FETÖ elebaşı felç mi kaldı?
Nedim Şener bugün köşesinde daha önce koronavirüse yakalandığı duyulan FETÖ elebaşının öldüğü iddialarının örgütü ne denli karıştırdığına değindi.
FETÖ’nün son dönemde yaşadığı sağlık problemlerinin artması örgüt içinde “Gülen ağır hasta veya öldü” düşüncesinin yayılmasına yol açtı. Nedim Şener daha önceki köşe yazısında FETÖ elebaşının koronavirüse yakalandığını duyurmuştu. Bugğn ise yazısında FETÖ'nün çok daha ağır problemlerle uğraştığını ve örgütün içinde çıkan kaostan bahsetti.
Şener yazısında; "Örgüt üzerindeki kontrolünü kaybetmekten korkan ve en yakınındakilerle bile güven problemi yaşayan FETÖ elebaşı, kendisine bilgi vermek amacıyla gelenlerle bizzat görüşmeyi kesmediği biliniyor. Hatta bu durum, FETÖ elebaşına en yakın isimlerden birisi olan ve örgütün en üst yönetim birimi ‘Baş Yüceler Şurâsı’ üyesi olarak bilinen İsmail Büyükçelebi tarafından sosyal medyada eleştirilmişti. FETÖ’nün son dönemde yaşadığı sağlık problemlerinin artması örgüt içinde “Gülen ağır hasta veya öldü” düşüncesinin yayılmasına yol açtı." dedi.
Örgütten İsmail Büyükçelebi, Twitter hesabından, “Yaşadığımız şartlar içerisinde hiç kimse kendisine bulaşmadığından emin olamaz. Hatır gönül deyip misafir kabul edenleri de aklım almıyor. Ciddi bir ikaz... Cemaat içerisinde bu kadar yayılmasına rağmen maskesiz insanlarla görüşenleri aklım almıyor” diye konuyu gündeme getirmişti.
Tüm bu gelişmeler, örgüt içinde FETÖ elebaşının koronavirüse yakalandığı iddialarını güçlendirdi ve yurtdışı gibi Türkiye’deki örgüt üyeleri tarafından da tartışılmaya başlandı.
Geçtiğimiz günlerde FETÖ elebaşının ölümü sonrası Gelenekçiler’, ‘Yenilikçiler’, ‘Barbarosçular’, ‘MÖZ’cüler şeklinde dağılacağı öngörülen örgüt için FETÖ elebaşı hayatta olduğunu kanıtlamak istercesine son derece hasta bir şekilde seslenmişti.
Elebaşının konuşmasında iki konudaki merakı gidermeyi amaçlıyordu: Birincisi hasta olmadığı mesajını vermekti. İkincisi, “Öldü” iddialarını yalanlamaktı.
Nedim Şener yazısında şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları yanında yürümekte zorlanan, nefes güçlüğü çeken FETÖ elebaşına en yakın isimlerden biri olan Osman Şimşek de “Hocamızın COVID-19 olduğu kesinlikle yalan, sağlığı gayet iyi. Az önce namaz ve sohbette beraberdik. Dostlarımıza arz ederiz” diyerek iddiaları yalanlama yolunu seçtiğini ifade etti.
Şener, "Tüm bunlara rağmen, FETÖ elebaşı yayınlanan 33 dakikalık konuşmasını şu ilginç mesajla bitirmişti: “İnsanın bazen dünni hitaplara mazhar olabilmesi, ilhamlarla şahlanabilmesi ve semavi varidata açık hale gelmesi için bir mağara dönemine ihtiyaç vardır." Bu sözler, FETÖ elebaşının bir süre örgüt üyelerine hitap etmeyeceği anlamına geliyordu. “Mağaraya çekilmek”ten kastının ne olduğu ortaya çıktı diyebiliriz: Tedavi olmak." dedi.
Felç oldu iddiaları
Nedim Şener yazısında FETÖ elebaşının felç kaldığı iddialarına da açıklık getirdi; "Ortaya çıkan son bilgiler FETÖ elebaşının, çok yakınındaki kişilerden aldığı koronavirüs hastalığını atlattığı yönünde. Ancak kronik hastalıkları olan FETÖ elebaşı Gülen’in kalp ritminin ciddi biçimde bozulduğu öğrenildi. Doktorları, vücudunun sağ kol ve bacağında kısmı felç geçiren FETÖ elebaşına ilaç ve fizik tedavi önerdi. Yanındakilere, böylece iyileşebileceği söylendi. Ayrıca stresten mutlaka uzak kalması gerektiği tavsiye edildi. FETÖ elebaşının yanındaki yöneticiler bu durumu örgüt tabanı üzerinde kullanmaktan gecikmediler. Örgüt tabanına, “Türkiye’deki sıkıntılardan dolayı hocamız Fethullah Gülen çok ciddi şekilde rahatsızlandı” şeklinde mesaj göndererek, örgüt mensuplarından dua etmeleri istendi."
Örgüt üyelerinin sosyal medyadaki tartışmalarına da yansıyan bilgilere göre FETÖ yapılanmasının, elebaşının ölümü ile parçalara ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. FETÖ yönetiminin ilk kez, örgüt elebaşına yakın isimlere her ay verdiği maaşı ödeyemediği bildiriliyor.
Nedim Şener yazısını şu şekilde noktaladı; "FETÖ elebaşının ciddi sağlık sorunlarıyla boğuştuğu bu süreçte, örgütün en yüksek karar birimi olan ‘Baş Yüceler Şurâsı’ bir araya gelerek vekil tayin etti. FETÖ elebaşına vekâlet edecek ismi, İsmail Büyükçelebi olarak belirledi.
Örgütün ABD imamı olan İsmail Büyükçelebi, FETÖ elebaşı Gülen’in 1966’da vaiz olarak geldiği İzmir Kestanepazarı’ndaki çalışmaları sırasında örgüte ilk kazandırdığı isimlerden birisiydi. FETÖ’nün İzmir Tepecik’te açtığı ilk evde kalan ve Fetullah Gülen’in düzenlediği yaz kamplarına katılan Büyükçelebi, 1996-1997’de örgüte ait Zaman gazetesinde görev yaptı. Örgütün Ankara ve Türkiye imamlığı görevini de yürüten Büyükçelebi, 1997’de Uzak Doğu ülkeleri sorumlusu oldu. 1999’da örgütün “yurtdışı sorumlusu” olan Büyükçelebi, 2003’te gittiği ABD’de örgütün ‘Baş Yüceler Şurâsı’nda yer aldı. Büyükçelebi, FETÖ elebaşının ölmesi halinde örgütün yönetimi için adı geçenler arasında en güçlü aday olarak görülüyor.
Elbette gelişmeleri takip edeceğiz ama ben 9 Aralık tarihli yazımdaki gibi dileğimi tekrar ederek satırlarıma son vereyim: “Tek dileğim, beyinlerini yıkayıp ajanlaştırdığı bu ülkenin çocuklarını birer haine, halkını katleden birer teröriste çeviren FETÖ elebaşının yaptığı tüm kötülüklerin cezasını çekecek kadar yaşaması.”