Moskova’nın ardından
Toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Lideri Vladimir Putin ortak açıklama yaptı. İki ülke Dışişleri Bakanları da varılan ortak mutabakatı ve uzlaşı noktalarını açıkladı.
DİKKATLİ İYİMSERLİK
Tabloyu genelde dikkatli bir iyimserlik içinde değerlendirebiliriz. Evet bazı muğlak noktalar var. Ancak bundan sonrasında kararlaştırıldığı üzere Türkiye ve Rusya Dışişleri ve Savunma Bakanları ile heyetleri arasında yapılacak ek müzakerelerle sürecin daha da olumlu hale gelebilmesi de mümkün olabilir. Tabii ki dış bazı aktörlerin baltalama provokasyonlarına karşı hazırlıklı olunmalı.
MADDE MADDE ANALİZ
Moskova’da dün akşam yapılan açıklamadan hareketle; madde, madde Türkiye ve Rusya'nın anlaşmaya vardığı noktaları şöyle analiz edebiliriz;
@ Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak göreve devam edecek. Eylül 2018 Soçi Mutabakatı da yine geçerli olacak. Bu Soçi Anlaşması meselesi, Türkiye’nin büyük önem verdiği bir noktaydı.
@ Türkiye ve Rusya aynı zamanda Esad’ın adını da anmadan, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini de yineledi.
@ BM Güvenlik Konseyi’nce terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını Suriye’nin istikrarına atıfla yinelerken, Ankara ve Moskova, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul etti. Ayrıca, ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılması çabasını seslendirdi. Bu Türkiye için kendisine yönelik tehdit anlamında dikkat çeken yüzbinlerce göçmenin de bir şekilde kontrol edilebileceği adına en azından küçük bir sinyal oldu. Ama hala risk yüksek.
KRİTİK BÖLÜM
Bundan sonrası ise taktik anlamda saha ve gelecek açısından oldukça kritik;
1-İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır. Madde böyle. Eğer buna Esad Rejimi ve işbirliği içinde olduğu İran milisleri ve benzeri yapılar da riayet eder ya da ettirilirse bugünden itibaren daha sakin bir coğrafya ile karşılaşabiliriz. Ama bu kesinlikle Türkiye’nin elini tetikten bırakacağı anlamına gelmiyor. O nedenle tedbir daima olmalı.
2-M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır. İşte bu madde oldukça kritik. Türkiye’nin halen 12 gözlem noktası ve çok sayıda ileri karakolu var. Bunlardan 10 tanesi Esad yönetimince çevrelenmiş durumda. İşte görüşmelerde buraların ikmal ve güvenliği meselelerinin netleşmesi önemli. Görülen o ki, Soçi’ye atıf yapılsa da Şam geri çekilmeyecek gibi görünüyor. Hava sahası kullanım konuları da önümüzdeki dönem müzakerelerinde ele alınacak gibi görünüyor.
3-Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır. Bu 3. Madde de Rusya’nın bir şekilde Türkiye’nin askeri varlığı yanında bulunarak bir nevi Esad’ın saldırılarına karşı güvence vermesi gibi bir durumu gösteriyor. Yine de buna Türkiye’nin tamamen itimat etmesi riskli olacaktır. Çünkü, Türkiye’nin yaşadığı güven kaybını telafi etmesi zaman alacaktır. Ve hala tatsızlıklar yaşanabilir.
Durum bu şekilde. Yani iyi noktalar var ama belirsiz riskli alanlar da mevcut. Ümit edelim, Rusya bugüne dek göstermediği iyi niyeti bu kez hissettirsin. Tabii bu sadece dilek. Çünkü bunun reel politik de böyle olmadığını çok iyi biliyoruz.
Derdimiz hepimiz gibi Türkiye iyi olsun... Aziz şehitlerimizin önünde saygı ile eğiliyoruz...
Sağlıcakla kalsın...