MSB kaynakları tv100 Ankara Temsilcisi Deniz Gürel'e konuştu: Şehit sayısı saklama olamaz, önce aileye haber verilir
tv100'ün ilgiyle izlenen Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı programında, Deniz Gürel MSB kaynaklarından edindiği bilgileri aktardı. Milli Savunma Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, 'Şehit sayısı daha çok' iddiasına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bu ülkenin şehit saklaması diye bir şey söz konusu değildir, olamaz." MSB'den üst düzey yetkili çadır iddialarına yönelik, "O bölgeler, çadırların olduğu bölgeler üst bölgeleri değil. Emniyet noktaları." diye konuştu.
tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, tv100 Ankara Temsilcisi Deniz Gürel, İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Dr. Özgür Tör, Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan, Bizim TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç ve İletişimci-Yazar Ferhat Murat, Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı programına konuk oldu.
Deniz Gürel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'ŞEHİT SAYISI DAHA ÇOK' İDDİASINA MSB'DEN YANIT
‘Şehit sayısı daha çok iddiası’ var. ‘Bu olay niye yaşandı?, Yer tespiti nasıl yapıldı?, Derme çatma çadır iddiaları, bundan sonra ne olacak?’ gibi soruları ben Milli Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkiliye sordum.
AİLESİNE HABER VERİLMEDEN AÇIKLANMAZ
Şehit sayısı daha çok iddiasını sordum ben Milli Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey Yetkiliye. “Bu ülkenin şehit saklaması diye bir şey söz konusu değildir, olamaz. Bunu söyleyenler bölücü terör örgütünün ağızı ile konuşuyorlar. 6 değil diyorlar, 12 değil diyorlar. 26 diyen var, 16 diyen var. Herkesin ailesi yok mu? ‘Benim şehidime cenaze yapmayacak mısınız?’ demeyecekler mi? Geç açıklandı, erken açıklandı demek kansızlıktır. Çok erken açıkladı TSK. Daha şehidimizi Cuma’dan bugüne aldık. Erken bile açıkladık. O gün ailelerin bir kısmı sosyal medyadan öğrendi çocuklarının şehit olduğunu. Tabi ki peyderpey açıklanacak. Ailesine haber verilmeden açıklanmaz. İlk öğrenen biziz. Biz bunu saklarsak elimize ne geçecek? Şehit bizim şehidimiz. Biz önce çatışmayı bitireceğiz. Sonra yaralılarımızı tahliye edeceğiz ondan sonra şehitlerimizi tahliye edeceğiz. Sonra hastanede tespitleri yapılacak. Sonra ailelerine ulaşılacak.
BU ÜLKEDE ŞEHİT SAKLAMAK DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLAMAZ
Eşi varsa eşiyle ailesine aynı anda haber vermek zorundasınız. Önce ailesine sonra eşine olmaz. Aynı anda 2 ekip gidiyor. Bunlar zaman almıyor mu diyorsunuz? Anne ayrı, baba ayrı, eş başka yerde bazen. Bunlar zaman alan şeyler. Ben şehidimi alamamışım bunların derdine bak. Soruyorum şehit haberini erken açıklamanın kime faydası var? Bir tek terör örgütüne faydası var. Ailesine haber vermeden açıklamanın tek faydası terör örgütüne. İlk taziyeyi yapan ben olayım diye yarış içine girmenin kime ne faydası var? Bu ülkede şehit saklamak diye bir şey söz konusu olamaz. Aileler isyan çıkarır. ‘Benim çocuğum nerede?’ demez mi? Böyle şey olur mu? Pençe bölgesi deyince 2 gece üst üste baskın yemiş aynı yer gibi algı oluşturmaya çalışanlar var. Birisi İran sınırında birisi Metina’da. Orası ayrı bir yer burası ayrı bir yer. Hepsi aynı yerde şehit olmuş da saklamışız gibi değerlendirme yapanlar var" şeklinde Milli Savunma Bakanlığı’nın yetkilisinin bana aktardığı bilgiler.
BUNLAR SON ÇIRPINIŞLAR
“Bir terör eylemi yaşadık. Bu sızma girişimleri ile sürekli karşı karşıyayız” diyor Milli Savunma Bakanlığı’ndan görüştüğüm yetkili. “Şehitlerimiz olduğu için bugün bilip bilmeden sorgulamaya kalkanlar var maalesef. Biz 1.5 senedir Pençe’deyiz. 1.5 yıldır Hakkari’de, Şırnak’ta, bir tane yurt içinde bir şey oldu mu? Bir terör saldırısı oldu mu? Olmadı. Bunlar son çırpınışlar. Sona yaklaştıklarının farkındalar. Ellerinde kalan şeylerle son hamlelerini yapıyorlar. Bunlar yukarıdan talimatı aldılar, fırsat bulduklarında eylem yapıyorlar.
SİS ÇÖKMEYE BAŞLADIKTAN SONRA SIZDILAR VE SALDIRIDA BULUNDULAR
Daha yeni kar yağmaya başladı bölgede. Sis çökmeye başladı. Bunlar da fırsatını bulup sızdılar ve saldırıda bulundular. Bizim anlatamadığımız şey o coğrafya. Böyle girip Ankara’ya “ben girdim 30 km’de her şeyi biliyorum” diyebileceğiniz bir yer değil o yer. 6-7 katlı mağaralar var tepelerin altında. Şu ana kadar 700 kadar mağara temizlenmiş zapta sadece Pençe-Kilit’de. Ulaşılamayan yerler var tabi ki. Bu bölge öyle bir bölge ki tepenin üzerinde biz varız, tepenin altında teröristler var."
"KAYIPLARIMIZI İLK EL BOMBALARIYLA VERİYORUZ"
Bu olayın neden yaşandığına dair de kamuoyunda sorular var. Onu da sordum. “O yaptırmış öbürü teşvik etmiş. Bu TSK’nın sorunu değil. Orduyu ilgilendiren taraf ‘bu iş nasıl oldu? Bundan sonra ne olacak?’ Kısıtlı görüş şartları ve hava şartlarından faydalanan teröristler sızma girişiminde bulunuyor. Bizim emniyet kolu dediğimiz önde gözetlemekle sorumlu askerlerimiz var. Bunlar fark edince çatışma çıkıyor. Çatışma başlar başlamaz bunlar el bombalarını atıyor.” Teröristlerden bahsediyor. “Yaklaşıp el bombası atılıyor. Artık taktikleri bu. Biz kayıplarımızı ilk el bombalarıyla veriyoruz. Bu sızmalarda ilk etapta kayıplar veriliyor zaten. Sonrasında çatışma çıkıyor bir müddet. “Hala orada terörist mi var?” diyenler var. Oranın alt tarafı Irak. Meskun mahalleler, köyler var. Gelenler 50-100 kişi gelmiyor. 10 kişi gizlene gizlene, görüş mesafesi 5 metre. Kayalık saklanacak bir sürü yer var.” diyor Milli Savunma Bakanlığı’ndan yetkili.
"HER TEPEDE SİLAHLI KUVVETLERİMİZ VAR"
Kamuoyunda askerlerimize dair yer tespitinin nasıl yapıldığına dair de bazı sorular olmuştu. “Kimsenin bir yer tespiti yapmasına gerek yok.” diyor MSB Yetkilisi. “Mağaradaki terörist kafasını kaldırdığında bizi görüyor zaten. Her yerde varız. Bizim 378 km Irak sınırımız var. Buralarda 100’den fazla üstümüz var. Burayı emniyete alan binlerce emniyet noktamız var. Bunlardan 2 tanesine saldırı oldu. Hava şartlarından faydalanılarak. Her tepede silahlı kuvvetlerimiz var. Birilerinin bir şeyler vermesine gerek yok. Terörist zaten kafasını ne zaman kaldırsa bir Türk askeri ya da üssü görüyor.” diyor MSB Yetkilisi.
"O BÖLGELER ÇADIRLARIN OLDUĞU BÖLGELER, ÜST BÖLGELER DEĞİL"
MSB Yetkilisi şu ifadeleri kullandı:” İnsanların anlamadığı buradan belli. Askerlik ve mücadele edilen alan konusunda hiçbir bilgin yoksa “çadırda mı yaşayacak asker?” dersin. Nerede yaşayacak asker? O bölgeler, çadırların olduğu bölgeler üst bölgeleri değil. Emniyet noktaları. Ben üstteyim değil mi? Şu taraftan teröristler sızabilir. Buradan 200-500 metre nöbetçilerini yerleştirirsin. Emniyet kolunu yerleştirirsin.” diyor MSB Yetkilisi.
"ORADA ÇADIRLAR İHTİYAÇ GÖRSÜN DİYE YAPILIYOR"
Sosyal medyada yayınlanan kar üzerinde çadırlar olan görüntüleri sorduk kendilerine. “Emniyet kolunu yerleştirirsin. Onlar gözlerler. Bugün oradadır yarın öbür tepededir. Devamlı aynı yerde değiller. “Askerlerimiz kahramanca, fedakarca görev yapıyorlar” deniyor ya. Kahramanlık bu. Öyle çalışıyor Mehmetçiğimiz. Bu demek değildir ki komutanları, TSK bu ihtiyaçları, onların ihtiyaçlarını karşılamıyorlar. Bu ülke 1700’den 1900’e kadar savaştı. İnsanlar basit zannediyorlar. Bu vatan nasıl kuruldu? Korunaklı yerlerde mi savaşarak kazanıldı? Bugünde 40-50 yıldır girilmeyen yerlere girerek savaşıyor orada Türk askeri. Oraları tutuyoruz. En önemlisi eskiden yazın girilip kışın çıkılıyordu. O teröristler gelmesin diye o çocuklar orada mücadele ediyorlar bugün. Yani öyle yazın girip kışın çıkma zamanı bitti. “Komutanları bu çocukları korumuyor mu?” İfadeleri bizleri gerçekten üzüyor. Bunları söylemek cahilliktir. Orada askerlerimizin her şeyi var. Asker gerekiyorsa taşın üstünde de yatıyor. Orada çadırlar ihtiyaç görsün diye yapılıyor. Asker orada nöbette. Silahı da mühimmatı da ihtiyaç duyacağı her şeyi var. Sızma ilk buralardan başlıyor. Göğüs göğüse kahramanca mücadele edip üstü koruyor Mehmetçiğimiz.” diyor MSB Yetkilisi.
OPERASYONLARIMIZ HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEK
Dedim ki “bundan sonra ne olacak?” “Bundan sonra değişen hiçbir şey olmayacak. Operasyonlarımız hız kesmeden devam edecek. Bu asker bu ülkenin içerisinde insanlar huzurla yaşasınlar diye orada mücadele ediyor. TSK elinden geleni yapıyor. Ortamın şartlarını bilmeden, oradaki yapıyı bilmeden “onların orada ne işi var?” denmek gerçekten cahilliktir. Çıkmış eski bir albay konuşuyor. Taktik strateji yanlışmış. Sen taktiği nereden biliyorsun? Stratejiyi nereden biliyorsun?” diyerek de tepki gösterdi.
HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR
“Peki özellikle televizyonda yapılan bu tip yorumlar sizlerde, TSK’da, Milli Savunma Bakanlığı’nda rahatsızlık yaratıyor mu” diye sordum. “Rahatsızlık yaratmaz mı? Adam diyor ki tabur komutanı yokmuş. Tabur komutanı yaralananlardan birisi. Desteğe giderken yaralanıyor. Bizim içimizdeki düşmanlar bunlar. Devlet, hükümet karar vermiş. Emri vermiş TSK’ya. “30 km derinliğe ineceksin denmiş. Irak’ın Kuzeyine gireceksin.” Bu asker bunu burada yapıyor. Bunun sonrasında “ne işi var orada askerin?” gibi şeyler denmemesi gerekiyor. Herkes üzerine düşeni yapıyor. Hatası olan varsa onun da gereği yapılır. Ancak burada bilip bilmeden “Türk askeri orada ne yapıyor?” sorusunun en önemli yanıtı eğer şehirlerde bugün Türk milleti rahat uyuyabiliyorsa bu sınır ötesindeki Mehmetçiğin mücadelesi ile gayreti ile oluyor.” Şeklinde bilgilendirmeyi bitirdi görüştüğüm üst düzey MSB Yetkilisi.