Mevsim geçişlerinde yaşanan ağrılar vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Mevsimsel ağrılar nedir, tedavisi var mı? Geçiş dönemlerinde sıcaklık, nem, rüzgar, hava basıncı ve elektriksel yük gibi faktörler vücutta ani değişikliklere yol açabiliyor. Bu da insan vücudunun dengesini bozmaya yetiyor. Mevsimsel ağrıların tedavi yöntemleri nelerdir? Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, bahar mevsiminde sıklıkla karşılaşılan kronik ağrıları ve bu ağrılar için uygulanabilecek tedavi yöntemlerini sizler için anlatıyor.
MEVSİMSEL AĞRILAR NEDİR, TEDSAVİSİ VAR MI?
Mevsim geçişlerinde vücut dengesini sağlayamadığı ve direnci düştüğü için ağrı sorunları sıklıkla görülebilir. Bu ağrılar mutlaka takip edilmelidir. Uzun süren ve tedavi edilmeyen ağrılar zaman içinde kronikleşerek kişilerin hayat kalitesini düşürebilir. Mevsimsel ağrı tedavisinde çeşitli yöntemler mevcuttur. Bu tedavilere kişilerin istek ve ihtiyaçlarına göre uzman hekimler tarafından karar verilmelidir.
MEVSİMSEL AĞRILARIN TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Mevsimsel ağrılar için PRP yöntemi diğer bir deyişle trombositten zengin plazmadır. Kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositler aktive edilince iyileştirici proteinler salgılarlar. Bu sayede hasarlı dokular iyileşip yenilenmeye başlarlar. PRP tedavisinde kullanılan trombositler hastaların kendi kanlarından alınan numunelerinden ayrıştırılarak elde ediliyor ve kişilerin ağrı duydukları bölgelere enjekte ediliyor. Bu yöntem sayesinde dokular iyileşerek kendilerini yeniliyorlar.
PRP hangi ağrılarda uygulanabilir?
Bu tedavi yöntemi sayesinde birden çok hastalığın ve hastalıkların getirdiği mevsimsel ağrılar ortadan kaldırılabiliyor. Genellikle PRP ile tedavi edilmesi uygun olan hastalıklar ise; omuz ağrısı, tenisçi – golfçu dirseği, ön çapraz bağ yaralanması ve ağrı şikayetleri, topuk dikeni, kulunç ağrısı, kas gerginlikleridir.
PRP yönteminin uygulanması ise oldukça kolay ve acısızdır. İşleme kişinin kanı alınarak başlanır. Alınan kan özel ortamda trombositlerine ayrılır. Kişinin ağrı şikayeti yaşadığı bölgeye trombositten zengin hazırlanan sıvı enjekte edilir. PRP ile tedavi yöntemi mutlaka alanında uzman hekim ve tecrübeli ekibi tarafından gerçekleştirilmelidir. Alınan kan doğru işleme gönderilmediği zaman beklenmeyen sonuçlar ile karşılaşılabilir.
İşlem sonrasında 3 haftanın ardından hasta doktor tarafından tekrar değerlendirilir. İhtiyaç halinde 3 hafta – 6 ay arasında işlem tekrar edilir. Genellikle ilk uygulamadan sonra hastalarsa iyileşme gözle görülür şekilde belli olur. Yöntemin başarı oranı ise yüzde 80 ila 85 arasındadır. PRP yönteminde kullanılan ekten madde kişinin kendi kanı olduğu için hiçbir yan etkisi yoktur. İşlem yapılan bölgede oluşan kızarıklık ve şişlik müdahaleye gerek duyulmadan kendiliğinden geçecektir.
Botoks, içeriğinde bulunan botulinum bakterileri tarafından üretilir. Toksin olarak adlandırılmaktadır. Çok yüksek miktarda belirli sinir tiplerinin hareketini bloke ederek nörotoksin işlevi görmektedir.
Botoks, enjekte edildiği kaslardaki sinir sinyalleri bloke eder böylece ağrının olduğu bölgede istenen sonuç elde edilir. Botoks enjekte edildiğinde sinir sinyalleri kesildiği için etkilenen kaslar geçici olarak donar. Bu sayede yüz bölgesindeki bazı kırışıklıklar yumuşatılabilir, azaltılabilir veya yok edilebilir. Botoks işleminin etkisi kişiden kişiye değişmekle birlikte 3 ile 6 ay arasında kullanılabilir.
Bilimsel verilere göre botoks, kronik migreni önlemek için yeni bir seçenektir. Kronik migrende botulinum toksin enjeksiyonlarının (botoks) kullanımı önleyici bir tedavi seçeneği olarak onaylanmıştır. Hastanın alnı, şakak arkası, boyun ve trapez bölgesine ince iğneler ile uygulanır. Tedavi süresi yaklaşık 15-20 dakikadır. Tek seanstır ve etkisi bir hafta içinde 3-6 ay sürer. Ağrı daha sık hale geldiğinden en az 6 ay sonra uygulamayı tekrarlanabilir.