TBMM Genel Kurulunda, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor. Teklifin 3. maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına konuşan Adana Milletvekili İsmail Koncuk, "Her yıl adeta tombala çeker gibi asgari ücret tespiti yapıyoruz. Böyle tespit olmaz, bunun bir kuralının olması lazım." dedi.
Hükümetin, yıllar içinde 'Türkiye'de asgari ücreti, asgari geçim sınırına ulaştıracağım' diyebilmesi gerektiğini belirten Koncuk, "Böyle bir hedef yok. 'Yüzde 400 artırdık.' filan bunlar meseleyi çözmez. Enflasyon oranında zam sıfır zam demektir. Çalışanlara, asgari ücretli, işçi, memur dahil refah payı vermeniz gerekiyor. Büyüme oranlarından faydalanmasını sağlamanız lazım. Vatandaşın cebine yansımıyorsa büyümenin vatandaş, millet için bir anlamı olmadığı çok açıktır." diye konuştu.
Sendikacılığın fonksiyonunun ortadan kalktığını savunan Koncuk, şöyle devam etti: "Çünkü ne kadar demokrasi o kadar sendikal mücadeledir. Öyle bir ortam yok maalesef. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda zaten çoğunluk hükümet, işveren yanlısı olduğu için Türk-İş o komisyonda hangi rakamı ortaya koyarsa koysun eylem gücünü sahaya yansıtmadığı sürece bir şey alabilmesi mümkün değil. Yani dediğiniz olacak ama istirham ediyorum: Bu ülkede aklı başında insanların, maliyecilerin, para politikalarını takip eden insanların bir hedef ortaya koyması lazım yoksa asgari ücretin sonucunu her yıl böyle tombaladan ne çıkacak şeklinde bekler dururuz, vatandaşın da refahını artırmamız mümkün olmaz."
MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, Türkiye'nin uzun zamandır iç ve dış güvenlik konularında önemli harcamalarda bulunduğunu, bunların önemli bir kısmının terörle mücadele için yapıldığını belirtti. Türkiye'nin, 40 yıldır terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini hatırlatan Karakaya, "Bunların elbette ekonomik anlamda da ciddi bir maliyeti var, işin sosyal maliyeti ayrı bir yerdedir. Civanlarımızı, canlarımızı veriyoruz. Bunun tabii ki ekonomik bir karşılığının olması, parasal bir değerle ölçülebilmesi mümkün değil ancak parasal anlamda da baktığımızda ciddi şekilde harcamalarda bulunuyoruz." dedi. Bütçe konuşmaları, tartışmaları sırasında bazı konularda bazı alanlara kaynak tahsisine ilişkin eleştirileri olduğunu ifade eden Karakaya, "Daha çok kaynak istiyoruz, daha çok kaynağı devlet işlev ve fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, ekonomi politikalarının uygulanmasında, teşviklerde elbette kullanmak istiyoruz ama Türkiye gerçeklerini de görmemiz, bilmemiz gerekiyor. Bu kaynak tüketimleri, bu anlamda Türkiye'yi gerçekten ciddi sıkıntıya sokan konular ama buna rağmen Türkiye'nin bütçesi de ekonomisi de güçlü." ifadelerini kullandı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Bu yılki bütçeye isim bulmak gerekirse herhalde en uygun isim 'çiğ köfte bütçesi' olurdu. 17 yıl önce sınırlı sayıda çiğ köfteci varken, geldiğimiz noktada şehirlerde en çok açılan iş yeri çiğ köfteciler." dedi. Küçük esnaf kepenk kapatırken her sokakta çiğ köfteci açıldığını anlatan Ağbaba, "Çünkü fakirin fukaranın, asgari ücretlinin, yüzde 4 zam verdiğiniz memurun en ucuza karnını doyurduğu şey çiğ köfte. Dürümü 3 lira. Çiğ köfteci dükkanını AKP milletvekilleri ya da sizin çocuklarınız açmıyor, bunu biliyoruz. Sizin çocuklarınız özel memurluklarda, özel kurumlarda görev alırken çiğ köfteci dükkanlarını atanamayan öğretmenler, mühendisler ve üniversite mezunları açıyor." ifadelerini kullandı.
"Sosyal medyada trollük yapan bir eski belediye başkanının yaptıklarından kendisinin bile utandığını" söyleyen Ağbaba, "Bu trol, kendini mıncıklamak için belediye kasasından aylığı 3 bin 800 liraya masöz tutuyor." dedi.
Bu sırada AK Parti ile CHP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı. Tartışmanın uzaması üzerine milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü. Meclis Başkanvekili Celal Adan, milletvekillerini yerlerine oturmaları konusunda uyardı. Adan, gerilimin sürmesi üzerine birleşime ara verdi.