Mustafa Kemal'e işgalci diyenlerle CHP'liler neden kol kola?
Birileri, “Hacı Bey sen Kemalistleri eleştiriyorsun, CHP'lilerin ne yapacağını niye dert ettin?” diyebilirler. Bana bunu diyenler CHP'ye neden sessiz? Neyse, onlara cevabı birazdan vereceğim.
“İç Cephe Süreci” gerçekten kolay olmayacak. Sürecin sonunda “Terörsüz Türkiye” büyük atılım yapacak, ancak sürecin tamamlanması ve gidişatı nasıl evrilir tam kestirmek zor.
Ankara'da görüştüğüm siyasetçiler ve kaynaklarım “süreçten umutlu” görünüyor.
Özgür Özel bir yandan süreci desteklerken bir yandan DEM ile ilişkileri “eskisi gibi” sürdürüyor.
Yeni süreç “eski yöntemlerle” ilerlemez.
Cumhurbaşkanı seçiminde Kandil'in söylemi ile DEM'in söylemi, DEM ile CHP’nin söylemi paralel idi.
Lâkin “ortak” olduklarını kabul etmediler, hem de göz göre göre!
Aynı cumhurbaşkanı adayına oy verdiler.
Kent uzlaşısı yaptılar.
Sınır ötesi PKK tezkeresine beraber “hayır” dediler. Yani beraber yürüdüler o yollarda..!
Sonra da, "Ortak değiliz ki" diye millete adeta nanik yapıp dalga geçtiler.
Vatandaş ise, “Tiyatrocusunuz! Zelensky gibi oyuncusunuz.” diyerek yine onlara genel seçimde kırmızı kart gösterdi.
“VATANDAŞ GÖRÜYOR”
DEM’LİLER Mustafa Kemal’e “işgalci” derken susuyorsunuz.
“M.Kemal’in ..leri” derken susuyorsunuz.
Sonra; "Mustafa Kemal ülkenin kurucu cumhurbaşkanıdır, saygısızlık edilemez, ancak tanrılaştırılmamalıdır" diyenlere de “Atatürk düşmanı” diyorsunuz.
Hay sizin adaletinizin terazisini sileyim de paslanmasın!
Hay sizin yedi düvel dağlarınızda tavşan avlayalar!
Dağlara taşlara yarabbi!
Allah'ım sen bu vatanı Amerika’ya gidip hamburger yiyenlerden koru!
Allah’ım sen bu vatanı delege satın alıp oyun kuranlardan koru!
Sen bu vatanı, kapı arkalarında gizli ittifaklar yapanlardan koru!
“Türkiye işgalcidir” diyenlerin elini öpenleri partinin genel başkanı yaparlar. Onun, "Atatürk’ün koltuğunda oturduğunu” söylerler. Vatanı savunan öz evlatlara "Atatürk düşmanı" deyip yaftalarlar!
Türk bayrağını ortadan kaldıranları CHP'ye danışman yaparlar. Kılıç kaldırma organizasyonu yapanları baş tacı ederler, buna itiraz edenleri "Ordu düşmanı" ilan ederler. Ordunun sınır ötesi operasyonlarına itiraz edenler de kendileri olurlar!
Kabe'ye gitseler “kıble neresi” diye soracak adamlar "muhalefetiz" diye ortada geziyor.
İşte bunlar hep altılı masa, yedili kasa!
Almanya’da Ekrem İmamoğlu, "Hükümet kayyum atıyor" diye ülkesini şikayet ediyor.
Kayyum atanan Tunceli Belediyesi DEM Eşbaşkanı Birsen Orhan, Mustafa Kemal için "İşgalcidir" diyor.
Ekrem Bey Almanya hükûmetine Türkiye’yi şikayet edeceğinize DEM’Lİ Başkana bir çift laf etseydiniz! Edemiyor musunuz? Niye acaba?
“TUNCELİ OPERASYONU”
Tunceli ismi aslında 1938’de Dersim’e yapılan operasyonun adı olan “Tunç Eli Operasyonu” idi.
Sabiha Gökçen şehri bombaladı.
Dönemin yöneticileri isyanları bastırmak isterken masumlara da zarar verdiler.
Zulüm oldu.
Ancak bir işgal olmadı.
Bu zulüm sebebiyle Sabiha Gökçen isminin İstanbul’daki havalimanından kaldırılması gerekir.
Mustafa Kemal’in uygulamaları eleştirilebilir, ancak ona asla “işgalci” denemez. Keşke CHP yönetimi de DEM’li Başkanı savunacağına ona itiraz etse.
Bir de Tunceli hususunda “Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu” hiç konuşmadı. Sadece, “Ben o dönem doğmamıştım” diye konuyu geçiştirdi.
CHP’liler bir kez daha Tunceli konusunda susuyor, hatta ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’e “işgalci” diyen DEM’liyi savunmak için heyetler gönderiyorlar. Çok yazık.
“ESKİDEN”
Eskiden her şey kötüydü.
Eğitim.. Sağlık.. Ulaşım..
Hiç bana eskiyi övmeyin.
Onu bunu bilmem; Recep Tayyip Erdoğan ülkede devrim yaptı!
Bu devrimi anlayanlar onu 23 yıldır iktidarda tutuyor. Bu gidişle 2028'de bir 5 yıl daha yetki alacağa benziyor.
“HABERİM YOK PARTİSİ”
Milyonlarca liralık ballı konserler verirler!
Cevap: Haberim yoktu
Mecliste Bakan'ın yolunu keserler!
Cevap: Haberim yoktu
İcraat sorarlar!
Cevap: Haberim yok!
23 yıldır kaybettiklerinden de haberleri yok; kazandık sanıyorlar!
SON SÖZ: Kar bereketiyle geliyor. Ancak önlem almayanlar yollarda çileye sebep oluyorlar. 2025’e ramak kaldı. "Şehirlerarası yollar kapandı" haberleri ülkemize yakışmaz. Umarım bu kış, "İki şehir arasında karayolu ulaşımı sağlanamıyor" şeklinde haberler vermek zorunda kalmayız. Ankara-İstanbul şehir içinde halimiz zaten perişan; ama bari şehirlerarası açık kalsın. Umarım Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri sınıfta kalmaz.