Mutluluk sarhoşu profiller
"Haberin duygusal yükü diye bir şey var ve ben bunun bir insanı öldürebileceğinden son derece eminim…” İki sene önce bu cümleyi etmiştim… Hâlâ ölmedim…
Günde sadece bir saat ana haberlere maruz kaldığı “salçalı ekmek” döneminde büyümüş bir çocuğun, şimdilerde 24 saat haber akışının içinde olması, hatta ondan ekmek yer hale gelmesi her babayiğidin kaldırabileceği bir yük değil kardeşlerim. Kaldıramadım da zaten...
Böyle böyle, yarı terelelli, huysuz emekli albay misali silecek kaldıra kaldıra hayat yaşamayı sürdürürken her şeye rağmen yine de gözlerinin içi gülenleri hayranlıkla izledim. Elbet sahici olmak kaydıyla…
Zira sanal mecralarda elinizi atsanız mutluluk sarhoşu bir profile denk geliyor. Bu yüzden elim klavyeye pek gitmedi. İnanmadığınız bir mecrada kelimeler de ha deyince paçalarınızdan akmıyor zaten.
Kendi olağanüstü gerçek içsel deneyimlerimi, dışarıdaki cilalı dışsal deneyimlere tercih edemem.
Gerçekliğine ve aşırı doz mutluluk saçışlarına inanmadığım yaşamların gözümü boyamasına müsaade edemem.
Size yaşamadığım güzel şeylerden bahsedemem, olumlama yapamam, üç kere derin nefes alıp dışarıya pozitif enerji püsküremem.
Sanal gerçeklikle her şeyin sahi olana bu kadar yakınlaşıp, aynı zamanda bu kadar uzaklaşması beni de kendi içime kapatmış olabilir.
Son bir yılım böyle geçti benim. Önümüzdeki bir yıla Allah kerim. Benimle aynı dertten muzdarip dostlara tavsiye ederim.