Maske üretiminde sektör çıkış arayışında
Maske üretiminde merdiven altının arttığı ve fiyatların düştüğünü kaydeden sektör temsilcileri, “Kimse artık bu işe girmek istemiyor, herkes makinesini satıp çıkmak istiyor” diyor.
Pandemi ile birlikte tüm dünyada en stratejik ürünlerden biri haline gelen tek kullanımlık cerrahi maskede nisan ayından bu yana 2.4 milyar TL’lik yatırım yapıldı, yıllık kapasite 40 milyar adete yaklaştı. Kontrolsüz artan arz nedeni ile sağlıksız maske oranında patlama meydana gelirken bir diğer sıkıntı ise ihracat tarafında yaşandı.
Dünya Gazetesinden Yener Karadeniz'in haberine göre, sektör temsilcileri, halihazırda uygulanan 3 ihracata 1 hibe şartının Türkiye’nin dünyada rekabetçiliğini olumsuz etkilediğini vurguluyor. Maske üreticileri “Üretim iç tüketimi fazlasıyla karşılıyor. Artık hibe şartı kaldırılmalı” talebinde bulunuyor. Öte yandan geçtiğimiz aylarda 5 TL’ye kadar yükselen maske fiyatlarının 20-30 kuruşa kadar gerilemesi nedeni ile birçok üretici zararına dahi olsa ürünlerini elinden çıkaramazken, yakın zamanda ülkenin maske makinesi çöplüğüne döneceği uyarısı yapılıyor.
2.4 milyar TL’lik yatırıma teşvik belgesi
Sanayi Bakanlığı tarafından her ay açıklanan “yatırım teşvik istatistiklerine göre nisan ayında 345 milyon TL’lik maske yatırımı için teşvik belgesi düzenlenirken, söz konusu yatırımların yıllık üretim kapasitesi ise 4.6 milyar adet olarak gerçekleşti. Mayıs ayında yatırım miktarı 529 milyon TL, yıllık üretim kapasitesi 12.9 milyar adet, haziran ayında yatırım miktarı 1.2 milyar TL, kapasite 14 milyar adet ve temmuz ayında da yatırım miktarı 302 milyon TL ve üretim kapasitesi de 3.6 milyar adet olarak gerçekleşti. 4 ayda toplamda 2.4 milyar TL’lik maske yatırımı ve 36 milyar adet de yıllık kapasite oluştu. Daha önce yapılan açıklamalarda Türkiye’nin aylık maske ihtiyacının 1.5 milyar, yıllık olarak ise 18 milyar adet olduğu dile getirilmişti.
7 ayda 116 milyon dolarlık ihracat yapıldı
Peki bu üretimin ne kadarı ihraç edilebiliyor? İhracatçı birlikleri örme kumaştan maskeler de dahil olmak üzere söz konusu alanda 2 milyar dolara yakın ihracat potansiyeli olduğunu dile getirmişti. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2020 Ocak-Temmuz arasında tek kullanımlık cerrahi maske ihracatı 116,5 milyon dolar olarak gerçekleşti. Potansiyelin çok altında kalan ihracatın sebebini ön izin ve hibe gibi uygulamalara bağlayan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “AB’nin Çin’den maske ithalatı son birkaç ayda 10 milyar Euro’yu aştı. Türkiye ise hibeler sebebiyle maalesef fiyat tutturmada başarılı olamadı, bu yüzden Çin tüm piyasaya hâkim oldu. Hibe şartının kaldırılması gerekiyor. Küresel ölçekte kişisel koruyucu donanım ürünlerine ilişkin talepte bir doygunluğa ulaşıldıktan sonra hibelerin kaldırılmasının bir önemi bulunmayacak” açıklamasında bulundu. Öksüz’ün verdiği bilgilere göre halihazırda tek kullanımlık cerrahi maskede fiyatlar yurtdışında 10 cent civarında iken Türkiye’de söz konusu rakam 40 kuruşa kadar gerilemiş vaziyette.
Üretimin yüzde 80’i kayıt dışı yapılıyor
Son dönemde söz konusu alanda en büyük yatırımlardan biri de AS Holding tarafından gerçekleştirilmişti. Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Akkuş, tüm bu gelişmelere rağmen ihracatta hala fırsat olduğunu vurguladı. Akkuş, “Tüm dünyaya ihracat yapma potansiyelimiz var. Ancak burada niteliksiz ve kalitesiz maskeyi ayırmak lazım. Maske yatırımı denilen şey bir makine alıp maske basmak değil. Marka oluşturarak, ürünün AB standartları da dahil olmak üzere tüm belgelerini, raporlarını alarak tamamen hijyenik olarak üretmek gerekiyor. Ancak o zaman ihraç edebilirsiniz. Şu an piyasada maske üreticilerinin yüzde 80’i merdiven altı. Tekstil firmalarında, atölyelerde üretiliyor, entegre bir şekilde üretilmiyor. Bu nedenle piyasada ucuz maskeler mevcut. Bu maskeler ihraç edilemediği gibi, iç piyasada da fazla tüketilemiyor. Bunlar çöp, insanlar bu konuda bilinçlenmeli ve korunmalı” diye konuştu.
‘Ülke maske makinesi çöplüğüne döndü’
Maske üretimine mart ayında başlayan ve 25’e yakın ülkeye ihracat yapan Dentac’ın Tedarik Zinciri Direktörü Ömer Aydın da Çin’in geçen sürede dünyada maskede yeniden büyük oyuncu durumuna geldiğini söyledi. Türkiye’nin dünyada rekabetçiliğinin hibe şartı nedeni ile olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Aydın, bu noktada Türkiye’nin hızlı tedarik ve kalite ile öne çıkılabileceğini söyledi.
Aydın, son aylarda artan yatırımlara da değinerek, “Bu iş, yüksek kâr marjı nedeni ile işin ehli olmayanlar tarafından yapıldı. Fiyatlar pandemi öncesine dönünce zararına satıp çıkmaya çalışıyorlar. Ülke maske makinesi çöplüğüne dönmüş durumda” açıklamasında bulundu. Pandemi öncesinde de maske üretimi gerçekleştiren başka bir üretici ise hali hazırda merdiven altı üretimin inanılmaz boyutlara ulaştığını, DMO’nun depolarının dolduğunu, ürün verecek yer bulunamadığı için maskelerin depolarda bekletildiğini ya da zararına satışların arttığını bildirdi.
3 adet ihracata karşı 1 hibe zorluyor!
Bilindiği üzere koruyucu maske, tulum, koruyucu önlük, tıbbi ve cerrahi maske ihracatı mart ayında Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun ön iznine bağlanmış ve nisan itibari ile de Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Genel Müdürlüğü dağıtım ile görevlendirilmişti. Daha sonra ise söz konusu ürünlere hibe şartı getirilmiş ve bir ürün ihracatı için 1’e 1 hibe şartı getirilmişti. 28 Ağustos tarihinde yapılan değişiklik ile kişisel koruyucu ekipmanlarda 3 adet ihracata karşılık 1 adet hibe şartı uygulanmaya başlandı. Diş Malzemeleri Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Erkan Uçar, Türkiye’nin dünyada üst kalite maskede rekabet edilebilirliğinin iyi, ancak orta kalitede sıkıntılı olduğunu söyledi. Çin ile kıyaslandığında Türk ürünlerinin fiyatlarının hibe şartı nedeni ile yüzde 20-30 daha pahalı olduğunu belirten Uçar, “İhracatta hibe şartı kalkarsa iç piyasaya ürün kalmaz diye bir endişe olmamalı. Ülkede artık ciddi bir kapasite var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığına sunulan rapora göre yüzde 90’ı hjiyen koşullarına uymuyor
Cumhurbaşkanlığına sunulan Maske Raporu’nda merdiven altı sağlıksız maske üretimine de dikkat çekildi. Raporda, COVID-19 kaynaklı pandemi sonrasında acil ihtiyaç haline gelen maskelerle ilgili arz talep sorunu yaşandığı ve aşırı talebe bağlı olarak da kontrolsüz üretim yaşandığına dikkat çekildi. Nisan ayı itibari ile üretilen maskelerin yüzde 90’ının hijyen koşulları gözetilmeden, yüzde 75’inin hiçbir filtrasyon özelliği olmayan orta katman kumaşından ve yüzde 50’sinin ise burun teli kullanılmadan üretildiği vurgulandı. Önceki gün Ekotürk TV’de Ali Çağatay’ın konuğu olan ve cumhurbaşkanlığına sunulan raporda da imzası bulunan Dr. Erkan İşgören, şu anda piyasada bulunan maskelerin yüzde 90’ının herhangi bir koruyucu özelliği olmadığını vurguladı. Çok acil bir şekilde maskelerin orta katmanda en az 25 gram ve filtrasyon özelliği yüzde 95-99 olan malzemeden yapılması gerektiğini söyleyen İşgören, “Maalesef piyasada şu an öyle bir ürün çok az” dedi. Maske fiyatının 22 kuruşa kadar düştüğünü kaydeden İşgören “Kimse artık bu işe girmek istemiyor, herkes makinesini satıp çıkmak istiyor. Piyasanın dengesi tamamen değişti. DMO depoları dolu olduğu için ürün kabul etmiyor” dedi.
‘Artık kapasite değil, kalite problemi var’
N95 tarzı maske üretimi gerçekleştiren MFA Maske Genel Müdürü Fatih Furtun, söz konusu alanda da ihracatın önemli oranda düştüğünü söyledi. Hibe şartı nedeni ile rekabet edemediklerini belirten Furtun, “Sadece bizim günlük üretim kapasitemiz 120-150 bin adet. Toplamda ise üretim kapasitesi 1.5 milyon adet civarında. Artık Türkiye’de kapasite değil kalite problemi var. Şu an özellikle tekstilden bu alana giren firmalar cerrahi maskeyi tutturdular ama bizim ürünler daha nitelikli ve özel ürünler olduğu için tutturulması çok zor ve halihazırda en büyük problem bu” dedi. Fiyatların da artık pandemi öncesine yakın seyrettiği bilgisini veren Furtun, standart bir N95’in ihracat fiyatının 5 TL iken, Çin’den alındığında bu fiyatın 3-4 TL’ye kadar düştüğünü belirtti.