Miraç Kandili ibadetleri neler? İşte Miraç gecesinde okunacak dua, namaz ve çekilecek tespihler
Üç ayların ikinci kandili Miraç Kandili idrak edilecek. Peygamber efendimizin mucizevi yolcuğunu Allahın huzuruna çıkarak gerçekleştirdiği Miraç gecesini milyonlarca müslüman dualarla karşılayacak. Kutlu yolculuk olarak adlandırılan Miraç olayının gerçekleştiği bu güzel gecede ibadetler yapılacak. İnsanın erdem yolculuğu olarak adlandırılan bu özel gecede yapılacak ibadetlerin ne olduğu araştırılıyor. Peki, Miraç Kandili’nde neler yapılır? Miraç Kandili ibadetleri neler? İşte Miraç gecesinde yap
Milyonlarca Müslüman Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (SAS) Cenab-ı Hakkın yüksek huzuruna kabul edildiği Miraç gecesini yeniden idrak edecek. Miraç Kandili içinde pek çok anlamı ve ilahi olayları barındıran önemli olaylardandır. Miraç hadisesi Kur’an-ı Kerim’de “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” şeklinde anlatılır. Peygamberimiz (sas) bu yolculuktan ümmetine üç büyük armağan ile dönmüş; beş vakit namazı, Bakara suresinin son ayetlerini ve ‘iman edip bu imanla ölen kimsenin cennetlik olduğu’ müjdesini bizlere ulaştırmıştır. Bu özel günde müminler yapılan ibadetleri araştırıyor.
MİRAÇ KANDİLİ’NDE NELER YAPILIR? MİRAÇ KANDİLİ İBADETLERİ
Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu gece pek çok rûhânî ahvâl ve ikrâma kavuşmuş olmakla birlikte hiç bir kulun ulaşamayacağı manevi alemlere varmıştır. İşte bu gece her yıl Miraç Kandili olarak idrak edilir.
Bu gecede şu ibadetleri yapılması tavsiye edilmiştir:
KUR'ÂN-I KERÎM OKUMAK
Mîraç gecesinde Peygamber Efendimiz’e (S.A.V) hediye edilenlerden biri de Bakara Sûresi’nin son iki ayetidir. (bk. Müslim, Îman, 279) Allah dostları bu gece çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
Kütüb-ü Sitte’de Abdullah Bin Mesut’tan -radıyallâhu anh- rivayet olunan bir hadis-i şerifte söyle buyrulmuştur:
"Her kim geceleyin Bakara Sûresi'nden bu iki âyeti okursa ona yeter."
Ebû Zerr -radıyallâhu anh-:
“−Yâ Rasûlallâh! Bana nasihatte bulun!” dediğinde Âlemlerin Efendisi:
“−Kur’ân okumaya ve Allâh’ı zikretmeye bak, çünkü Kur’ân yeryüzünde senin için bir nûr, gökyüzünde de bir azıktır.” buyurmuştur. (İbn-i Hibbân, II, 78)
ORUÇ TUTMAK
Recep ayının 27. gecesine denk gelen Mîraç Kandili’nin gündüzünde oruç tutulması tavsiye edilmektedir. Din adamları Miraç Kandili hakkında, "Gündüzünde oruçlu bulunmalıdır. Ma’sıyete dâir olmaksızın yapılacak her duânnın kabulü inâyet-i ilâhiyyeden umulur." demiştir.
DUA ETMEK
Bu mübârek geceler, Rabbimize duâ ve niyazda bulunma zamanlarıdır.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“(Ey Rasûlüm!) De ki: Sizin duâ ve niyâzlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkân, 77)
Yine Rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duânın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)
SALAVAT GETİRMEK
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
SADAKA VERMEK
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
KAZA VE NAFİLE NAMAZI KILMAK
Miraç’taki en mühim hususlardan biri, beş vakit namazın farz kılınmasıdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Miraç Gecesi namazı şöyle anlatılmaktadır:
"Receb-i Şerîf’in yirmiyedinci gecesine müsadif olan mübarek Leyle-i Miraç’ta oniki rek’at nafile namaz kılınması müstahsen görülmüşdür. Her rek’atda Fâtihâ-i şerîfeden sonra başka bir sûre okuyarak iki rek’atda bir selâm vermeli ve sonra yüz kere:
Okunuşu: “Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber.”
“Allah’ı tesbih ederim/bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür.” zikrini okumalı. Sonra yüz kere istiğfar etmeli ve yüz kere de Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz’e salât ve selâm göndermelidir. Bunlardan sonra da kendisi için istediği şekilde dua eder."
TEVBE İSTİĞFAR ETMEK
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh’a -sallâllâhu aleyhi ve sellem- (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, Îman, 279)