Malazgirt'i, Çanakkale'yi yaşamadan bölemezsiniz!

“Bir taraftan PKK, bir taraftan FETÖ, bir taraftan DAEŞ, bir taraftan PYD, bir taraftan YPG, topunuz gelin! Allah’ın izniyle, Rabbimin izniyle bu milleti aşamayacaksınız.”

Altına milyonların imza atacağı bu sözler, 10 Ağustos 2016 tarihinde sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafından Beştepe de millete söylendi. O gün 15 Temmuz hain darbe girişimini henüz yaşamıştık. 

Aradan neredeyse sekiz yıl geçmiş ancak terör örgütleri durmuyor. Son bir ayda yaşadıklarımızın sadece birini bile normal bir ülkede yaşamak büyük yıkım yaşatır. 

Anıtkabir’de “Şeriat isteriz” naraları atandan Riyad’da yaşananlara, Kelime-i Tevhid bayrağı açana yumruk atandan Fatih Camii imamının bıçaklayana, Santa Maria Kilisesi yapılan saldırıdan Ramazan Hoca’nın öldürülmesine derken şimdi de siyasi provokasyonlar peşine düşüldü. 

AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın seçim çalışması sırasında yapılan silahlı saldırıyı da bu bağlamda okumak gerek. 

Şüphelilerin doğrudan AK Parti teşkilatının orada olduğunu bilerek ateş ettikleri aşikâr. Seçim çalışmalarının programları bir gün önceden belli olur. Yani yapılan saldırının AK Parti seçim çalışmasıyla alakası olmadığını söylemek en hafif tabiriyle vicdansızlıktır. 

Ekrem İmamoğlu ise henüz emniyet güçlerinden bir açıklama gelmemişken, olayın AK Parti seçim çalışmasıyla alakası olmadığına dair bir tweet paylaştı. 

Bu neyin ön almasıdır? Ekrem Bey, hangi istihbarı bilgiyle böyle bir paylaşım yapabiliyor? 

Sadece seçim kazanmak odaklı siyaset yapılınca hayata sadece bu açıdan bakılıyor. Nitekim bu atılan tweeti Tanju Özcan’a sordum. “Hukukçu kimliğinizle Ekrem Bey’in bu tweeti atmasını uygun bulur musunuz” dedim. “Cevap vermek istemiyorum” dedi. 

Takdir milletin… 

BİR TV100 KLASİĞİ 

Bu yıl tv100, konuklarının yaptığı çarpıcı açıklamalarla seçim gündemine damga vuruyor.

Geçtiğimiz cumartesi Kübra Par’la Farklı Açılar programının konuğuydum. Program konuklarından Selim Temurci, haftaya damga vuran açıklamalar yaptı. Yerel seçimlerde Murat Kurum’u destekleyeceğini söyledi. 

Yayında olan Tanju Özcan ise “CHP’yi sattınız” diyerek tepki gösterdi. Ancak yayında da söyledim yine söyleyeyim. Tanju Özcan da kendisine Bolu Belediye Başkanlığı ve milletvekilliği koltuklarını vermiş Kemal Kılıçdaroğlu’na koltuk fırlatmıştı. 

Neyse dönelim Selim Temurci’ya. Bir başka söylediği önemli husus ise genel seçimlerde Yeniden Refah Partisi’nin durduğu yerin doğru olduğunu söylemesi oldu. Hatta daha da ileriye giderek, “Türkiye’nin CHP sorunu vardır” dedi. 

Bu sözleri, Selim Temurci’nin bireysel sözlerinden öte Gelecek Partisi’nin kurumsal düşüncesi olarak değerlendiriyorum. Hatta Meclis’te birlikte grup kurdukları Saadet Partisi de benzer bir kurumsal düşünce taşıyor olabilir. 

Yeniden Refah’ın Cumhur İttifakı’ndan ayrılmasıyla oluşan boşluğa talip olmak siyasi strateji olarak doğru olabilir. Ancak daha dokuz ay önce CHP ile ortak hareket eden Gelecek Partisi ve Saadet Partisi, seçmene bu güveni verebilir mi emin değilim.