O yumruk hepimize!
O yumruk hepimize! Yere düştüğünde atılan her tekme, hepimize! Eğer birazcık duruşumuz varsa, onurumuz varsa dün gece yaşananlar hepimize!
Futbolumuzda kara bir gece yaşadık. Bu defa manşet olsun diye atılan bir manşet değil, gerçekten bu kadarı olmaz denilen neyi varsa yaşadık.
Ankaragücü - Rizespor maçı sonunda Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ve iki yöneticisi hakem Halil Umut Meler’i sahanın içine dalıp önce yumruklayarak yere düşürdü, sonrada yerde kafasını tekmeledi!
Bir defa Başkan ve o yöneticilerin orada işi ne! Saha içine hukuken girme yetkileri yok. Spor hukuku disiplini gereği yaptırım uygulanacak.
Ancak vahim olan sadece bu değil. Hakem, futbol sahasında bir kamu görevlisi. Yani devlet memuru statüsünde. Hakeme vurmak demek Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen kasten yaralamanın nitelikli hali. Yani 1 buçuk yıldan 4 buçuk yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Şüpheliler mevcutlu olarak adliyeye sevk edildi. Gözaltına alındı. Yarattıkları infialde göz önüne alındığında muhtemelen tutuklanacaklar.
Halil Umut Meler, hakemlerimizin göz bebeği. Türkiye’de şu anda açık ara bir numaralı hakem. FIFA kokartı sahibi. Yani Avrupa’da oynanan maçlarda ülkemizi gururla temsil ediyor. Daha geçen ay Real Madrid - Braga maçında düdük çaldı!
Hakemlik mesleği futbolun namusudur. Adaleti temsil eder ve nasıl ki adliyede hâkimin verdiği kararı beğenmediğin için saldıramıyorsan, hakemin verdiği karar için de saldıramazsın!
Mesela çok merak ediyorum, acaba yarın adliyede savcı kendisini tutuklamaya sevk ederse ona da saldıracak mı! Ya da sulh ceza hâkimi tutuklama kararı verirse ona da saldıracak mı!
Faruk Koca ve diğer iki şüpheliler! Hadi yapsanıza aynısını yargı makamlarına da! O hakem de saha da yargı makamıdır ve hiç kimse elini kaldıramaz.
Hele hele bu rezalete destek verenler de varsa vay haline onların!
Şunu da söylemek de yarar var. Bugüne bir günde gelmedik. Bundan yıllar evvel Ankaragücü Teknik Direktörü Ümit Özat’a saldırıldığında, kendini savunan Özat’a ceza verenler, bugünlerin temelini attı.
Yine “Bu hakemleri gördüğünüzde fotoğraflarını çekin, TFF’de birini tokatladığımızı duyarsanız şaşırmayın” diyenlere cevabını veremiyorsan bugün yaşananlara şaşırmaya hakkın yok!
“Saha içinde kalalım”, “Futbol konuşalım” diyenler, bu rezillikten siz de sorumlusunuz! Takım ayırt etmeksizin yöneticilerin emir eri olan aşağılık yorumcular siz de bu işin içindesiniz.
2006 yılında Yunanistan’da benzer bir olay yaşanmıştı. FIFA, Avrupa maçlarından Yunan takımlarını çekmişti. Bugün takımlarımızın Avrupa’dan men edilmesinden tutun, EURO32 ev sahipliğini kaybetme riskimize kadar her şey masada.
Geldiğimiz noktada yalnızca Faruk Koca’nın istifası yetmez. Bu rezilliğin olmasına ortam sağlayan kamuoyunun bildiği tüm isimler ya görevlerinden istifa ederler ya da Halil Umut Meler’in yeşil sahada yüzünde oluşan o morlukları bir utanç nişanı olarak taşırlar!