NASA'dan korkutan açıklama: Geri dönüşü olmayan şekilde yükselecek!
NASA tarafından kimi ada ülkelerinde gelecek 30 yıl içinde su seviyesinin geri dönüşü olmayan şekilde yükseleceği kaydedildi.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), deniz seviyesinin Tuvalu, Kiribati ve Fiji gibi Pasifik ada ülkelerinde gelecek 30 yıl içerisinde "geri dönüşü olmayan" şekilde yükseleceğini bildirdi.
NASA'dan yapılan açıklamaya göre, Ajansın deniz seviyesi analiz ekibi, bazı ada ülkelerinin talebi üzerine Pasifik Okyanusu'ndaki deniz seviyelerinin durumunu inceledi.
Ekip, inceleme sonucunda, Tuvalu, Kiribati ve Fiji gibi Pasifik ada ülkelerinin deniz seviyesinde gelecek 30 yıl içerisinde en az 15 santimetrelik yükselme olacağını belirterek, bunun sera gazı emisyonlarının değişip değişmemesinden bağımsız olarak meydana geleceğini ve bu yüzden de "kalıcı olacağını" aktardı.
Deniz seviyesinde beklenen söz konusu yükselişin ülkelere etkisinin değişebileceğini kaydeden ekip, bazı ülkelerin yılda birkaç kez sel deneyimleyebileceğini, diğerlerinin ise yılın neredeyse yarısında su altında kalmaya eşdeğer sıklıkta sel ile karşılaşabileceğini belirtti.
Ekip, 2050'lere kadar neredeyse tüm Pasifik ada ülkeleri için sel riskinin artacağını tespit ederken, Tuvalu ve Kiribati'nin yılda 5 kereden az sel görülen bölgelerinde 2050'lere kadar yılda ortalama 25 ve 65 kere sel oluşabileceğini belirtti.
"YÜKSELEN DENİZ SEVİYELERİ BÜTÜNÜYLE İNSANLIĞIN YARATTIĞI BİR KRİZDİR
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, 27 Ağustos'ta 53. Pasifik Adaları Forumu'nda yaptığı konuşmada, iklim değişikliği nedeniyle okyanuslarda su seviyelerinin yükselmesinin Pasifik ada ülkeleri için ciddi tehdit oluşturduğunu söylemişti.
Fosil yakıt kullanımıyla çevreye salınan karbon emisyonunun su seviyelerindeki artışı hızlandırdığını kaydeden Guterres, "Yükselen deniz seviyeleri, tamamen insanlığın ortaya çıkardığı bir krizdir." ifadesini kullanmıştı.
Guterres, büyük şirketler ile gelişmiş ülkelerin, iklimle ilgili anlaşmaları yerine getirmek ve iklim değişikliğinden etkilenen ülkelere yönelik finansmanı büyük ölçüde artırmaları gerektiğini vurgulamıştı.