Mevzubahis ülkeyse…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevinden affını istemesi ve bu talebin Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesinden bahsediyorum…
Konunun perde arkası ile ilgili yazılıp çizilenleri okudum… Saçma sapan yapılan ‘vurdu kırdı’ yorumları hariç hepsi birbirine benzer yorumlar… Net anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı, enerji bakanlığı dönemindeki başarılarından oldukça tatmin olduğu Albayrak’ın ekonomi yönetiminden çok tatmin olmadı…
Özellikle şu noktaya dikkat çekmek istiyorum…
Albayrak, göreve getirildiği günden bugüne kadar, aldığı eğitim, sahip olduğu liyakat ve niteliği gözardı edilerek, hep 'damat' etiketiyle yıpratılmaya çalışıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan için bunun hiçbir önemi yoktu, olmazdı da…. Erdoğan için değişmez olan ilke Türkiye’ye hizmetti. Bu nedenle ‘damat’ eleştirileri bir kulağından girdi diğerinden çıktı… Hep Albayrak’ın arkasında durdu… Konu ne olursa olsun Albayrak hep masadaydı…
Albayrak kadar bütün eleştirilere göğüs geren Cumhurbaşkanı Erdoğan, günü geldi ve bugün böyle bir karar verdi…
Yani, yapılan bütün eleştirilere bugüne kadar kulak tıkayan Cumhurbaşkanı, eğer ülke mevzubahisse ailesini bile görmüyor…
Ve gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son grup toplantısındaki konuşmasına…
Bana göre yeni dönemi anlamamız açısından tam bir manifesto niteliğindeydi… Ekonomiden yargıya, dış politikadan enerjiye ve her şeyden öte parti içi yapılanmaya kadar yeni bir dönemin işaretlerini içeriyordu…
Ekonomi yönetiminde atılan yeni adımlar, getirilen yeni isimler, parti yönetimindeki değişiklikler ve bunu izleyecek diğer gelişmeler yeni dönemin ilk işaret fişekleri…
Bir de son olarak dip not düşmek istiyorum…
Şu sosyal medyadan görevi bırakma mesajları, Türk siyasi geleneğine pek de uygun düşmüyor gibi…
Bilmem siz ne dersiniz?..