Narin Güran davası bugün devam edecek! tv100 detayları anbean aktardı! İkinci duruşmada neler yaşandı?
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin dava bugün devam edecek. Savcı, Narin’i boğmak suretiyle müşterek fail olarak suçu işledikleri gerekçesiyle Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Mütalaada “İyi hal indirimi uygulanmasın” denildi. tv100'un uzman muhabirleri detayları anbean aktardı. İşte 2. duruşma gününde yaşananlar...
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı.
tv100'ün uzman muhabirleri Devrim Tosunoğlu, Canan Altıntaş ve Sevgim Begüm Yavuz detayları gün boyunca canlı yayınlarla aktardı.
Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma yarın devam edecek.
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren söz aldı. Güran ailesinin kendisiyle temas kurduğunu belirten Eren, “Sosyal medyaya tweet atayım, programlara çıkayım. Yargı bu değil, adalet de hukuk da bu değil. Diyarbakır Barosu üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Güran ailesini tanımıyorum. Diyarbakır Barosu’nun bu davalarla bir geçmişi var. Bu tür cinayetlerden edindiğimiz tecrübe var. Şu, ‘Aileyle ya da köyle bir temas kurmayın’ dedik, ‘lütfen gitmeyin’ dedik. 14 Eylül’de bana telefon açıldı. ‘Güran ailesi olarak sizinle görüşmek istiyoruz’ denildi. ‘Yönetim kurulu üyelerimizle birlikte baroda görüşebiliriz’ dedim. 4 kişi geldiler. Geldikleri zaman 4 saat görüştük. ‘Biz Diyarbakır’da bu davaya avukat bulamıyoruz’ dediler. Avukatlara telkinde bulunduğumu söylediler. ‘Görüştüğümüz avukatlar milyonlardan bahsediyor’ dediler, ben kendilerine avukatların ücret konusunda serbest olduklarını söyledim. ‘Çocuklarımız okula gidemiyor’ dendi. Ben de kendilerine ricada bulundum. Bir algı oluşmuşsa, bu algıya ben sebebiyet vermedim. ‘Cinayetin faili kimse teslim edin’ dedim. Onlar da bana daha sonra işkence konusuyla geldiler. Bu konuda barodan yardım istediklerini söylediler. ‘O mağdur arkadaşları lütfen baroya getirin’ dedim. İşkence mağduru kişiyi aradım, kendisine baroya gelmesini söyledim. ‘Başkanım, bu konuya dahil olmak istemiyor artık’ dedi. Ben o suç duyurusunu nasıl yapabilirim? 23 Eylül’de bir kez daha arandım. Kalabalık bir grup geldi. Bu görüşmede, kendilerinden bir ricada bulundum. ‘Bütün aile zan altında’ dedim. O esnada bana, ‘Efendim, cezaevinde akrabalarına işkence yapılıyor’ dendi. Cezaevinde bu çok zor. ‘Enes cezaevinden götürülmüş, dişleri çekilmiş’ dendi. Ben bir hukukçuyum. ‘Böyle bir iddia varsa, avukatlarınız bir görüşme gerçekleştirsin. Biz de komisyonumuzla bakalım’ dedim. Avukatlar bize dönmedi” dedi.
‘İNANILMAZ BİR VERİ AKIŞI VAR’
Amca Salim Güran’ın, cinayet saatinde yaptığı telefon faturası ödemelerini gösteren delillere ilişkin konuşan Eren, “Sosyal medyada bir fatura sunuldu. Bir çizelge yayınladılar. Cinayet mahallindeyken 2 havale yaptığını söylediler. MASAK raporuna göre 2 ödeme yapılmış. Bu MASAK raporunu göstereyim, 580 TL’lik iki işlem gerçekleştirilmiş. Kamuoyu bunları 'havale' diye tartıştı. Sayın Başkan, 15.19’da gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemi. Türkiye Ekonomik Bankası’ndan, yani telefona girmeden yapılan bir işlem. Peki, 15.28’de bir fatura neden ödeniyor? Salim Güran’ın sistemsel olarak işlemi, hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 TL olarak tekrar işlem yapıyor. Peki, Salim Güran burada neden ödüyor? Günlerce arkadaşlarımla bunu yorumlamaya çalıştım. Sistemsel olduğunu nereden biliyorum? Salim Güran’ın HTS kayıtlarına bakalım. Saat 15.19’dan önceki Salim Güran’ın GPS kaydına bakalım. 15.16’da Salim Güran’ın telefonu bir bankacılık işlemi yapsaydı, telefonundan herhangi bir internet kaydı bulunmuyor. Yani herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. Salim Güran’ın yakın zamanda, bir hafta önce mahkemenize sunulan telefon verilerine göre, yani şu telefona bir işlem yapıldığında hangi saniyede hangi uygulamanın öne çıktığını görebiliyorsunuz, bu işlemler incelenmiş. İkinci havale işlemi ise 15.28’de gerçekleşiyor. Bu sırada, tam o saniyelerde 71 saniyelik bir GPS bağlantısı bulunuyor. Birden fazla işlem için bağlanmış, telefonun birçok arka uygulaması sisteme bağlanmış. Salim Güran’a ait telefonun ödeme günü, ayın 21’i. Peki, Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti? Meslektaşım şunu söyledi, ‘Salim Güran’ın telefonda inanılmaz bir veri akışı var.’ Bu durumda, 'Telefonda temizlik mi yapılıyor?' diye şüphe duyarım” diye konuştu.
‘NARİN BULUNUNCA YAS TUTACAKLARINA KAVGA EDİYORLAR’
Eren, Dara-2 kamera görüntülerinin izletilerek yaptığı konuşmada, “Ulusal Kriminal, Onur Bey’in düştüğü hataya düşmüş. Ulusal Kriminal, 15.34 diyor, ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Önceki araç bir traktör. Ruhi Kaya, kamera görüntülerinden geçiyor ve oradan 1 dakika sonra gelen bir otomobil var. Bunu niye anlatıyorum? Herkes şu hataya düştü; Nevzat’ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz. Ama iddiası doğruysa, Salim’in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var. Bu aile bireyleri, Narin bulunca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Ben bütün bunları anlattığım zaman, Arif Güran’ın acısını hissediyorum ama uydurulmuş bir delil ile konuşmadım. O gün orada bir şey yaşanmadı mı? Bir şey yaşanmış. Nevzat’ın silik olduğunu söyleyen aile bireyleri var. Benden önce şüphe duyan bir Arif Güran var” dedi.
‘ADIMSAYAR GPRS KAYDINIZ AÇIK DEĞİLSE, TESPİT EDİLEMİYOR’
Eren, Salim Güran’ın cinayet saatinde telefonundaki adımsayar uygulamasında 45 adım attığı tutanağına ilişkin, “Eğer bu adımsayar, tespit ettiğiniz gibi doğruysa, kız çocukları iş yapıyor, alışveriş yapıyor, hatta çocukları ödeme için kendisini çağırıyor ve kendisi gidiyor. Ben mutfakta iki kez dolandım, 45 adım oldu. Adımsayar tutanağı ile ilgili, android telefonlarda eğer sizin GPRS kaydınız açık değilse, tespit edilemiyor. 19.00- 20.00 arasındaki 2 bin küsurluk adım” diye konuştu.
‘BİZE BU DOSYADA KİMSE GERÇEĞİ ANLATMIYOR’
Dosyada sanık ve tanıkların gerçeği anlatmadığını ifade eden Eren, “Narin’in kaybolma haberini alıyor. Asıl kritik soru şu; Narin kaybolduktan sonra 20.00- 24.00 arası adımlarını saydığınızda, camiye gitmek, okula gitmek gibi bir hareketlilik var mı? Saat 16.10’da Arif’in evinin önünden ayrılış anını göstereyim. Salim’in aracı, 16.18’de köyde. Şimdi bana 'Bu nokta araba mı?' demeyin. 16.13’te burada, kavşakta şu an devam ediyor. Ruhi Kaya’nın tabelasına geçiyoruz. 16.10’da Arif’in evinden ayrılıyor. Ruhi Kaya’nın kamera kayıtları, bu görüntüler silinmiş. Bu görüntüler sonradan getirilen görüntüler. Mehmet Selim Atasoy kaçta geliyor biliyor musunuz? 16.23. Motosikletini görüyor musunuz? Salim’in girdiği yerden tarlaya giriyor. Tam Mehmet Selim Atasoy 16.23’te geçerken, meşhur elektrikçilerin görüntüsü var. Onların mavi arabası. Bunu niye anlatıyorum? Bugün R.A.’ya bir soru sordum; 'Siz orada gün içerisinde Salim ve babanız dışında kimseyi gördünüz mü?' diye. 'Hayır' dedi. Sonra tekrar sorduk, 'Hatırlamıyorum' dedi. Yani neyi ifade etmeye çalışıyorum? Bize bu dosyada hiç kimse gerçeği anlatmıyor” dedi.
‘NEVZAT CİNSEL İSTİSMARDA MI BULUNDU? BİLEMEYİZ’
Eren, 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ederek, şöyle konuştu:
“Salim Güran’ın geri getirilen WhatsApp görüşmeleri dosyada var. 22 Ağustos’tan itibaren telefonundaki ses kaydı kapatılıyor. 23 Ağustos’ta ise geriye dönük arama kayıtları siliniyor. Hepsinin bir sebebi var. Şunu sormak istiyorum, ilk bize şunu söyledi. Tanımlaması neydi? Eskort. ‘Eskort ile görüştüm’ dedi. Peki, biraz sonra gözaltına alınma riskim varsa ben kayıtları silerim. Narin’in kaybolması ile bağın yoksa neden sildin? PSA… İlk celsede ısrarlı şekilde Nevzat’a şunu sordum. ‘Çanta neredeydi’ dedim, daha önce ‘kapalıydı’ dedi. Ben de soruyorum, eleştirebilirler. PSA hangi numunelerden çıktı? Vajen dış külot, iç yüz. Nereden çıktı? Narin’in çantasından. Özür dilerim burada Enes ve annesi var. Rapor şunu söylüyor, ‘cinsel istismarı tespit edemem’ diyor. Yazma ve etek çantanın içerisinde ise vajen 2 de yok, külot ön yüzde de yok, dış yüzeyde var. PSA testi nasıl yapılır? Şu şekilde kartla. Olay örgüsünde şunu oturtamıyorum, Cinsel ilişki sırasındaki şahıslardan bunlara geçtiyse? Ve ben şunu anlıyorum, o zaman bu eşyalara biri temas etti. Anneden de bulamış olabilir, bilemeyiz? Nevzat cinsel istismarda mı bulundu? Bilemeyiz. Diyarbakır Barosu katılan taraf olarak, 4 sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum.”
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Narin kızımızın yanında durarak, onun hukukunu korumak amacıyla buradayız." dedi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davanın ikinci duruşması sürüyor.
Beraberindeki komisyon üyeleriyle duruşmayı izleyen Katırcıoğlu, Diyarbakır Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Narin'in yanında olduklarını, duruşmayı izlemek için Diyarbakır'a geldiklerini söyledi.
Katırcıoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün, görevlerimiz dışında 7 yaşında erkek, 4 yaşında kız çocuğu torunu olan bir anne, bir kadın, daha ötesinde de bir insan olarak bu davayı takip ediyoruz. Tekrar böyle olaylar, tekrar başka Narinler, Sıla bebekler ve diğer vakalar yaşanmasın diye komisyonumuz bu kalabalık heyetiyle birlikte tüm siyasi partilerden katılan milletvekilleriyle Narin kızımızın yanında durarak, onun hukukunu korumak amacıyla buradayız. Aynı zamanda komisyonumuz hem bu davayı hem de diğerlerini takip ederek ve komisyonumuzun çalışmaları sonucunda bir ihtiyaç olduğu an bir mevzuat düzenlemesi, belki bir yasal düzenleme ihtiyacı olacak... Onu da komisyonumuzun çalışması sonucunda sizlerle paylaşacağız. Bu vahşeti Narin kızımıza kim ya da kimler yaptıysa, niçin, nerede, ne sebeple olduğuna bakmaksızın suçluların en kısa zamanda en ağır suçu alması için komisyonumuzla, heyetimizle birlikte TBMM milletvekilleri olarak takibini yapacağız."
İlk günden beri suçluların ortaya çıkması ve ağır ceza alması noktasındaki takipleri için basın mensuplarına teşekkür eden Katırcıoğlu, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının samimiyetle bu süreci kendi evlatları gibi sahip çıkarak suçluyu bulma adına gösterdikleri gayreti de ifade etmek istediğini belirtti.
"Diyarbakır Barosu avukatlarını, duruşmayı izlerken gördüm, gerçekten samimiyetle en kısa zamanda suçluyu bulmak, en ağır cezayı alabilmek adına gösterdikleri gayreti gördüm. Narin hepimizin evladı, Türkiye'nin evladı, Türkiye'nin kızı." diyen Katırcıoğlu, olaya yaklaşımlarının bu yönde olduğunu dile getirdi.
tv100 muhabiri Canan Altıntaş duruşmadaki son durumu Diyarbakır'dan aktardı. Altıntaş, "Şu saate kadar katil kim, neden öldürüldü hala bir açıklık kazanmış değil. Bugün birçok şey bekliyorduk. Çoban Ahmet Akgün, Erhan Güler'in ifadesiyle birçok şeyin değişeceğini düşünüyorduk ancak onlardan alınan ifadelerle böyle bir durum söz konusu olmadı. Mütaaladan sonra önemli bir noktaya geçildi. Çarpraz sorgular başladı. Şuan çarpraz sorguların yanısıra yine Narin'in avukatları görüş bildiriyorlar." dedi.
Baba Arif Güran’ın avukatı Berat Kocakaya, dosyanın 14 sayfa iddianameye sığacak bir dosya olmadığını belirterek, “Biraz önce duygusal anlar yaşadık. Arif Bey’in söyledikleri kıymetlidir. Arif Güran bugün kızının adaleti için buradadır. Tanıklık ettiğimiz acı ile Arif Güran’ın ailesinin yaşadığı acısı bir değil. Biz bugün burada bir yargılama yapıyoruz. Birilerinin ceza alması mı önemli, yoksa adaletin tecelli etmesi mi önemlidir? Arif Güran, kızının olayına karışan herkesin cezalandırılmasını istiyor. 4 kişinin ceza alması adalet değil. Bu olay nasıl gerçekleşti, buradaki sanıklar bu olayın faili mi? Burada yargılanan Narin’in annesi, ağabeyi ve amcası. Bu çirkin ithamların üzerine Arif Güran susmazdı. ‘Arif bilseydi bunları öldürecekti’ diyorlar ama böyle değil. Bugüne kadar Nevzat’ı kim biliyordu? Bu adam her gün ölüyor, bir de üstüne çirkin ithamlar her gün devam ediyor. Sosyal medyada ‘Narin benim kızımdır, senin kızın değil’ diyenler, bunu tartıya mı koydu? Neye göre karar veriyorsunuz. ‘Elalem ne der’ diye hukuk olmaz. Siz bugün bu cübbeyi boşuna giymediniz. 8 yaşındaki kızını kaybetmiş bir baba var. Cansız bedeni internette paylaşıldı. Sen onu nasıl paylaşırsın? Bu adam kızını kaybetti, hiç mi düşünmediniz? Ben bakmamak için çok mücadele ettim. Ama maalesef, vicdan merhamet neticesinde karar veremeyiz. Arif Güran mağdur bir baba. Diyarbakır'ın merkez köyündeki babanın adalet arayışını çok görmeyin. Bu dosya yabana atılır bir dosya değil. Bu 13- 14 sayfa iddianameye sığacak bir dosya değildir. 7 yaşındaki Eren Güran nasıl hayata tutunacak? Bu adam nasıl üniversiteye kayıt olacak?” dedi.
‘KANAATİMİZ, BÜTÜN SANIKLAR İŞTİRAK İRADESİYLE BU EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRMİŞLER’
Diyarbakır Barosu Avukatı Aydın Özdemir de sanıkların iştirak halinde eylemi gerçekleştirdiğini ifade ederek, “Enes 8 ayrı beyanda bulunmuş. Saatlerle ilgili çok bariz çelişkiye düşmüştür. Enes’in gözündeki morluk ve vücudundaki izler, ilk ifade kendisine zarar verdiğini söylüyor. İkincide ‘Ya kendime vurdum ya da mısır koçanlarına çarptı’ diyor. Nevzat bu işin içinde olmasaydı, geri dönerdi. Eylemini tamamlıyor. Sonra hayatına devam ediyor. Nevzat bu eylemde masum mudur? Mağdur mudur? Nevzat Bahtiyar bu eylemden sonra evine geri dönüyor, yemek yiyor, namaz kılıyor. Bu olayda kolluk görevlileri, Narin’in cansız bedenine ulaşmış, sonra Nevzat tespit edilmiş. Nevzat’ın en küçük pişmanlığı yok. Nevzat birçok çelişkili beyanda bulundu. Nevzat zaten cesedi gömen kişi, Nevzat’ın kardeşi olan Vecdi’nin Salim’i araması, sonra Nevzat’ı araması. Sıralı aramaları gösteriyor. O gün Narin bulunmamış olsaydı, bugün böyle bir yargılama olmayacaktı. Bizim kanaatimiz, bütün sanıklar iştirak iradesiyle bu eylemi gerçekleştirmişlerdir” diye konuştu.
Narin Güran cinayet davası duruşmasına yarım saat ara verildi. Duruşma kaldığı yerden devam ediyor.
Narin Güran duruşması yeniden başladı. Aile fertleri salona alınmadı.
17.00 ARA SONA ERDİ MAHKEME DEVAM EDİYOR
Mahkeme kaldığı yerden devam ediyor. Sanıklar dışında, Güran ailesi salona alınmadı.
Mahkeme Başkanı, " 2 kez uyardım, salonda sessizlik istiyorum" dedi.
16.28 DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Tansiyon yükseldi. Her tarafta sesler yükseldi. Mahkeme başkanı Güran ailesininin salondan çıkarın talimatını veriyor. Arif ve Salim Güran ağlayarak söylemlerde bulundu. Duruşmaya ara verildi.
Çevik kuvvet adliyeye giriş yaptı.
tv100 muhabiri Canan Altıntaş "Güvenlik tedbirleri arttırıldı. Takviye polisler gidiyor. Mahkeme Başkanı tarafından çevik kuvvet içeri davet edildi. Enes’in etrafını jandarmalar sararak onu uzaklaştırmaya çalışırken, iddiaya göre Enes kafasını duvara vurmaya çalıştı ve jandarmalar buna engel oldular ve Enes’i salondan çıkardılar. Güran ailesi sanırım mahkemeye alınmayacak." dedi.
Baba Arif Güran ve anne Yüksel Güran ağlıyor. Enes Güran'ın başını duvarlara vurduğu öğrenildi.
Arif Güran: Narin için kimse bir şey yapmadı, sadece yapan devlettir. Sayın Başkan, karakolda Enes’e “Sen öldürdün” dediler.
Enes de başını duvara vurarak, “Ben nasıl yaparım?” diye ağlamaya başladı.
Güran ailesi üyeleri salondan çıkmayacaklarını söyledi.
Enes'in etrafını saran jandarmalar onu salondan çıkardılar.
Baba Arif Güran: Nevzat canisi benim 8 yaşındaki kızımdan ne istedin?
Anne Yüksel Güran: Allah'ım sen bize yardım et!
Nevzat Bahtiyar salondan çıkarıldı.
tv100 muhabiri Canan Altıntaş , "Arif Güran Nevzat Bahtiyar’a “Öldürmek istiyorsan ben buradayım, beni öldürseydin” diyerek masaya vurmaya başladı. Enes Güran ve Yüksel Güran da ağlamaya başladı. Arif Güran, “Gelip iki kurşun bana sıksaydın” dedi. Yüksel Güran bu sırada “Allah’ım sen bize yardım et” diye sesini yükseltiyor. Yüksel Güran, “Kızımı suya gömdün senin çocuklarını Allah’a havale ediyorum” diyerek ayağa kalktı." ifadelerini kullandı.
Arif Güran: Ben olay günü Batman’daydım. Akşam üstü komşum beni aradı haber verdi. Dedi ‘Narin kayıp’. O anda arabaya bindim. Sonra bir kişi daha aradı. Diyarbakır’a gelene kadar 3 kez kaza geçiriyorduk. Narin benim için farklıydı. Annesi için de öyleydi. Annesi bir milyon kat önem göstermiştir. Burada bir anneyi evladıyla sınıyorlar.
Tek bir kelime yalan konuşmam. Çünkü o benim kızım. Jandarma arama kurtarma çalışması yapmaya başladı. 4-5 gün hiç uyumadım. Yemek yemedim. En son karakola gittiğim zaman ben orada iddia ettim kızım tepeye çıkmamış. Onlar da dedi ki ‘Narin görmemesi gereken bir şey gördü ve narine kıydılar’. Dedim öyle bir şey mümkün değil.
Savcı, Narin’i boğmak suretiyle müşterek fail olarak suçu işledikleri gerekçesiyle Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Duruşma, verilen aranın ardından tekrar başladı. Savcı mütalaasını okuyor.
Tüm gözler Narin davasına çevrildi. Herkes mahkemenin saat 15.30'da başlamasını beklerken adliye önüne ambulans geldiği görüldü.
Mahkeme Başkanı: Mütalaanızı değiştirecek misiniz?
Savcı: Takdir mahkemenindir, bizim ekleyeceğimiz bir şey yok.
Bunun üzerine duruşmaya öğle arası verildi. Saat 15.30’da duruşma devam edecek.
Sanık Salim Güran yeniden kürsüye çıktı. Avukat Adnan Ataş soru sormaya başladı.
Avukat Adnan Ataş: Necmettin Kaya sizin de akrabanız mı?
Salim Güran: Uzaktan akraba ama Nevzat’a daha yakın.
Avukat Adnan Ataş: Dara 2’ye gitmişsiniz.
Salim Güran: Hayır, gitmedim.
Avukat Adnan Ataş: WhatsApp kayıtlarını sildiğiniz söylendi. Mermi için sildim dediniz, doğru mu?
Salim Güran: Evet, bu cevabı verdim.
Avukat Adnan Ataş: Savcılıkta verdiğiniz ifadede “Narin arabaya binmedi” dediniz.
Salim Güran: Bana sordular, ben de olay gününe dair cevap verdim.
Avukat Ali Eryılmaz: Salim Bey, iki eli doluyken cep telefonunu nereye koyar?
Salim Güran: Nevzat’ın eşiyle fotoğraf çektiren bu avukata cevap vermiyorum.
Avukat Ali Eryılmaz: Cinayet günü Nevzat’ı senin evinin orada gördün mü?
Salim Güran: Bu avukata cevap vermiyorum.
Salim Güran yerine oturdu. Yerine sanık Yüksel Güran geldi.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Yüksel Güran: Narin'in katilini istiyorum.
Yerine geçerken Nevzat Bahtiyar’a, "Adam değilsin Nevzat. Adam ol adam" sözleri ile tepki gösterdi. Mahkeme başkanı müdahale etti.
Daha sonra sanık Enes Güran kürsüye çıktı.
Mahkeme Başkanı: Söylemek istediğin bir şey var mı?
Enes Güran: Yok.
Enes Güran yerine geçti.
Sanık kürsüsüne Salim Güran geldi. Mahkeme başkanı, tanıkların beyanlarına dair söylemek istediği bir şey olup olmadığını sordu.
Salim Güran: Dara 2 sokağındaki kamera kediyi bile görüyor. Necmettin Kaya orada çalışıyor.
Mahkeme Başkanı: Sen, korucunun görüntüleri değiştirdiğini mi iddia ediyorsun?
Salim Güran: Asla öyle bir şey demedim.
Mahkeme Başkanı: Benim bile girmediğim yerde korucu girip mi değiştirdi?
Salim Güran: Olabilir.
Nevzat Bahtiyar’ın sorgusu bitti.
Nevzat Bahtiyar kendisine soru soran avukata bağırdı. Avukat da Bahtiyar’a “Kız kız ama konuş” dedi. Duruşma salonu karıştı. Nevzat Bahtiyar’ın avukatı ile Salim Güran’ın avukatı arasında gerginlik çıktı.
Yüksel Güran’ın Avukatı: Narin’in cansız bedeninin olduğu çuvalın içinden bir kanca çıktı.
Nevzat Bahtiyar: Kanca’yı beni takip eden Salim Güran koymuş olabilir. Narin’i ben öldürmedim. Salim kendisi öldürdüğünü söyledi.
Yüksel Güran'ın avukatı: Narin’in iç çamaşırında sperm öncesi bir bulgu bulundu.
Nevzat Bahtiyar: Eklemek istediğim ve araştırılmasını istediğim bir şey yok.
Mahkeme Başkanı: Geçen celse söylemediğin anlatmak istediğin bir şey var mı? Narin’i sen mi öldürdün?
Nevzat Bahtiyar: Ben öldürmedim. Anlatmadığım bir şey yok.
Mahkeme Başkanı: Oğlun cesedi nasıl bıraktığını nerden biliyor?
Nevzat Bahtiyar: Ben oğluma bunu anlatmadım.
Mahkeme Başkanı: O zaman oğlun nerden biliyor.
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Tanık beyanlarına diyeceğiniz bir şey var mı?
Arif Güran: Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, “Belki bildiği vardır” diye çadırımı çağırdım. Bu adam da saat 18:00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18:00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık.
Mahkeme Başkanı: Enes neden yoktu?
Arif Güran: Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Arif Güran: Havalimanı kamerası bozukmuş. Bütün arıza benim kızımın mı başına geldi?
Narin'in babası Arif Güran, tanık kürsüsünde. Arif Güran ayakta durmakta zorluk çekince sandalyeye oturtuldu.
Mahkeme Başkanı: Salonda canlı yayın mı yapılıyor? Uyardım sizi. Başlayacağım sizin Twitter’ınıza. Bu mahkememin bir ağırlığı var. İlla sövelim mi? Bunu da yaparım.
Tanık kürsüsünde Narin'in amcası Erhan Güran var.
Mahkeme başkanı, “İlk duruşmada aile meclisi olmadığını söylediniz ama kamera görüntüleri ortaya çıktı. Ne diyeceksiniz?” diye sordu.
Erhan Güran: Bu çoban, 18 civarında evine geliyordu. Ben de o saatte Narin’in kaybolduğunu söyledikleri için onu çağırdım. O da bana köyün içine girdiğinde kimseyi görmediğini söyledi. Ben de yanından gittim, kapıyı açamadı, duvardan atlayarak eve girdi. Şüpheli hareketler yapıyordu. Ben de evin önünde yemek yedik, Ahmet’i çağırın dedim, Ahmet geldi, oturdu. Ahmet’e, “O saatte köye giriyorsun, kimseyi görmedim diyor, gözleri kapalı mı eve giriyor?” diye sorduk. Sorduğumuz soru, kızımızın bulunması içindi.
Mahkeme Başkanı: Siz orada bir kızın peşindesiniz, Enes’e soruyorsunuz, başka bir senaryo var.
Erhan Güran: O söyledikleri kız, benim kızımdan bahsediyorlar. Namusla ilgili laf ediyorlar.
Mahkeme Başkanı: Ben size geçen celsede bunu sordum, neden söylemediniz?
Erhan Güran: Aklıma gelmedi.
Mahkeme Başkanı: Bırak Allah aşkına, ben sana sordum, hiçbir şey söylemedin.
Erhan Güran: Biz de mücadele ediyoruz.
Mahkeme Başkanı: Bizden bir şey gizliyorsunuz.
Erhan Güran: Gizlemiyoruz, unuttum.
Mahkeme Başkanı: Çobanı arkaya götürüp dövdünüz mü? Şiddet uyguladınız mı?
Erhan Güran: Bulunsunlar, ben şahsen değilim ama birkaç tokat atılmıştı, yalan söylediği için.
Mahkeme Başkanı: “Şerefsizin şerefsizi” kime diyorlar?
Erhan Güran: Ben demedim, duymadım.
Savcı soru sormaya başladı:
Savcı: Bu video çıktı, “unuttuk” dedin. Detayı unuttun. “Yarını oturduğum yerden kalkmadım” dedin, sen arkaya gittin mi, gitmedin mi?
Erhan Güran: Ahmet çağırınca kalktım, arkaya gittim.
Savcı: “Yerimden hiç kalkmadım” dedin, neden yalan söylüyorsun?
Erhan Güran: Gittim, küfür sırasında yerimden kalkmadım.
Savcı: Çok dövdüler mi?
Erhan Güran: Hayır.
Savcı: Arka taraftaki bu gizem ne?
Erhan Güran: Arka tarafta konuştu diye.
Savcı: Cevabınızı aldınız mı?
Erhan Güran: Hayır.
Savcı: Kesinlikle arka tarafa gitmediğini neden ısrarla söyledin?
Erhan Güran: Gittim, arkaya farklı bir soruydu.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş soru sormaya başladı.
Adnan Ataş: Neden şikayetçi olmadınız?
Ahmet Akgün: Olmadım.
Sanık Enes Güran, tanık Ahmet Akgün'e soru sormak istedi.
Enes Güran: Benim adımı kim kullanmış, söylemek istiyorum.
Ahmet Akgün: Ben bilmiyorum, kim dediğini.
Enes yerine geçti ve sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz soru sormaya başladı:
Avukat Ali Eryılmaz: Narin için bildiğin doğruları söylemeni istiyoruz.
Ahmet Akgün: Bilmiyorum.
Tekrarlayan soruların sorulmasına başkan izin vermedi.
Avukat, “Elimizdeki tek tanık konuşmalı” dedi. Mahkeme başkanı ise, “Kafasına silah mı dayayalım?” dedi. Başkan ardından “Benim silahım yok" diye açıklama yaptı. Ahmet Akgün, “Size canım feda” diyerek başkana seslendi. Başkan, “Allah seni çocuklarına bağışlasın” dedi.
Sorgu devam etti. Sanık avukatı Nahit Eren soru sormak istedi.
Avukat Nahit Eren: Bu delil nasıl geldi?
Başkan, avukatın diğer avukata soru sormasına izin vermedi. Böylece çoban Ahmet Akgün'ün tanıklığı sona erdi.
Savcı: Enes kelimesi çok geçiyor. Neden Enes konusunu duymadığını söylüyorsun?
Ahmet Akgün: Kendi aralarında Enes diyorlardı.
Savcı: Onların kendi aralarında konuştuklarını anlat.
Ahmet Akgün: Ben bir şey görmedim.
Savcı: Ben senin hakkını savunacağım. Ne konuşuyorlardı söyle. Biliyor bu başkanım. Net konuş.
Ahmet Akgün: Savcım ben bir şey görmedim, duymadım.
Erhan Güran, Narin'in babası Arif Güran, abisi Baran Güran'ın da bulunduğu aile üyeleri, Ahmet Akgün isimli çobanı, cinayeti görüp görmediğini anlamak için sorgulamış ve çoban daha sonra şiddete uğradığını söylemişti. Bunun üzerine savcı kamera kayıtları olan bu sorguya katılan aile üyeleri hakkında, tehdit, suçu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Tanık çoban Ahmet Akgün, ifadesi alınmak üzere kürsüde. O sırada Erhan Güran’ın evinin önündeki kamera görüntüsü ekrana verildi. Sanık avukatlarının itirazına rağmen, 'Aile Meclisi' olarak belirtilen kamera görüntüsünün izlenmesine karar verildi.
Mahkeme Başkanı: Ahmet Bey, Erhan’ın olduğu yer burası. Buradaki kişi siz misiniz?
Ahmet Akgün: Evet, benim.
Mahkeme Başkanı: Videoyu oynatalım. (Videoyu izliyorlar.)
Mahkeme Başkanı: Siz neden buraya getirildiniz?
Ahmet Akgün: Ben eve geldim, çantamı bıraktım. Ömer geldi, “5 dakika, Erhan abi seni çağırıyor” dedi. Bana sordu, ben de bir şey bilmiyorum dedim.
Mahkeme Başkanı: Sen olay günü Narin’i gördün mü?
Ahmet Akgün: Hiç görmedim.
Mahkeme Başkanı: Sana neden inanmıyorlar?
Ahmet Akgün: Ben de bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Arka tarafta ne oldu?
Ahmet Akgün: O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler.
Tanık ağlamaya başladı.
Mahkeme Başkanı: Kürsüden indi, “Sana kimse bir şey yapamaz, sakin ol, su iç,” dedi.
Mahkeme Başkanı: Enes’i olay günü kızla birlikte gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok, görmedim, şerefim üzerine yemin ederim.
Mahkeme Başkanı: Ahırda birini gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok.
Mahkeme Başkanı: Sana neden kız soruyorlar?
Ahmet Akgün: Görmedim.
Duruşma, verilen 5 dakikalık aranın ardından tekrar başladı. Tanık çoban Ahmet A. dinlenecek.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Aktaş: Aşağı tarlaya hiç inmiş miydin?
Ramazan Atasoy: Bir kere indim.
Pedagog: Senin aşağı tarlada çalıştığın alanda tümsek var mı? Her yeri görebileceğin şekilde bir şey var mı?
Ramazan Atasoy: Yok.
Pedagog: İki tarlanın arasında tümsek bir alan var mı?
Ramazan Atasoy: Yok. Bir tarla bitiyor, diğeri başlıyor.
Nevzat Bahtiyar’ın diğer avukatı Ali Eryılmaz: Salim Güran kayınpederini tanıyor mu?
Ramazan Atasoy : Belki bir sefer gitmişimdir, fıskiye sorunu ile ilgili, belki onun eviyle alakalıydı.
Avukat Ali Eryılmaz: Olay günü çiftliğe gitmişler mi?
Ramazan Atasoy: Gittik. Salim Güran ile gittik ama saatini hatırlamıyorum.
Ali Eryılmaz: O gün Mahfus isimli biriyle tanıştın mı?
Ramazan Atasoy: Çiftliğin sahibi o. Olaydan sonra da babamla gittik. Bana ineklerin pisliğini oraya bırakmamamı söyledi.
Mahkeme Başkanı: Diğer soru suçlayıcı olduğu için sorulmasını istemedi.
Ramazan Atasoy’un tanıklığı son buldu.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ: İfaden alınırken sana herhangi bir şekilde şiddet uygulandı mı?
Ramazan Atasoy: Biri geldi arkamdan vurdu. Karakolda beni dövdüler. Nefesim kesildi. Bir komutan geldi ‘Bunun suçu yok bunu dövmeyin’ dedi.
Mahkeme başkanının duruşmayı ayakta yönettiği görüldü. Ramazan Atasoy'un ifadesinde sürekli "Bilmiyorum" demesi üzerine mahkeme başkanı "Verdiği ifade çelişkileri gidermiyor" dedi.
Avukat Nahit Eren: Sen soruşturma aşamasında Salim’in sürekli yanında olduğunu söylemişsin. Bununla ilgili bir tehdit mi aldın böyle söyle diye?
Ramazan Atasoy: Yok kimse böyle söylememi söylemedi.
Avukat Nahit Eren: Olay günü tarlaya başka gelen giden oldu mu?
Ramazan Atasoy: Hindilerini ve kuzularını getiren biri var, her gün geliyordu. Olay günü mü, değil mi bilmiyorum ama 2 kişi sabah ve öğleden sonra geldi gibi.
Avukat Nahit Eren: Ramazan sen o gün yukarı ve aşağı tarlaya gitmişsin. Peki Tavşantepe köyüne gittin mi?
Ramazan Atasoy: Hatırlamıyorum.
Avukat Nahit Eren: Ama gittiğini söylemişsin.
Ramazan Atasoy: Valla hatırlamıyorum.
Avukat Nahit Eren: Salim Güran saat 3-4 gibi yanına geldiğinde üzerinde hangi kıyafet vardı?
Ramazan Atasoy: Tarla kıyafeti yoktu.
Avukat Nahit Eren: Peki üzerini değiştirip geldiğinde üzerinde ne vardı?
Ramazan Atasoy: Bu kez üzerinde tarla kıyafeti vardı.
Savcı: (Pedagoga) 3-4 arası çelişki giderilemedi, ısrarcı mısınız?
Pedagog: (Ramazan’a sorarak) 3-4 arası Salim yanınızda mıydı?
Ramazan Atasoy: Yanımdaydı.
Savcı: Çelişki giderilemedi, telefon kayıtlarına göre Salim Güran, Mehmet Selim Arasoy’u saat 17.00’de aramış.
Pedagog: 3-4 arası değil de saat 5 olabilir mi?
Ramazan Atasoy: Tam hatırlamıyorum. Salim Güran yanıma geldiğinde, yaklaşık 20 dakika sonra babamı aradı.
Ramazan Atasoy'un ifadesindeki çelişkiler dikkat çekti.
Pedagog: Salim Güran ile bir ses kaydı konuşman var, hatırlıyor musun?
Ramazan: Hayır.
Pedagog: Şimdi sana dinleteceğim. (Ses kaydını Ramazan dinler.)
Ramazan: Mısır sülükleri var, fıskiye çalışmıştı. O sülükler yürüyor, düştüğü zaman da yürüyor.
Pedagog: Bu kayıt saat 18.30’da alınmış, ama sen o saatte yemek yediğini söyledin.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) O saat farklı olabilir.
Avukatlar: (İtiraz ederek) O konuşmadaki zamanlamanın doğruluğu sorgulanmalı.
Ramazan: Başka günlerde de aranıyordu.
Pedagog: O günkü konuşma ile ilgili ne söylemek istersin?
Ramazan: O benim patronum.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) Ramazan, tutuklandığında Salim’e küfür ederek bir şeyler söylemiştin. O tutanağı sorabilir misiniz?
Pedagog: Ramazan, sen “Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti” demişsin.
Ramazan: Ben ifademi okumadım, sadece imza attım.
Mahkeme Başkanı: O ifadeyi tutuklandıktan sonra ağlayarak söyledi, ifade tutanağında değil.
Pedagog: Bekleme odasında ağlamışsın ve bir şeyler söylemişsin.
Ramazan: Bilmiyorum.
Pedagog: Salim’in ayakları ıslak mıydı?
Ramazan: Hatırlamıyorum, dikkat etmedim.
Pedagog: Salim yanındayken baban neredeydi?
Ramazan: Salim 3-4 civarı yanıma geldi. Babam da çay içtikten sonra, saat 5 civarı geldi.
Pedagog: Salim, babanı ne zaman aradı?
Ramazan: Geldiğinde aradı, “Neredesin?” dedi. Babam da “İşçileri bırakıyorum” dedi.
Pedagog: Sizin kaçak elektrik için kullandığınız bir alet mi var?
Ramazan: Ben kullanmıyorum, sonradan öğrendim. Ses kaydında konuşulan kaçak elektrik değil, fıskiye meselesidir.
Pedagog: Sen 3-4 gibi “Salim yanıma geldi” diyorsun, ama saat 4’te Salim seni arıyor. Eğer 4’te yanındaysa, neden seni telefonla arıyor?
Ramazan: Gitti, geldi; kıyafetlerini değiştirdi. Babam suyu değiştirmeye gitti. Salim de “Ben üstümü değiştireyim, senin yanına geleyim” dedi. Ben de o gelmeden işimi bitirdim. Saat 18 civarıydı.
İlk tanık, Salim Güran’ın çalışanı olan 15 yaşındaki Ramazan Atasoy. Ramazan Atasoy, SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılıyor. Beyaz kazak giymiş olan Ramazan Atasoy, pedagojik eşliğinde ifade veriyor.
Ramazan Atasoy: Tavşantepe’ye bir kere gittim. Babam ve Salim Güran ile gittim. Salim Güran ile tarlada buluştuk. İlk olay günü, saat sabah 8-9 civarıydı. Salim, yaklaşık bir saat yanımızda kaldı, sonra gitti. Babam da işçileri almaya gitti. Saat 13.30 gibi gitti, ben orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran yanıma geldi. “Baban nerede?” dedi, sonra babamı aradı ve “İşçileri dağıt, gel” dedi. Biraz oturduk, çay yaptık. Saat kaçtı bilmiyorum, ama yine babamı aradı ve “Neredesin?” dedi. Salim Güran ile birlikte çay içtik. Çay soğuduğunda babam geldi.
Pedagog: Orası neresi?
Ramazan: Tavşantepe.
Pedagog: Salim Güran nasıldı?
Ramazan: Her zamanki gibi, normaldi.
Pedagog: Salim sonra ne yaptı?
Ramazan: Üstünü değiştirmeye gitti.
Pedagog: Sonra ne yaptınız?
Ramazan: Babam ve Salim Güran geldi, yemek yedik, telefonlara baktık. Birisi Salim Güran’ı aradı. Salim, “Bu saatte kız kaybolur mu?” dedi.
Tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Adliye önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI
Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı.
Saat 09.00'da başlayacak olan duruşmada, alana giriş-çıkışlar polis kontrolünde olurken, alana girmek isteyenler ise üst aramasından geçirilecek.
DURUŞMA ÖNCESİ NE BİLİYORUZ?
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada en önemli raporlar mahkeme sunuldu.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince alınan ara kararda, dava dosyasına eklenen Daran-2 bölgesine ait görüntüler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişti.
GÖRÜNTÜ RAPORUNDA NE DENİLDİ?
Ulusal Kriminal Büro tarafından davaya ilişkin incelenen görüntülerle ilgili hazırlanan bilirkişi raporu tamamlanarak, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Bu raporda, özetle şöyle denildi:
- Deşifre klibi boyunca koyu karartı görünümlü hareketli olarak izlenen alanda Narin Güran'ın ahır-ev bölgesine yaklaşmakta olduğu değerlendirilmiş, yukarı doğru giderek gözden kaybolmuştur.
- Deşifre klibinde belirtildiği üzere ev, ahır bölgesinde karartılar ve ışıklı bölgeler izlenmiştir.
- 15.18.50'de patikada görülen karartıdan (Narin) 15 saniye sonra (15.19.05) ahır yanından kameraya yansıyan yoğun ışık parlaması dikkat çekmiştir. 15.38'de görülen birbirini takipleyen araçlar incelenmeden hemen öncesinde, köy üst yolunda 'U' yapıp, geri dönen araba dikkati çekmiştir.
BU RAPOR NEDEN ÖNEMLİ?
Rapor, Narin'in babası Arif Güran başta olmak üzere, sanıkların küçük kızın hiçbir zaman, ahırın bulunduğu yere doğru giden yokuştan yukarı çıkmadığı iddiasını çürütmesi açısından önemli. Ayrıça bu rapor, Narin'in en son görüldüğü saat ile uyumlu olarak, ahır bölgesinde insan hareketliliğini ortaya koydu. Rapordaki bu ifadeler, Narin'in babası ve sanıkların iddialarının aksine küçük kızın, okuldan dönerken, evlerinin, ahırın olduğu bölgeye, patikayı kullanarak gittiğine ilişkin önemli delil sundu.
Narin'in babası, kızının hiçbir zaman patikadan yukarı çıkmadığını ve bu arada Nevzat Bahtiyar tarafından kaçırılıp öldürüldüğünü, amcası Salim Güran'ın olayı karışmadığını ileri sürüyordu. Yine, Güran ailesi üyeleri, kendi evlerine yakın bir yerde bulunan amcanın evi ve ahır bölgesinde herhangi bir hareketlilik olmadığını da savunuyordu. Aynı şekilde aile ve savunma avukatları, sanıklar, bu bölgedeki cep telefonu kayıtlarının da gerçeği yansıtmadığını iddia ediyordu. Bu rapor sonrası bu iddialar yinelenmedi.
DNA RAPORU KATİLİ NASIL TARİF ETTİ?
Küçük kızın cesedi üzerinde yapılan incelemelerde avuç içinde ve şortunda kalan saç ile kıl parçaları bulunmuştu. Bu kıl parçalarının DNA incelemeleri tamanlandı ve annesi Yüksel Güran ile abisi Enes Güran ile uyumlu olduğu ortaya çıktı. Soruşturmalar sırasında bu kıl örneklerinden bir sonuca varılamamıştı ve örneklerin gelişmiş cihazlara sahip İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda incelenmesi istenmişti. Bu raporda ana hatlarıyla şöyle denildi:
- 2 Aralık 2024 tarihli rapor, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'ne ait. Raporda, kıl örneklerinin Narin'in sol avuç içi, siyah şortu ve atletinden elde edildiği belirtiliyor.
- Rapora göre, bu kıl örneklerinin DNA'ları, baba Arif Güran, tutuklu sanık anne Yüksel Güran, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar ve tutuklu sanık abi Enes Güran'dan alınan örneklerle karşılaştırıldı. Rapora göre Narin'den kemik örneğini kullanıldı.
- Raporun sonuç bölümünde örneklerin makroskopik ve mikroskopik incelemeleri sonucunda, Narin'in sol avuç içindeki saç ve kılların kök içermediği, siyah şorttaki kıl örneğinin kök içermediği, atlet üzerindeki birisi 16 diğeri 11 kahverengi kılların da kök içermediği belirtildi.
- Raporda, örnekler üzerinde mitokondriyal DNA çalışması yapılarak, Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güren ile aynı olduğu sonucuna varıldığı ifade edildi.
- Raporda, mitokondriyal DNA'nın sadece anneden çocuğa aktarıldığı da dikkate sunuldu. Bu nedenle babadan alınan örnekler ile kılların DNA dizilimleri birbirini tutmadı.
BU RAPOR NEDEN ÖNEMLİ?
Narin cinayetinde tutuklu sanık, amca Salim Güran'ın aracında küçük kıza ait kıl bulunmuştu. Bu delil, küçük kızın araca daha önce binmiş olma ihtimali öne çıkartılarak çürütülmek istendi.
Fakat bizzat cesedin üzerinden ele geçirilen kılların DNA uyumununu ortaya koyması, iddiaları önemli ölçüde çürüttü. Narin'in ağabeyi, tutuklu sanık Enes Güran, cezaevinden yaptığı bir telefon konuşmasında, ısrarla adli tıp raporunu soruyor, konuyla ilgisi o anda anlaşılmamasına rağmen, Narin'in diş fırçasını kullandığını, sonra da macununu kullandığını ileri sürüyordu.
Enes Güran, duruşmada kullanması için, muhtemelen, kendisine öğretilen bir yanıltma bilgisini panik içinde ağzından kaçırdı. Enes Güran'ın diş fırçası veya macunu ile DNA bulgusu arasında bir bağlantı kurmak istediği tahmin ediliyor. Enes Güran'ın diş veya ağız ile ilgili bir kalıntıdan endişe ettiği ileri sürüldü.
DNA raporunun Narin'in avuç içinde kılların sahiplerini ortaya çıkarması, cinayetin nasıl işlendiğiyle ilgili de bilgi sunabilir. Adli Tıp Raporu, küçük kızın boğazına ve göğsüne basılarak öldürüldüğünü ortaya koymuştu. Küçük kızın katil veya katilleriyle boğuşmuş olma ihtimali de gündeme getirildi ve bu durumda küçük kız katil veya katillerinden kılları avucuyla koparmış olabilir.