Masanın hedefi 2025’te iki seçim yaptırmak!

AK Parti ve MHP ittifakı sözünü tuttu. Ülkeyi normal koşullarda “beş yıllık” yönetim döneminden sonra seçime götürüyor.

Atalarımız; “Sen işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına” demişler.

Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalacağı düşünülmese de “ikinci tur tarihini” de belirlemek gerekiyor. 18 Haziran’da seçim yapılır ve ikinci tura kalırsa 4 Temmuz’da yeniden sandığa gitmek gerekecek. 4 Temmuz ise Kurban Bayramı’nın dördüncü gününe denk geliyor. Bu sebeple seçimlerin bir ay öne alınarak 14 Mayıs’ta yapılmasına neredeyse herkes sıcak bakıyor.

“MASA İKİ YIL İSTİYOR”

Kulislerde “2025’te yeniden seçim yapılacak” sözleri duyulmaya başlandı. Neden?

Bu kulis bilgisi “altılı masadan” geliyor.

Mevzu karışık ama konuşulanları kısaca özetleyeyim:

6’lı masa eğer 400 vekil alabilirse “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” için TBMM’de anayasayı değiştirip ardından seçime gidecek. Eğer 400 vekil alamazlarsa 360 vekille referanduma gidecek. 360’ı da alamazlarsa ama Cumhurbaşkanlığını alırlarsa oluşacak kriz ortamı sebebiyle yine referandum kararı alınması öngörülüyor.

“Neden kriz oluşsun?” dediğinizi duyar gibiyim!

Altılı masa tüm kurgusunu “Parlamenter Sisteme Geçiş” üzerine yaptı. Eğer sistemi değiştiremezlerse kendi aralarında büyük kriz yaşarlar.

Buradan anlaşılan altılı masanın hedefinin “en fazla” iki yıllık bir yönetimin ardından ülkeyi referanduma götürmek için çalışmalar yaptığı! Hatta “anlaşılan” değil “konuşulan” budur!

Referandumdan “evet” çıkarsa “Cumhurbaşkanı ve Başbakan” şeklinde ikili bir yönetimle tekrar Parlamenter Sisteme Geçilip “koalisyonlar dönemi” başlayacak!

Referandumdan “hayır” çıkarsa işte o vakit yandı gülüm keten helva! Uzun yıllar sürecek istikrarsız bir dönem yahut erken seçim yapılacak!

HÜLÂSA; altılı masa kazandığı takdirde “kısa vadede” önümüzde en az iki seçim daha görülüyor.

20 yıl olduğu gibi halkın teveccühü ile yine Recep Tayyip Erdoğan kazanırsa 2028’e kadar (normal yerel seçimler hariç) herhangi bir seçim yapılmadan yola devam edilecek.

“İYİ PARTİ, EKREM İMAMOĞLU’NU SAHAYA SÜRÜYOR”

Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu anlaşamadığı için cumhurbaşkanı adayını bugüne dek açıklayamadılar. Hâlâ anlaşamadılar, anlaşamıyorlar!

Kemal Bey Gaziantep’e gitti, CHP’liler “sevgi seli” dedi.

Hemen ardından İBB Başkanı Kastamonu’ya gitti. “Sevgi mitingi” diyorlar.

CHP Genel Başkanı kim?

İki ayrı miting neden?

Meral Akşener bu işin neresinde? Tam ortasında!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kastamonu, Malatya, Erzurum, Erzincan, Ordu, Tokat, Karabük, Artvin, Giresun, Hakkâri “turuna” çıktı.

Çıkmadan evvel “Saraçhane ortaklarıyla” görüşüyor.

Daha sonra aldığı kararı CHP Genel Merkezi’ne bildiriyor.

CHP Genel Başkanı bile bu kadar mitinge/tura çıkmazken İBB Başkanı nasıl çıkıyor?

Meral Akşener’den aldığı işaretle!

Ekrem Bey turda, Akşener masada; bu hamur daha çok su kaldırır!

“ABDULLAH GÜL’DEN MASAYA MESAJLAR”

Abdullah Gül’ün kendisine yakın isimlerle masaya sıcak mesajları kulislere şöyle düştü:

-Ortak adayla gidilmeli

-Aday bir partinin genel başkanı olmamalı

-Aday partili olmamalı

-HDP ve masanın dışındaki partiler aday olan ismi beğenmeli

-AK Parti’den de oy almalı

-Çok konuşan biri olmamalı

Sayın Gül’ün kulislere düşen kriterleri bunlar! Sayın Gül kimi işaret ediyor olabilir?

“SEÇİM YENİLENMESİ YASAYA UYGUN”

Altılı masa o kadar “karmakarışık” bir yapı arz ediyor ki önlerine gelen her konuyu “çok karışık” zannediyorlar.

Parti tabanlarının da kafası karışıyor.

Sonra gerçek ortaya çıkınca “önceden söyledikleri” her şeyi unutup başka tartışmalar açıyorlar.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’la görüştüm.

Sayın Yıldız; “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin veya Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı almasında şu anda zerre kadar fark yoktur. Çünkü bu dönem Cumhurbaşkanı’nın birinci dönemidir ve aday olmasında zaten hiçbir engel yok” dedi.

Ama altılı masada kafalar karışık olduğu için her şeyi karmakarışık görüyorlar.

Oysa her şey çok açık!

Anayasa’nın yürürlükteki 116.maddesi aynen şöyle:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi
Madde 116 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır, Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.
Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder. Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.”

SON SÖZ: Son sözüm dış siyaset üzerine! İsveç kendi içine aldığı terör örgütü üyelerini teslim etmeli ve NATO’ya “Türkiye’nin onayıyla” girmeliydi! Terör üyelerini teslim etmek yerine Kuran-ı Kerim yaktırarak alçakça bir mesaj verdiler. Birileri İsveç’in NATO’ya girmesini istemiyor olabilir. “Derin İsveç’i” de görmüş olduk. Kendileri bilir, Türkiye yoluna bakar!