Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem 11 ilde ciddi hasarlara ve can kayıplarına neden oldu. Söz konusu felaketin sonrasında hem Türkiye’nin dört bir yanından hem de 74 ülkeden en az 7 bin kişi, arama ve kurtarma çalışmalarından sağlık alanındaki faaliyetlere kadar çok farklı şekilde depremzedelere yardım etti.
BBC Türkçe’ye konuşan farklı ülkelerden yabancı arama ve kurtarma ekibi personeli, bu büyük afetin yol açtığı yıkımdan çok etkilendiklerini, bölge halkının yardımlarını ve cömertliğini unutamayacaklarını anlattı.
İSPANYOL ARAMA KURTARMA EKİBİ
İspanya merkezli tıbbi yardım kuruluşu Samu’nun başkan yardımcısı olan ve halen Gaziantep’te bulunan Borja González de Escalada, deprem bölgesine vardıklarında afetin boyutunun ve yapılacak çok fazla şeyin olduğunun farkına vardıklarını ifade etti. Bir enkazdan diğerine durmadan çalıştıklarını söyleyen Escalada, “Bir enkazdan diğerine hiç durmadan çalıştık. İnsanlar bize çok yardımcı oldu, hiç sorun yaşamadık. Herkes bize ne kadar minnettar olduğunu gösterdi. Hangi ülkeden gelmiş olursak olalım, amacımız ya da görevimiz ne olursa olsun herkes birbirine yardım etmeye çalıştı.” dedi. İspanyol Samu organizasyonundan Borja González de Escalada, köpeklerin çalışma ritminin arama ve kurtarma operasyonlarının süresini belirlediğini vurgulayarak, “Köpeklerle ne kadar mümkünse o kadar uzun süre çalışabiliyoruz. Köpekler kendi vakitlerine göre çalışabiliyor, onları hiç durmadan çalıştıramıyorsunuz.
“YARDIM ETMEK UĞRUNA SOKAKLARDA UYUDULAR”
Dünyanın başka yerlerindeki afet bölgelerinde de bulunan Escalada, Türkiye’deki insanların çok cömert ve yardımsever olduğunu söyleyerek, “ İşbirliği ve hayatta kalma ruhu ile enkazdan çıkanların yardım etme isteği, çok etkileyiciydi. İnsanlar elektrikleri ya da başlarında bir çatı olmamasına rağmen başka yerlere gitmek yerine, kalıp yardım etmek istedi. Bir yardım gerekirse diye günlerce sokakta uyudular.” dedi.
“TÜRK İNSANINI KALBİMİZDE TAŞIYACAĞIZ”
İspanya’dan deprem bölgesine gelen GIREcan itfaiye ekibi de yerel halkın cesaretinden ve cömertliğinden çok etkilendiklerini vurguluyor. Ekibin sözcüsü Juan Manuel Gómez Rama, “Sırt çantalarımızda götürdüğümüzden daha çok şeyle döndük, Türk insanının kalitesini ve direnişini hep kalbimizde taşıyacağız” dedi.
İSRAİL ARAMA KURTARMA EKİBİ
“GÜNLER SONRA ENKAZ ALTINDAN BİR ÇOCUK ÇIKARMAK İNANILMAZDI”
İsrail’den gelen arama ve kurtarma ekibi United Hatzalah ekibinden Linor Attias, “Her şeyini kaybetmelerine rağmen çok sıcak ve nazik insanlarla karşılaştık, bize enerji vermesi için su ve ekmek ikram ettiler” diyerek anlatıyor sahadaki tecrübelerini. United Hatzalah, 7 yaşındaki İkra Taşçı’nın enkaz altından çıkarılmasını sağlayan ekiplerdendi. Halen İkra’nın babasıyla iletişim halinde olduklarını söyleyen Attias, günler sonra enkaz altından canlı bir çocuğu çıkarmalarının inanılmaz olduğunu aktarıyor: “Bu güzel an, hayatımın sonuna kadar benimle kalacak.”
İSVİÇRE ARAMA KURTARMA EKİBİ
Matthias Gerber İsviçre merkezli, K9 köpekleriyle arama ve kurtarma çalışmaları yapan REDOG adlı organizasyonla Türkiye’ye gelen bir gönüllü bölgede yaşadıkları zorluklardan söz etti. Gerber, “Deprem bölgesine vardığımızda büyük bir yıkımla karşılaştık, gerçekten çok korkunçtu. Çöken binalar, altında kalan insanlar… Arama çalışmaları genel olarak zordu, çünkü insanların üzerinde çok miktarda moloz yığını vardı. Köpeklerin saptayabilmesi için fazla koku gelmediğinden molozları sürekli, tekrar tekrar boşaltmamız gerekti” diyerek ilk gözlemlerini paylaştı. İsviçreli ekip REDOG’dan Gerber, “Daha sonra arama operasyonunun zorluğunu kademeli olarak artırıyoruz, daha az kokunun geldiği koşullar yaratıp kişilerin daha derinlerde olduğu senaryolar oluşturuyoruz. Böylece köpekleri daha zor koşullara alıştırıyoruz” diyerek köpeklerin eğitim sürecini anlatıyor.
JAPON ARAMA KURTARMA EKİBİ
“SAHADAKİ GÖNÜLLER MÜTHİŞ BİR DAYANIŞMA İÇİNDE”
Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından Türkiye’ye yollanan ve sayıları 140’ı bulan arama ve kurtarma uzmanının lideri olan Hideaki Yamamoto, sahadaki gönüllülerin müthiş bir dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Japonya’ya döndükten sonra havalimanında BBC Türkçe’ye konuşan Yamamoto, bu sayede Ankara’dan gelen bir Türk ekiple beraber Kahramanmaraş’ta bir kadının enkazdan çıkarılmasına yardım ettiklerini ve Japon doktorların ilk müdahaleyi yaptıklarını söyledi.
MACAR ARAMA KURTARMA
“YÜREĞİNİZ PARÇALIYOR”
Macaristan’dan giden Huba Rescue 24 arama ve kurtarma ekibi koordinatörü Mark Szabo, “Hastanelerin ve ambulansların kapasitelerinin ötesinde dolu olması bir sorundu” diyerek bu sorunun yaralıların yaşam şansını ciddi oranda azalttığını belirtti. Szabo enkaz başında çok zor kararlar vermek zorunda kaldıklarını, bunun ruhsal yorgunluğunun ağır olduğunu, “Enkazda çocukları kalan babanın yakarışlarına dayanmak kolay değil mesela. Ya da enkaz altında üç metre ötede babalarıyla konuşan iki kardeşi duyuyorsunuz, yüreğiniz parçalanıyor” sözleriyle özetledi.
YUNAN ARAMA KURTARMA EKİBİ
“ZAMANLA YARIŞIYORDUK”
Yunanistan’dan deprem bölgesine giden itfaiye komandolarından Panayottis Yannopoulos, deprem bölgesindeki kentleri “tamamen harabeye dönüşmüş bir vaziyette bulduklarını” aktardı. Bölgeye varan ilk ekiplerden olduklarını belirten Yannopoulos, İsviçreli arama ve kurtarma ekipleriyle anlaşarak bir deprem koordinasyon merkezi oluşturduklarını ifade ederek, “Deprem bölgelerine gelen uluslararası yardım ekipleri, ilk günlerde bu merkez üzerinden yönlendirildi. Deprem bölgelerinde enkaz altında kalanlar hakkında bilgi toplamak amacıyla yöre halkı ile irtibata geçtik. Bize gösterdikleri yerlere giderek enkaz kurtarma çalışmalarına başladık. Sahada çalışmak elbette zordu. Çünkü her şey darmadağın olmuştu. Artçı depremlerin arasında yaptığımız kurtarma çalışmalarında da zorluklarla karşılaştık. Zamanla yarışıyorduk. İlk günlerde enkaz altından gelen seslere ağırlık verdik.” dedi.
“HAYATIMIZIN SONUNA KADAR HATIRLAYACAĞIZ”
Yunan itfaiye komandosu Konstantinos Nikas ise, “Yöre halkı bizi kucakladı. Bize yemek ikram ediyorlardı. Yunanistan’dan geldiğimizi söyleyince bize kardeş muamelesi yaptılar. Çok duygusal anlar yaşadık. Duyduğumuz insan çığlıklarını hayatımızın sonuna kadar hatırlayacağız." diye konuştu.