Oyumu Erdoğan'a ve Cumhur İttifakı'na vereceğim çünkü...
Oyumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a vereceğim, çünkü Millet İttifakı ve adayları Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kazanımlarına ve geleceğine ilişkin bana güven vermiyor. Tek yaptıkları, gerçekleştiremeyecekleri ekonomik vaatlerde bulunmak. Tıpkı CHP’li belediyeler gibi. Türkiye’nin hayali paralara değil, gerçekler üzerinden yol yürümeye ihtiyacı var. Türkiye’nin 22 yıllık kazanımlarını muhafaza etmeye ihtiyacı var.
Önümüzdeki yeni dönemde, Türkiye’nin değerlerini de koruyarak, dar gelirli ve çalışanların refah seviyesini en anlamlı ve gerçekçi şekilde Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın yükselteceğine inanıyorum. Türkiye’nin yeraltı ve yer üstü zenginliklerine küresel güçlerin çökmesine izin verilmeyeceğini ve bu zenginliklerin insanımızın refahı için kullanılacağını düşünüyorum.
Oyumu Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na vereceğim, çünkü Millet İttifakı’nın kazanması durumunda, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin çok büyük beklentiler içinde olduğunu, Kılıçdaroğlu ve İttifakı’nın ise bu beklentileri boşa çıkaracak hiçbir şey söylemediğini görüyorum. AK Parti’nin bitirdiği PKK ve FETÖ’nün yeniden palazlanması için bir alan açılacağı görülüyor. FETÖ’nün devlete yeniden sızmaması, PKK’nın yeniden güçlenmemesi için Erdoğan’ı destekleyeceğim.
Erdoğan’ı destekleyeceğim, çünkü Kılıçdaroğlu; “Yerel yönetimlerde özerklik şartını mutlaka getireceğim” diyor. “Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağım” diyor. “Kayyum atamalarına son vereceğim” diyor. “FETÖ’cü KHK’lıları affedeceğim” diyor. Kılıçdaroğlu, Öcalan ile ilgili olanlar da dâhil, “AHİM kararlarını uygulayacağım” diyor. AHİM kararlarında, Öcalan’ı serbest bırakacak, “Şartlı Tahliye” yasasının çıkarılması da yer alıyor.
“PKK, PYD, FETÖ, Amerika, İngiltere neden Kılıçdaroğlu’nu destekliyor” sorusunun cevabını bildiğim için, Erdoğan’ın bu şer ve terör odaklarının kovanına çomak soktuğuna inandığım için Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğim.
Oyumu Erdoğan’a vereceğim, çünkü Kemal Kılıçdaroğlu ve İttifak'ı, bu ülkeye tarihin gördüğü en çok partili koalisyonu getirecek. Yüzde 0,5 oyu bile olmayan partilere, cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar dağıtacak. Yedi başlı bir hükümetin Türkiye’yi yönetilemez hale getireceği açıktır. Egemen güçler, istediklerini daha çok koalisyon hükümetleri döneminde yaptırdılar. Bu yüzden, seçmeni aldatmak için belediye başkanlarına bile cumhurbaşkanı yardımcılığı verilen ucube sistemi değil, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni revize ederek yoluna devam edecek, güçlü devlet sistemini ve Erdoğan’ı destekleyeceğim.
Oyumu Erdoğan’a vereceğim, çünkü Erdoğan ve MHP’nin desteği ile 15 Temmuz hain girişiminden sonra, Türkiye daha farklı bir noktaya evirildi. Türk Dünyası Devletler Teşkilatı kurularak, Türk Birliği yolunda büyük adımlar atıldı. Türkiye, Avrupa’nın ve ABD’nin gözünün içine baka baka, Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’ın yanında saf tuttu. Rusya bile bu operasyona sessiz kaldı. Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği desteğe tepki CHP’den geldi. Bu nedenle, küresel arenada Türkiye’yi söz sahibi yapan, Türkiye’ye bölgesel ve küresel güç olma yolunda hız kazandıran Erdoğan’ı destekleyeceğim.
Oyumu Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na vereceğim, çünkü “Suriye’de ne işimiz var” diyerek, Suriye Tezkeresi’ne “Hayır” oyun veren Kılıçdaroğlu, Suriye’de PKK/PYD devleti kurulmasında hiçbir sakınca görmüyor. “Sınırlarınızda başkası olacağına PYD olsun daha iyi” diyor. CHP’liler, “Libya’da ne işimiz var” diyor. Ünal Çeviköz, Mavi Vatan’ı, yayılmacılık olarak görüyor. CHP, ABD’ye, “Suriye’de sen ne istersen onu yaparız” garantisi veriyor.
Oyumu, Erdoğan’a vereceğim, çünkü her Türk ferdi gibi, belden aşağı kasetlerle Türk siyasetinin dizayn edilmesinden tiksiniyorum. Baykal’a kaset kumpasının FETÖ ve ABD eliyle hazırlandığını herkesten daha iyi Kılıçdaroğlu biliyor. Aynı yöntemlerle, FETÖ-ABD ve kimi CHP’liler eliyle, Muharrem İnce’yi de oyun dışına çıkardılar.
Oyumu Erdoğan’a vereceğim, çünkü Türkiye ilk kez gerçek anlamda bağımsızlık sürecine girdi. Amerika’nın ve Avrupa’nın boyunduruğundan kurtularak, daha gerçekçi politikalar üzerinden Rusya ve doğu bloku ile yakınlaşmaya başladı. Rusya ile yakınlaştığı halde ABD tarafından siyaseten sistem dışı bırakılamayan tek lider Erdoğan’dır. Nedeni de halktan aldığı büyük destek ve parlamento gücüdür. Bu güçle Erdoğan döneminde, otomobilden savaş uçağına kadar pek çok şey yapılabildi. Yerlilik ve millilik yolunda önemli mesafeler kat edildi.
Erdoğan’ı destekleyeceğim, çünkü Erdoğan, 2023’ten sonra, 2053 ve 2071 vizyonları ile kendisinden sonraki nesilleri de motive etmeyi başarabilecek. Erdoğan, ABD ve Batı tarafından Türkiye’ye biçilen rolleri reddederek, Türkiye’nin özgün senaryosunu yazdığı için de cezalandırılmak isteniyor. Borsa, döviz ve piyasa manipülasyonları ile Türkiye ekonomisiyle oynamaya başladılar. İşte bu oyunu, ancak kendi senaryosunu yazan Erdoğan’ın bozacağına inandığım için O’nu destekliyorum.
Türkiye tam bir yol ayrımında.
Türkiye’yi yeniden başa döndürmek istiyorlar. Türkiye’nin enerjisini yine terör örgütlerine harcamasını istiyorlar. Çünkü, Türkiye dâhil, yeniden parçalamak istedikleri Orta Doğu coğrafyasında Erdoğan’ı ve Türkiye’yi kendileri için en büyük tehdit görüyorlar.
Ya yarınımıza sahip çıkacağız!
Ya da belirsizliklerin, terörün, kargaşanın, teslimiyetçiliğin kol gezdiği Türkiye’ye döneceğiz!