Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'dan 'tek haneli enflasyon' açıklaması! Tarih verdi!
TCMB Başkanı Fatih Karahan İklim Ekonomisi Zirvesi'ne katıldı. Karahan zirvede gerçekleştirdiği konuşmada mevcut enflasyon verilerine, enflasyon tahminlerine ve yeşil ekonomiye değindi. Fatih Karahan, "Dezenflasyon patikamıza göre haziran ayında başlayarak manşet enflasyon yılın geri kalanında her ay gerileyecektir" dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Sıkı duruşumuz ile birlikte yurt içi talepteki dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinin iyileşmesiyle ana eğilimin gerileyeceğini öngörüyoruz. Ana eğilimde beklenen bu gerileme ile birlikte enflasyon tahminlerimizi 2024 yılsonu için yüzde 38, 2025 yılsonu için yüzde 14 seviyesinde belirledik." açıklamasını yaptı.
'İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi'nde konuşan Karahan, "2023 yılının ikinci yarısından itibaren büyümenin kompozisyonuna baktığımızda iç talep katkısının kademeli olarak azaldığını, net ihracat katkısınınsa, kademeli bir şekilde derin negatif seviyeden 2024 birinci çeyrek itibarıyla pozitife döndüğünü görüyoruz. Öncü göstergelere ve kredi piyasası gelişmelerine baktığımızda talep koşullarındaki normalleşmenin yılın ikinci yarısında da güçlenerek devam edeceğini öngörüyoruz. Büyüme kompozisyonundaki değişim, beklentilerdeki iyileşme ve talep koşullarının normalleşmesiyle ülkemizin dış dengesi daha sürdürülebilir bir hale gelmektedir." ifadesini kullandı.
Karahan şunları kaydetti:
"Mayıs 2023’te 57 milyar dolara yükselen 12 aylık cari açık, Mart ayı itibarıyla 30 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Mayıs ayı dış ticaret verileri de cari işlemler hesabındaki olumlu görünümün devam edeceği sinyalini net bir şekilde vermiştir.
Cari dengedeki iyileşmeyle birlikte finansman ihtiyacı azalırken, ülkemizin yurt dışı finansman kaynaklarına erişimi önemli ölçüde kolaylaşmıştır. Böylece, küresel finansal koşullardaki sıkılığa rağmen, ülke risk primimizdeki gerilemenin etkisiyle, bankalarımızın ve reel sektörümünün yurt dışı borç çevirme oranları artarken borçlanma maliyetleri azalmıştır.
"TÜRK LİRASI TASARRUFLARA YÖNELİM ARTTI"
Son dönemdeyse, dezenflasyon patikasına olan güvenin artması Türk lirası tasarruflara ve finansal varlıklara yönelimi arttırmaktadır.
KKM AÇIKLAMASI
Özellikle Nisan ayı başından itibaren, Türk Lirası mevduat payındaki artış hızlanmış ve artış bu kez KKM hesaplarındaki çözülmenin yanında, döviz tevdiat hesaplarından kaynaklanmıştır. Türk Lirası'na artan taleple birlikte, geçen yıl Ağustos ayında yüzde 31 seviyesine gerileyen Türk lirası mevduatların toplam mevduat içerisindeki payı, mayıs sonu itibarıyla yüzde 48 seviyesine ulaşmıştır. Aynı dönemde Kur Korumalı Mevduat bakiyesi tepe noktasından yarı yarıya gerilemiştir.
Yurtdışı yatırımcıların da benzer şekilde Türk lirası varlıklara talebinin arttığını görmekteyiz.
Nisan ayı başından itibaren ülkemize gelen portföy akımları, başta devlet iç borçlanma senetleri olmak üzere 10 milyar doları aşmıştır. Parasal sıkılaşma yapan birçok ülkede olduğu gibi sermaye akımlarının dezenflasyon ve finansal istikrar amaçlarına uygun bir şekilde yönetilmesini önemsiyoruz.
"YILIN GERİ KALANINDA HER AY GERİLEYECEK"
Mayıs ayı itibarıyla enflasyon yıllık bazda yüzde 75,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Dezenflasyon patikamıza göre haziran ayında başlayarak manşet enflasyon yılın geri kalanında her ay gerileyecektir.
Enflasyon verilerine daha detaylı baktığımızda, finansal koşullar ile kur gelişmeleri ve beklentilerinin önemli olduğu dayanıklı mal gibi kalemlerde, aylık enflasyonun önemli ölçüde yavaşladığını görüyoruz. Diğer taraftan hizmet enflasyonundaki katılık ve yüksek seyir, enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz.
ENFLASYON BEKLENTİLERİNİ DUYURDU
Sıkı duruşumuz ile birlikte yurt içi talepteki dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinin iyileşmesiyle ana eğilimin gerileyeceğini öngörüyoruz. Ana eğilimde beklenen bu gerileme ile birlikte enflasyon tahminlerimizi 2024 yılsonu için yüzde 38, 2025 yılsonu için yüzde 14 seviyesinde belirledik.
TEK HANELİ ENFLASYON
2026 yılında, tek haneli enflasyona ulaşacağımızı öngörüyoruz. Bunun uzun bir süreç olacağını biliyor ve aşağı ve yukarı yönlü riskleri değerlendiriyoruz. Özellikle belirtmek isterim ki enflasyon tahminlerimiz yalnızca tahmin değil, para politikası sıkılığını belirlerken kullandığımız ara hedef görevi görmektedir.
YEŞİL DÖNÜŞÜM
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olarak yeşil dönüşüme destek veya iklim değişikliği ile mücadele doğrudan görevlerimiz arasında yer almamaktadır. Ancak iklim değişikliği ve yeşil dönüşümden kaynaklanabilecek çeşitli risk ve yapısal dönüşümlerin, enflasyon ve finansal istikrar üzerindeki etkilerini yakından takip etmekteyiz.
İklim değişikliği, fiziksel riskler yolu ile de ekonomi ve finansal sisteme etki etmektedir. Dünya Bankası tahminlerine göre, 1980’lerde yıllık 80 milyar dolar düzeyinde olan doğal afet kaynaklı ekonomik kayıplar, iklim değişikliği kaynaklı afetlerin artmasıyla son yıllarda 350 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkmıştır.
Doğal afet riskinin artması, tedarik zincirleri ve dolaylı olarak enflasyon üzerinde riskler oluşturmaktadır. Tedarik zinciri şoklarının enflasyon üzerinde ne kadar büyük etkileri olabildiğini pandemi döneminde gördük.
İklim kaynaklı fiziksel risklerin finansal sistemler tarafından doğru fiyatlanması ve gerekli sigorta piyasalarının geliştirilmesi finansal istikrar için de önemlidir. Finansal istikrar için iklim kaynaklı riskleri yönetmek kadar azaltmak da önemlidir.
Birleşmiş Milletler tahminlerine göre düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve 2050 yılı küresel net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmek için, 2030 yılına kadar, yılda en az 5 trilyon dolarlık bir küresel yatırıma ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu rakam küresel hasılanın yüzde 5’ine eşittir.