karşı nasıl inandırıcı olabilirsin?" dedi.
Öte yandan Ukrayna’da barış koşullarının Avrupa güvenliği için önemli olduğunu ve Rusya’nın bir başka Avrupa ülkesine daha saldırmaması konusunda caydırıcı güvenlik tedbirleri alınması gerektiğini vurgulayan Macron, Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliği konusuna da değindi.
Macron, "Şu an içinde bulunduğumuz durumda hiç kimsenin Ukrayna'nın, 'AB'ye veya NATO'ya girme hakkı yok' demeye hakkı yok." ifadelerini kullandı.
Macron'un açıklamaları, ABD yönetiminin Ukrayna’nın NATO’ya üye olmaması gerektiğini savunduğu, Ukrayna’da barış müzakerelerine ilişkin diplomatik temasların arttığı ve olası bir ateşkes durumunda Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantilerinin Avrupalı devletlerin gündeminde olduğu bir dönemde geldi.