Türkiye korkunç haberi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erçin Oksal verdi. Kayısı üretimindeki son durumu değerlendiren uzman isim, durumun 1-2 tane ağaçla sınırlı olmadığını, kentteki tüm kayısı ağaçlarının büyük tehlike altında olduğunu duyurdu. Malatya'nın çukur alanlarında sıkça görülen bir doğa olayı olarak öne çıkan sisin, kayısı ağaçlarını tehdit ettiği ortaya çıktı.
"SOĞUK YANIĞI VE DON ZARARI GÖRÜLEBİLİR"
Sis, Malatya'nın çukur alanlarında sıkça görülen bir doğa olayı olarak öne çıkıyor. Oksal, sisin gündüz saatlerinde sıcaklıkları 2-8C arasında düşürerek, kayısıda don ve üşüme zararlarına yol açabileceğini belirtti. "Sis ve radyasyon donu bir arada oluştuğunda, kayısı ağaçlarında soğuk yanığı ve don zararı görülebilir" diyen Oksal, bu tür zararların üreticiler için ciddi verim kayıplarına neden olabileceğini vurguladı.
TÜRKİYE DÜNYA MEYVE ÜRETİMİNDE ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR
Kayısı üretimi, Türkiye'nin dünya meyve üretiminde önemli bir yer tutuyor. Ancak düşük sıcaklıklar, kayısı yetiştiriciliğini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri. Oksal, kayısı tomurcuklarının özellikle kış dönemi öncesi düşük sıcaklıklara karşı hassas olduğunu ifade ederek, "Ani soğuklar, tomurcuklarda çatlamalara veya ölümlere yol açabilir, bu da sonraki yılın verimini olumsuz etkiler" şeklinde uyarılarda bulundu. Kayısı üretiminde, en önemli faktörlerden biri olan iklimdeki ani değişikler verimi ve kaliteyi direkt olarak etkiliyor.
SİS OLUŞUMUNUN FARKLI TÜRLERİ VAR
Sis oluşumunun farklı türleri olduğuna da değinen Oksal, bunların başında radyasyon sisi ve orografik sisi gibi fenomenlerin yer aldığını belirtti. Bu tür sislerin, kayısı yetiştiriciliğinde zararları artırabileceğini ifade eden Oksal, önceden alınacak tedbirlerle bu etkilerin minimize edilebileceğini söyledi.
DON RİSK UYARILARININ DİKKATLE TAKİP EDİLMESİ GEREKİYOR
Doç. Dr. Erçin Oksal, kayısı üreticilerine don ve sis riskine karşı alabilecekleri önlemleri sıraladı. Bunlar arasında rüzgar makineleri ile soğuk havanın karıştırılması, yağmurlama sulama ile sıcaklığın dengelenmesi ve dumanlama ile radyasyon kaybının azaltılması yer alıyor. Oksal, meteorolojik tahminler ve don risk uyarılarının dikkatle takip edilmesi gerektiğini de belirtti.
"EN ETKİLİ YOL"
Zarar gören ağaçların yönetimi konusunda ise budama, sulama ve gübreleme gibi tedbirlerin alındığını belirten Oksal, ayrıca koruyucu kimyasallar kullanılarak fungal ve bakteriyel hastalıkların önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Oksal, "Doğal afetler ne kadar önceden tahmin edilemez olsa da hazırlıklı olmak bu tür zararlardan korunmanın en etkili yoludur" diye konuştu.