Nafaka tartışmalarında son perde!

Cumhurbaşkanlığı ve parti grubunda nafaka toplantıları yapıldı. Adalet Bakanlığı, nafaka süresini 6 yılla kısıtlayan bir öneri getirdi. Uzmanlar kadınların işgücüne katılım oranının halen düşük olduğuna dikkat çekerken bu konuda takdirin hâkimlere bırakılmasından yana.

Nafaka tartışmalarında son perde!

Cumhurbaşkanlığı ve parti grubunda nafaka toplantıları yapıldı. Adalet Bakanlığı'ndan çarpıcı bir öneri geldi. Bakanlık, nafaka süresini 6 yılla kısıtlayan bir öneri getirdi. Alt sınır da 2 yıl olarak önerildi. Bu konuda takdirin hâkimlere bırakılmasının da değerlendirildiği toplantılara ilişkin uzmanlar ne dedi?

Bakanlığın daha önce yaptığı alternatif çalışmada, ‘nafakanın 5 yıl süreli olması’, ‘evliliğin süresiyle sınırlandırılması’, ‘evliliğin yarısı kadar süreyle sınırlandırılması’ önerileri de yer almıştı.

Hürriyet Gazetesi yazarı Fulya Soybaş'ın haberine göre, Avukat Selin Nakıpoğlu nafaka miktarlarının çocukların bakımını karşılayacak düzeyde bile olmadığını kaydederek, "Nafaka ödemekle yükümlü erkeklerin çoğu gelirlerini asgari ücretten göstermek, kayıt dışı çalışmak ve malvarlıklarını başkasının üzerine yapmak gibi yöntemler ile nafaka miktarını düşürüyor. Nafakasını düzenli alamayan kadınların çoğu icra takibi yoluna gitmiyor” dedi.

Cinsiyete dayalı işbölümünün bu kadar keskin hatlarla çizilmiş olduğu Türkiye gibi ülkelerde kadınların işgücüne katılım oranının halen düşük olduğunu ifade eden Nakıpoğlu, "Evlilik birliği içerisinde hiç çalışmamış, çocuklara bakmış, tüm emeğini eşinin ve çocuklarının hizmetine sunmuş kadınlara boşandıktan sonra ‘Ne yaparsan yap!’ deniliyor. 45 yaşına gelmiş, 3-4 çocuk bakmış ve hiç çalışmamış bir kadın iş bulabilir mi? Evliyken ‘Aman çalışmasın, evinin kadını olsun’ boşandıktan sonra ‘Gitsin çalışsın!’ Kadının yok sayıldığı onca yıl ne olacak?” diye konuştu.

Ünlüler örnek olamaz

Zengin ünlülerin eski eşlerinden aldığı nafakalardan yola çıkarak kadınların genelinin nafaka ile zenginleştiğini düşünmenin toplum gerçeğini yansıtmadığını söyleyen avukat Nakıpoğlu, “Türkiye’de yüksek nafaka oranı yüzde 1, geriye kalan yüzde 99’un 200 liralık nafakayı dahi alamadığını biliyoruz. Diyelim kadın çalışmak istedi, iş de buldu. Çocuğunu nereye bırakacak? Bakım emeğini kim üzerinden alacak?” diyor.

Şartlara göre nafaka ortadan kalkıyor

Avukat Nakıpoğlu ‘Süresiz nafaka kaldırılsın’ şiarıyla yapılan tartışmaların anlamsızlığına Türk Medeni Kanunu’na atıfta bulunarak şu örneği veriyor: “176. maddede nafakanın kaldırılmasına ilişkin şartlar belli. Buna göre nafakasını ödeyemeyecek durumdaki kişi, dava açıp durumunu ispatlaması halinde bu yükümlülükten kurtulabilir. Ayrıca nafaka yükümlülüğü evlilik ve ölüm durumunda otomatik, nafaka alanın yoksulluktan kurtulması ve şartlarının iyileşmesi halinde ise dava ile ortadan kalkar.”

Yoksulluk Nafakası Araştırması Raporu, 11 ilde, 1994-2019 tarihleri arasında açılmış 140 boşanma davası üzerinden hazırlandı. Buna göre hükmedilen nafakanın yüzde 66,4’ü 0-500 TL, yüzde 10’u 500-1000 TL arasında, yüzde 2,1’i 1000-2000 TL arasında, yüzde 2,2’si ise 2000 TL’den yüksek. Nafaka ortalamasının 370 TL olduğu görüldü. 

Dernek kurdular

Kendilerini nafaka mağduru olarak tanımlayan Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu üyelerinden Mesut Arabul da "Bu rahatsızlık verici. Hukuk, Adalet Bakanlığı mı yoksa bu konuda bir fikri olmayan Aile Bakanlığı’nın mı konusu?" şeklinde konuşuyor. Durumun kendilerini icralık ettiğini, hapislere düşürdüğünü söyleyen Arabul, yasal çerçevenin süre ile sınırlandırılmasını talep ettiklerini söyleyerek, "Eski Türkiye yok artık! Kadınlar iş hayatına çoktan entegre oldu. Kadın-erkek ayrımı yapmadan insanlığın kazanacağı ortak bir düzenleme olsaydı keşke. Olmadı! Kadını boşandığı erkeğin sırtına yük olarak verirseniz o yükü kaldırmayan erkek de maalesef istenmeyecek durumlara meyledebilir" ifadelerini kullanıyor.