46 yaşındaki ünlü oyuncu Tansel Öngel, NTV ekranlarında yayınlanan Ahmet Mümtaz Taylan'ın sunduğu Empati programına konuk oldu.
Gerçek yaşam öykülerinin paylaşıldığı programda Taylan sordu, Öngel yaşanmış hikayeler ile empati kurdu.
Taylan, Öngel’in babalık duygusu ile ilgili düşüncelerini sordu.
Öngel “Şimdiye kadar olmadı ama babalık duygusunu başka yollarla deneyimledim. Mesela 11 yaşında bir köpeğim var, evlatla kıyaslanmaz gibi gözüküyor ama kıyaslanıyor." dedi.
Öngel "Ayrıca babalık duygusunu yaşatan evladım gibi gördüğüm çocuklar var" diyerek yanıtladı.
Taylan “Senin ailende farklı kökenlerden gelenler var. Bu durum seni etkiledi mi?” diye sordu.
Öngel “Babaannemin Selanik göçmeni olduğunu babaannem ölmeden önce öğrendim ve bu duyguyu çok sevdim. Kendimi hiç görmediğim Selanik’e ait olduğumu hissediyorum" dedi.
Taylan “Deneme çekimi istemeyen aktörlere söylemek istediğin var mı?” diye sordu.
Öngel, “Bütün dünyada böyle seçiliyor ve çok sağlıklı bir seçim olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Öngel "Deneme çekimi sadece yönetmen için yapılan bir şey değil, oyuncunun kendisi içinde gereklidir. Çünkü bazen oyuncuda o role bürünmek istemeyebilir" dedi.
Yaşanmış hikayesini anlattıktan sonra Taylan “Hayatında birinin desteğini hissettiğin bir zaman oldu mu?” diye sordu.
Öngel “Bir süre sonra desteklenen birisi haline geldim. Hayatımın çok önemli bir kısmını 15 yaşından sonra yarı doğada yarı şehirde yaşıyan biriydim." dedi
Öngel "İnsanların pandemi zamanı keşfettiklerini ben çocuk yaşta fark edip yaşamaya başlamıştım” ifadelerini kullandı.
Sohbetin devamında çocukluğundan bahseden Öngel “Benim özel ilgi alanım mezarlık dolaşmaktır." itirafıyla herkesi şaşırttı.
Öngel'in sözleriyle şaşıran Taylan “Biraz açar mısın? Bir yakınının olmadığı mezarlıklara da mı gidiyorsun?” sorusunu sordu.
Öngel “Evet. Çocukken izciydim. 15 yaşındayken otostopla Kızılcahamam’a gidiyorduk." ifadelerini kullandı.
Mezarlıkla ilgili sözlerini sürdüren Öngel "Son ayrımda da Çamlıdere diye bir ayrım vardı, bir mezarlık vardı ve orada bir ampul yanardı." dedi.
Öngel "İzciyken bütün arkadaşlarım ve ben çok korkardık o mezarlıktan, orada otostop çekmekten. Ama Türkiye çok güvenli bir yerdi." şeklinde konuştu.
"Yılda 52 hafta var, 52 kampım vardı" diyen Öngel "O mezarlık çok önemli benim hayatımda çünkü kimsenin olmadığı bir gece ben oraya gittim." dedi.
Öngel "Sonra da Karşıyaka mezarlığına gitmeye başladım Ankara’da.” şeklinde konuştu.
Ahmet Mümtaz Taylan “Neydi seni oraya çeken şey?” sorusunu yöneltti.
Öngel “O kadar korktum ki bunu çözmem lazımdı. Çok korkuyordum gece özellikle. Yapay korku uyaranları…" ifadelerini kullandı.
"Bir perde oluşturuyor" diyen Öngel "Bir süre sonra anlatılan en absürt hikayeye bile inanıyorsun." şeklinde konuştu.
Taylan “Aşabildin mi?” diye sordu. Öngel ise “Tabii tabii. Sonra mezarlıkları keşfetmeye başladım." sözlerine yer verdi.
Öngel "Bunun bir kültür olduğunu, insanların vedalaşma kültürünün böyle yaşandığını, bu vedalaşma kültürünün yaşantıya ilişkin bize bir sürü ipucu, bilgi verdiğini fark ettim." dedi.
Öngel "Şehirlerin en yeşil yerlerinin mezarlıklar olduğunu… Yurt dışına gitme şansım oldu meslek icabı. Bir sürü şehir…" şeklinde konuştu.
"Hepsi birbirinden farklı ama benzer duygular taşıyor" diyen Öngel "Hatta resmi dini olmayan yerlerin bile bir dönem çok benzer bir vedalaşma duygusunu hatırlattı." dedi.
Sözlerinin sonunda Öngel "O vedalaşmaya duydukları saygıyı gösteren yerler olduğunu keşfettim.” yanıtını verdi.