Önce İstanbul şimdi Kocaeli: Barajlar alarm veriyor
Prof. Dr. Sevil Veli, Kocaeli’de içme suyu olarak kullanılan barajlarda yağışların azalmasıyla birlikte su sıkıntısı yaşanmaya başladığını belirterek 58 günlük suyun kaldığını açıkladı.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 34,99 olarak ölçüldüğünü açıklamış, İstanbul’da barajlar son bir yılın en düşük seviyesinde olduğu belirtilmişti. İstanbul'un ardından Kocaeli içinde de uyarılar yapıldı.
Yağışların azalması ve su kullanımının artmasıyla birlikte Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevil Veli, su sıkıntısı yaşanmaya başladığını belirterek 58 günlük suyun kaldığını açıkladı.
KOÜ Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevil Veli, Kocaeli’nin bazı ilçelerinde içme suyu kaynağı olarak kullanılan barajların Yuvacık ve Namazgah olduğunu belirterek, Dilovası, Gebze, Darıca ve Çayırova’da ise Denizli ile Cumaköy göletlerinin kullanıldığını ifade etti.
11 Kasım 2022 tarihinde Yuvacık Barajı’ndaki doluluk oranının yüzde 21, Namazgah Barajı’ndaki oranın yüzde 47, Denizli ve Cumaköy göletlerinin doluluk oranının yüzde 86 olarak kaydedildiğini vurgulayan Prof. Dr. Veli, Sapanca Gölü’ndeki su miktarının da bir miktar azalarak, 31,28 metre düzeyine indiğini kaydetti.
"58 günlük su kaldı, çalışma yapılmalı"
Prof. Dr. Veli, Kocaeli’de belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu şebekesine çekilen kişi başına günlük ortalama su miktarı 236 litre olduğunu ifade ederken 58 günlük bir su kapasitesi olduğunu açıkladı.
Kuraklık devam ederse su temini ve yönetimi konusunda yerel yönetimlerin sıkı bir şekilde planlamalar yapması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Veli, "Bu konuda projeler, çalışmalar yapılması gerekmektedir" dedi.
"Betonlaşma önlenmeli, ağaçlık alanlar artırılmalı"
Su kaynaklarının azalmamasına ilişkin çalışmaların yapılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Veli bu çalışmaları şöyle sıraladı:
"Mevcut su kaynaklarının maksimum verimle kullanılması ve su israfının önlenmesi, betonlaşmanın önlenmesi, havadaki nemi artırabilecek ağaçlık alanların artırılması, kullanılmış suların ileri düzeyde arıtılarak yeniden kullanılabilmesi, doğaya zarar verecek gazların atmosfere salınımının önlenmesi" diye konuştu.