Özgür Özel’in “tehlikeli” yürüyüşü

Neden ve kimin için tehlikeli?

1-Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve hatta Kemal Kılıçdaroğlu için.

2-Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Cumhur İttifakı için.

Sebebi çok açık.

Dün sabah Halk tv’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan Özgür Özel’in, CHP’nin neden yüzde 50+1 alamadığını açıklarken verdiği Selim Türkhan örneği çok ilginçti.

Selim Türkhan kimdi ve Özgür Özel neden onu örnek göstermişti anlatacağım ama 5 gün öncesine; geçen Cuma gününe dönelim.

Özgür Özel o gün Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla hakkında kamu davası açılan (Cumhurbaşkanı Erdoğan davasını geri çekmişti) Kemal Kılıçdaroğlu’na destek için mahkemedeydi. Yaklaşık 5 bin kişiye yakın Kılıçdaroğlu taraftarı adliye önüne geldi ve eski genel başkanları için adeta bir gövde gösterisi yaptı.

Kılıçdaroğlu duruşma esnasındaki savunmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yine ağır biçimde hakaret etti.

Kemal Kılıçdaroğlu bayramlık ağzını her açtığında ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiğinde AK Parti ve Cumhur İttifakı tabanını kendi içinde kenetliyor, bu yüzden son yıllarda bir hayli eleştirdiği partisini ve Erdoğan’ı her şeye rağmen terketmemeyi yeğliyordu. En fazla oy vermeye sandığa gitmiyordu son yerel seçimde olduğu gibi. Üstelik aynı seçmen Cumhurbaşkanı’nın seçim sonrasında beyaz bir sayfa açmak için Kılıçdaroğlu hakkındaki tüm davalarını geri çektiğini biliyor, böyle olduğu halde böylesine üslupsuzluğu sürdüren Kılıçdaroğlu ve partisine oy vermeyi reddediyordu. Nitekim 14-28 Mayıs 2023’te seçmen onca desteğe rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’na yine tarihi bir ders vermiş, 31 Mart 2024 tarihindeki yerel seçimde ise çoğunluğu emeklilerden oluşan yüzde 10’luk bir seçmen tabanı, risksiz olacağı için sandığa gitmeyerek Erdoğan’ı uyarmıştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel işte buradaki gerçeği görmüş ve bu seçmen tabanına gözünü dikmişti. En başından, yani genel başkan olduğu tarihten itibaren Kılıçdaroğlu’nun “Biz müzakere değil mücadele ederiz” sertlik söylemiyle CHP tabanını gizli ya da yekten kışkırtarak Özgür Özel’in önünü kesmeye çalışmasına rağmen, Özel bu konudaki tutumunu zaman zaman geri adımlar atsa da sürdürdü.

İşte dün İsmail’in sorularını cevaplarken adeta (hatta kesinlikle) davasını geri çekmiş Cumhurbaşkanı’na kamu davasının duruşması esnasında bile peş peşe ağır hakaretlerini sıralayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutumuna karşı çok açık bir ‘REDDİYE’ de bulundu. Özel Reklamcı Ateş İlyas Başsoy’un ta 2011 yılında yayınladığı “AKP Nede n Kazanır? CHP Neden Kaybeder?” adlı kitabına atıfta bulunarak “Gırtlağım düğümlenerek okudum o kitabı” dedi.

Ateş İlyas Başsoy’un bu kitabında bir Selim Türkhan karakteri var. Ortalama seçmen siyasette ilişkisini seçime doğru kurar ve karar verip oyunu attığında da siyasetle ilişkisini keser. Derdi geçim derdi olan bu seçmendir benim konuşmam gereken seçmen. Politik seçmeni her gün konuşuruz zaten. Ama Selim Türkhan karakteri Erdoğan’ı destekliyor ama sandığa gitme zamanı iktidardan memnuniyetsizliğini oy kullanarak gösterecektir. Eğilimi bu yöndedir ama tam hayli kızdığı ve eleştirdiği partisine oy vermekten vazgeçip muhalif partiye oy vermeye karar verdiğinde, bakıyor ki karşısında Erdoğan’la birbirine hakaretler eden hakaret davaları açan kavgalar eden bir Özgür Özel var. Bu durumda ne yapıyor? Ya kararsız kalıp sandığa gitmiyor ya da sen benim seçtiğim Erdoğan’a nasıl hakaret edersin, nasıl küfredersin diyerek yeniden Erdoğan’a oy veriyor. İşte benim asıl Selim Türkhan gibilere ulaşmam, onlara sesimi duyurmam lazım. Onlara eğer anlatabilirsem ne demek istediğimi, sesimi ulaştırabilirsem yüzde 50+1’lik oy oranına ulaşabilirim”

Özgür Özel’in uygulamaya soktuğu bu yeni siyaset yapma biçimi, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve ekibinin CHP Genel Merkezi’ne gelip Özgür Özel ve kurmay kadrosuna verdiği terör brifingi ile de kendini gösterdi. Özel’in yurtdışı örgütlenmelerinde, bilhassa ABD’deki yeni yapılanmalarında YENİ ÜYE olmak isteyecekler için MİT’ten yardım istemesi ve bunu da FETÖ sızmaları olabilir diye açıklaması hem geniş AK Parti tabanında hem de FETÖ’den nefret eden CHP tabanında karşılık buldu. Özel’in bu talebi ile çıldıran FETÖ’nün yurtdışındaki internet siteleri ve sosyal medyadaki trolleri tarafından “Özel, tüm CHP üyelerinin MİT tarafından soruşturulmasını istedi” diye çarpıtılarak dolaşıma sokulsa bile gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Talep edilen, yurtdışında YENİ BAŞVURACAK üyelerle ilgiliydi. Avrupa’daki örgütlerinin yöneticileri ise yeni başvuran üyelerden şüphelenirler ve o kişinin araştırılmasını isterlerse bu inceleme istenecekti. Bu yüzden FETÖ’nün yurtdışındaki firari isimleri günlerdir Özgür Özel’i yerden yere vuruyorlar.

Atılan tüm adımlar CHP’deki ciddi bir paradigma değişikliğine işaret ediyor. Bu durum yavaş yavaş kendi prensiplerini yerleştiren Özgür Özel’in parti içindeki yerini de sağlamlaştırıyor. Üstelik geniş bir seçmen tabanı nezdinde de karşılık buluyor bu yeni siyasi tavır.

Hele MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin son İmralı çağrısına yönelik açıklamaları tam bir siyaset ustalığı. Onun sorun değil çözüm odaklı bir lider olabileceğinin belirtileri.

Evet, Özgür Özel mütevazı görüntüsü ve sadeliğiyle eğer bozmazsa, CHP’nin kutuplaşma ve çatışmadan, hakaret ve kavgadan beslenen kesimini yönetebilirse bir soft power olarak iktidara gözünü rahatlıkla dikebilir.

Hem de bizatihi kendisi.

İşte bu yüzden tehlikeli.

Kimin için olduğunu da yukarıda 1 ve 2. Maddelerle yazdım.