Özgür Özel tv100’e konuştu: Benim arkamda bir kişi yok, üç büyük grup var
CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayan Grup Başkanı Özgür Özel, Az Önce Konuştum programında yaptığı açıklamada "Benim arkamda bir kişi yok, üç büyük grup var. Babamın arkadaş grubu, kızımın arkadaş grubu, benim arkadaş grubum var. Bir tanesi 80 yaşında 'gözümüz açık gideceğiz' diyor. Bir tanesi 20 yaşında 'yurt dışına gideceğiz' diyor. Bir tanesi benim arkadaşım 'Özgür böyle nereye gideceğiz' diyor. Beni arkamdan bunlar ittiriyor." ifadelerine yer verdi.
CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayan Grup Başkanı Özgür Özel, tv100'ün gündemi belirleyen Az Önce Konuştum programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları:
"ÖNCE DENGEYİ SAĞLADIK, SONRA ÖNE GEÇTİK"
Kukla aday, tavşan aday laflarını biz ilk günden beri duyduk. Biz partimiz ve ülkemiz için bir şey yapmaya çalışıyoruz. Partimize oy vermiş ama küskün vatandaşları partimizin radarına yeniden sokmak için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. CHP'de delege yapısıyla ilgili çok şey konuşuldu. Herkesin siyasetten ümidi kestiği zamanda başlayan kongrelerde 'değişimcilerin adayı' diye bir şey dillendirip somutlandırma imkanı olmadı. Kimse bir şeyin farkında değilken kongrelerindeki delege yapısı il kongrelerine kadar geldi. Adaylığımı açıklandıktan sonra her geçen gün ümidimizin üzerine koyarak gidiyoruz. İlk başlarda genel merkezin lehine olan yerlerde kongreler yapıldı. İlk haftalarda "değişim kaybediyor" diye bir takım asimetrik bilgi aktarımları oldu. Önce dengeyi sağladık sonra öne geçtik. Yarından itibaren kurultay süreci başlıyor.
"28 MAYIS'TA "ÖZÜR DİLEYİP ÇEKİLELİM" DEDİM"
8 yıldır partide grup başkanvekiliyim. 2019 yerel seçiminde 41 ilde 247 aday tanıttım. Büyükşehir, belediye, belde adayları tanıttım. Mecliste veya Manisa'da değilsem Türkiye'de 81 ilde 947 ilçeden birindeydim. 4 yıl herkesin gözü önünde koşturdum. Bu motivasyonla koşturdum. 28 Mayıs akşamı yaşadığımız şoktan sonra kolumuzu kaldıracak takatim yoktu. Teklifim "samimi bir özür dileyip, çekilelim" idi. "Partinin baştan aşağı her şeyi değişsin" dedim. İlk gece adaylık açıklamanız üzerinden gidip "özür dileyin" dedim. 3-4 gün sonra sağlıklı bir değerlendirme yapıp partideki sürecin önünü açalım dedim. Acayip bir küskünlük, umutsuzluk vardı. Bu sefer kapıyı sessizce açıp seçmenlerimiz partiden kopuyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi davranma meselesi partiye yapılacak en büyük kötülüktür.
"BİR DAHA KAYBETMEK İSTEMEYEN BİR KADROYLA YOLA ÇIKTIK"
Dünya kadar laf yedik. Kızım bir gün bana 'sana tavşan diyorlar' dedi. Onur kırıcı, üzücü bir şey ama olmadığını bilirsen, özgüvenin varsa ne yaptığını biliyorsan o zaman kolay. Bir daha kaybetmek istemeyen bir kadroyla yola çıktık. Bazıları imza toplayamaz diyordu şimdi kafa kafaya diyorlar.
"SİYASETTE ÜÇ KEZ AĞLADIM"
Siyasette üç kez ağladım. İmamoğlu mazbatasını aldıktan sonra İBB'de devir teslime gittil. Yerde bir insan seli, araç yaklaşamıyor. İnsanlar öyle bir ses yükseldi, insanlar el salladı, öpücük attı ki orada hüngür hüngür ağladım. Soma davasını ilk günden beri takip ettim. Ölenleri suçlu bulup, katilleri suçsuz buldular. Orada çıkıp 'bunun hesabı sorulur' deyip ağladım. Kemal Bey 'bu kürsüde son konuşmam' dedi, duygulandım ağladım. Gözümden akan her damla yaş İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu'na helal olsun. Kemal Bey'in adaylığında ağladım diye şimdi hiçbir şey olmamış gibi mi yapayım? Hiç pişman değilim, orada kusurlu bir şey görmüyorum. İnsan duygulandığında ağlar. Yarın kongreyi kazanayım dördüncü kez kongre salonunda ağlarım.
KILIÇDAROĞLU YENİDEN KAZANDIĞINDA İSTANBUL VE ANKARA'YI CHP YENİDEN KAZANABİLİR Mİ?
Kazanmak için her şeyi yaparız ama işimiz daha zor olur. Bugün bir takım anketlerde en çok söylenen söz 'değişim olmazsa bir daha oy vermem'. Asker delege yapısı CHP'ye yapılacak en büyük hakaret. Sen asker delegeyi seçersin asansöre bindiğinde 3. kata çıkana kadar fikri değişir.
"KEMAL BEY ADAY OLMAZSA DEYİP ARKASINA ANLAMSIZ LAFLAR DİZENLERİN ÖZGÜVENİ EKSİKTİR"
Bir kişi kendi siyasi geleceğini sadece bir kişinin siyasi geleceğine bağlıyorsa o kişi kötü siyasetçidir. O kişi partiye yüktür. Kemal Bey aday olmazsa deyip arkasına anlamsız laflar dizenlerin özgüveni eksiktir. Partimizde böyleleri var mı? Maalesef var. Biz özgüveni olanlar daha çokuz. Kemal Bey'i hala çok seviyorum ama partimi, ülkemi daha çok seviyorum. İlk röportajım çıktığında 'değişim kararlı ve refahlı olmalıdır' dedim. Kemal Bey'e okudunuz mu dedim? 'Okudum' dedi. Aday olmadan önce ailemle konuştum. Kemal Bey'e "cuma günü adaylık açıklamak istiyorum, otel köşelerinde değil babaevinde açıklamak isterim" dedim. Medeni bir şekilde el çıkıştık, bu süreci götürdük. Kemal Bey devam edeceğim veya aday olacağım demiyor. Bazı arkadaşlarımız var ki hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
"BENİM ARKAMDA BİR KİŞİ YOK, ÜÇ BÜYÜK GRUP VAR"
Benim arkamda bir kişi yok, üç büyük grup var. Babamın arkadaş grubu, kızımın arkadaş grubu, benim arkadaş grubum var. Bir tanesi 80 yaşında 'gözümüz açık gideceğiz' diyor. Bir tanesi 20 yaşında 'yurt dışına gideceğiz' diyor. Bir tanesi benim arkadaşım 'Özgür böyle nereye gideceğiz' diyor. Beni arkamdan bunlar ittiriyor. "Bunu görmüyorsanız siyaset yapmayın" dedi.
"SADULLAH ERGİN İSMİNİ GÖRÜNCE "İNŞALLAH İSİM BENZERLİĞİDİR" DEDİM"
Sadullah Ergin ile ilgili itirazım sabahın köründe oldu. Seçimlere 1 yıl varken Kılıçdaroğlu'na "bizim ittifakın iç hukuk metnine ihtiyacı var" dedim. Başarılı ittifak iç hukuka bağlı dedim. "Kazık yersek tabanımıza anlatamayız, kazık atarsak sahadaki küskünlüğü çözemeyiz ya da kavga eder ayrılırız" dedim. Kemal Bey "hallederiz, hallederiz" dedi. Aday belirleme masasında ben yoktum. Arkadaşlarımız yarısı şuan genel başkanımızın yanında. Bu arkadaşlar son güne bıraktı aday belirleme işini. Genel başkanımız ile bu arkadaşlarımız bir araya geldi. MYK toplantısına kadar çalıştılar. MYK toplantısında sıra Ankara'ya gelince Sadullah Ergin ismini görünce "inşallah isim benzerliğidir" dedim. "Değil" dediler. "Bunu değiştirsin, hiç olmadı AK Parti'nin çok oy aldığı 2. veya 3. bölgeye koyun, seçmeni çıldırtmayalım" dedim. Genel başkanımız "ona karar verecek olan biz değiliz" dedi.
"BÖYLE DEMOKRASİ OLMAZ"
Tutum belgesindeki en temel itiraz kayıt dışı siyasete itiraz ediyoruz diyoruz. Kayıt dışı siyaset şu demek bir kararın nerede kim tarafından, ne amaçla alındığı bilinmeden uygulanmasıdır. Böyle demokrasi olmaz. Benim temel itirazım bu zaten. Danışmanların sözü seçilmişlerin önüne geçti.
"ÖZTRAK'IN HALA PARTİ SÖZCÜLÜĞÜ YAPIYOR OLMASI TUHAF"
Gizli protokol tartışmalarıyla ilgili Özel "Gizli protokol olduğundan haberimiz yok. Faik Bey çıktı ‘Öyle bir protokol yok’ diye açıklama yaptı. Zafer partisi ‘Olduğunu ispatlarız’ dedi. Genel başkanımız bakmış evraklar içinde bulmuş ‘Faik Bey’in haberi yoktu’ dedi. Sonra ‘Faik Bey bilmiyordu’ diye düzeltildi." dedi. Işık'ın "Bütün bunlar olmuş olmasına rağmen Faik Bey’in partide sözcülük yapıyor olması tuhaf değil mi?" sorusuna Özel "Sorunun muhatabı ben değilim. Bence tuhaf." yanıtını verdi.
KAZANAMAZSA NE YAPACAK?
Kazanamazsak partinin neferiyiz. CHP ile seçmen arasındaki küskünlüğü çok kolay onarabileceğimiiz düşünmüyorum. Yerel seçimlerde başarılı olabilmek için üstüme düşen görevi yerine getiririm. Kazanamayacak gibi durmuyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NUN "KAPI ÖNÜNE KOYARIM" SÖZLERİ
6 Kasım günü kimseyi kapının önüne koymayacağım, partinin kapılarını açacağım.
İMAMOĞLU İLE ARASI NASIL?
İmamoğlu ile aramızda bir iletişim var ama anlaşma yok. İmamoğlu ile aramızda kardeşlik hukuku var. Aramızda güvene dayalı bir ilişki var. Birlikte partimizi iyi bir noktaya getirmek istiyoruz. İmamoğlu'nu başarılı buluyorum, daha başarılı olmasını istiyorum.
"ALTILI MASA KONTROLSÜZ BÜYÜDÜ"
Biz güçlü parlamanter sistemini önermekle değil bunu nasıl yapacağımızı anlatmakta güçlük çektik. Bir de cumhurbaşkanı adayımızın nasıl karar alacağını, o masanın bir zaafiyet değil güç yaratabileceğini anlatamadık. Altılı masanın kontrolsüz büyüdüğünü, adayı kararlaştırmakta geç kaldık.
"LANSMAN GÜNÜ İSİMLERİ İLAN EDECEĞİZ"
Kadromuzla ilgili isimleri bu ayın 25 ila 27'si arası duyacaksınız. Çok bilindik, çok prestijli, çok meşhur bir üniversitenin şu anki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, maliye politikalarımızdan sorumlu olarak görev yapacak. Çok iyi bilinen bir dış politikacı partimizde dış politikadan sorumlu olacak. Lansman günü isimleri ilan edeceğiz.
"UZUN İTTİFAK SÜRECİNİN BEN DE FAYDA GETİRMEDİĞİNİ GÖRÜYORUM"
Siyaset öncesi yaşamında çok sözleşme bağıtlamış çok ittifak kurmuş, kurdurmuş ve bu süreçleri çok yakından analiz etmiş biri olarak ittifaklara soğuk bakmıyorum ama birbirini kimliksizleştiren ve sıkıntıya sokan geniş ve uzun ittifak sürecinin ben de fayda getirmediğini görüyorum.
Ayrıntılar geliyor...