Virüse karşı Karadeniz usulü dezenfekte!
Ordulu esnaf Orhan Sarı, bakkal dükkanındaki paraları 100 derecelik suda kaynatarak, dezenfekte ediyor.
En çok mikrobun parada olduğunu iddia eden Sarı, çamaşır suyu ile dezenfekte etmeyi dahi düşündüğü paraları, müşterilerine temiz bir şekilde teslim ediyor.
Ordulu esnaf, corona virüsüne (Covid-19) karşı aldığı önlemler kapsamında, iş yerine gelen müşterilerden aldığı paraları, 100 derecelik kaynar suda kaynatarak dezenfekte ediyor. Virüse karşı Karadeniz usulü çözümü görenler ise şaşırıyor. Ordu’nun Altınordu ilçesinde 25 yıldır bakkal dükkanı işleten 55 yaşındaki Orhan Sarı, tüm dünyayı etkisi altına alan ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan corona virüsüne karşı Karadeniz usulü bir çözüm buldu. Gün içerisinde elden ele dolaşan paralardan virüs yayılma riskinin çok yüksek olduğunu söyleyen Sarı, iş yerine gelen müşterilerden aldığı paraları, 100 derecede kaynattığı suyun içerisine yerleştirerek, dezenfekte ediyor, ardından da kurutuyor. Paraları, çorba gibi karıştırmaya gerek olmadığını ve banknotların asla zarar görmediğini ifade eden Sarı, corona virüsü yayılmadan önce de paraları aralıklarla kolonya ile dezenfekte ettiğini belirtiyor. Esnafın bulduğu bireysel çözüm ise akıllara, ‘Karadeniz fıkralarını' getiriyor.
“Kaynar suya atıyorum”
Günlük biriken paraları, belirli bir miktar birikince 100 derece kaynayan suya atıp dezenfekte ettiğini ifade eden Orhan Sarı, “Biraz birikince kaynar suya atıyorum. Zaten paraları kaynar suya atıp-çıkartınca dahi yeterli oluyor, paralara zararı olmuyor. Kaynar suya atı temizlediğim paraları sonrasında da kurutuyorum. Müşteriye verdiğim paralar da bu sayede temiz oluyor” dedi.
En çok mikrop barındıranlar arasında paraların da yer aldığını ve insanların daha dikkatli olmaları gerektiğini ifade eden Sarı, dezenfekte aşamasında banknotları çamaşır suyu ile dahi temizlemeyi düşündüğü söyledi. Sarı, şu ifadelere yer verdi:
“Paralar elden ele dolaşıyor, günlük yüz kişinin eline geçiyor. Kimisi ister istemez tükürükle bile para sayabiliyor. O yüzden ben de dikkat ediyorum. Benim de aklıma böyle bir fikir geldi. Dezenfekte etmek için çamaşır suyuna koymayı düşündüm, paranın yapısını bozacağı için vazgeçtim. Ben de bu sayede bireysel tedbirimi aldım. Dükkanın kapısını da kapattım, kimseyi içeriye almıyorum. Bir şeyler isteyenlere de kapıdan veriyorum. Takip mesafesini de koruyorum.”
“Gereksiz bulanlar da var”
İnsanların, virüsten ve diğer salgın hastalıklardan korunması için temizliğe ve dezenfekteye önem vermeleri gerektiğine de vurgu yapan Sarı, en çok virüsün parada olduğunu belirterek, bazı insanların uygulamayı takdir ettiğini, kimilerinin ise gereksiz bulduğunu sözlerine ekledi.