Özgür Suriye’nin inşasında bir örnek çalışma
Bir büyükşehir belediyesi nasıl çalışmalı?
Şehrin alt yapı sorunlarını, ulaşımını, park ve bahçelerle ilgili sıkıntısını çözen, o şehirde ikamet eden insanların sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayan bir belediyenin, aynı zamanda hiç beklenmeyen durumlarda karşılaştığı sorunları da halledebilme kapasitesine sahip olması gerekir. Yani çözüm odaklı bir belediyecilik anlayışına ihtiyacımız var bizim. İktidarla siyasi ikbal için didişip duran, saçma sapan söylemlerle vakit geçirip şehrini başıboş bırakan belediye başkanlarının yapacağı iş değil bu.
Ne demek istediğimi anladınız.
Bu kadar lafı neden söylüyorum biliyor musunuz?
Tıpkı İstanbul gibi en çok Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, Suriye’de yeni gelişen durumla ilgili hemen çalışma başlatıp uzman kadrolarıyla ve dışarıdan alınan uzman destekleriyle çok kapsamlı bir rapor hazırlaması sebebiyle.
Raporun adını yazdığımda içeriğini hemen anlayacaksınız zaten:
ÖZGÜR SURİYE’NİN YENİDEN İNŞASI: GÖNÜLLÜ, GÜVENLİ VE ONURLU GERİ DÖNÜŞ SÜRECİNE DAİR BİR YOL HARİTASI
Raporu baştan sona okudum, inceledim ve çok özet halinde birkaç noktasını da aktarmak istedim.
Doğal olarak tüm bunları yapan kurumsal kimliğin bir de öznesi var.
Kim o?
Tabii on yıllardır yönettiği bu şehri adeta yeni baştan yaratan Belediye Başkanı Fatma Şahin.
Bilindiği üzere Fatma Şahin yıllarca Suriyeli sığınmacıların en çok ikamet ettiği şehirlerin başında gelen Gaziantep’te zorlu bir mücadele verdi. Onları şehrin insanlarıyla kaynaştırmak, barış ortamı sağlamak, sığınmacıların iş olanaklarına katkıda bulunmak gibi pek çok sorumluluk üstlendi.
Şimdi o despot rejim yıkıldı ve ülkenin önünde aydınlık bir gelecek var.
Eğer doğru adımlar atılırsa ve yapıcı bir sürece girilirse.
Ama bunun için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.
Raporun girişinde bu amaç şöyle özetleniyor:
“Suriye’nin 13 yıllık özgürlük mücadelesi sonunda kazanılan zafer, sadece Suriye halkı için değil, tüm insanlık adına bir umut ışığıdır. Ancak bu zafer, yeni bir dönemin başlangıcıdır ve daha büyük sorumluluklar gerektirmektedir. Suriye’nin yeniden inşa sürecinde, uluslararası toplumun desteği, Türkiye’nin insani yaklaşımı ve Gaziantep gibi şehirlerin öncülüğünde oluşturulacak ortak bir irade, bu dönüşümü sürdürülebilir ve kapsayıcı bir şekilde hayata geçirebilir. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak, bu süreçte hem saha deneyimimizi hem de uluslararası iş birliklerimizi etkin bir şekilde kullanarak Suriye’nin yeniden yapılanma sürecine katkı sunmaya devam edeceğiz. Şehirlerimiz arasındaki kardeşlik bağlarının güçlenmesi, ortak projelerin hayata geçirilmesi ve kültürel bağların pekiştirilmesi yolunda önemli adımlar atacağız.”
Raporda Suriye’deki KISA VE ORTA VADELİ İHTİYAÇLAR TABLOSU hazırlanmış öncelikle.
Türkiye tarafından kısa vadede yürütülecek çalışmalar başlığı altında şu ilginç öneriler sıralanmakta:
1-Suriyelilerin geri dönüşe dair düşünceleri olsa da birçoğu içerideki durumu bilmemekte bu da geri dönüş konusunda endişe yaratmaktadır. Geri dönüş yapmak isteyen Suriyelilerin evlerinin durumunu görebilmesi için geçici koruma kimliği iptal edilmeden kısa süreli giriş-çıkış izni verilmesi endişeleri azaltacak ve geri dönüşlere ivme kazandıracaktır. Kısa süreli de olsa giriş-çıkış izni verilmesi Suriye’de yaşam kurulmasını ve taşınma sürecini kolaylaştıracaktır.
2-Suriyelilerin ülkemizde kurmuş olduğu işletmelerin, küçük ve büyük esnafın dükkân, fabrika gibi iş yerlerini Suriye’ye taşımasına kolaylıklar sağlanması, Suriye’de ekonomik hayatı canlandıracak, geri dönüşleri hızlandıracaktır.
3-Nakit ve ziynet eşyası: Suriyelilerin nakit ve ziynet eşyalarının sınırdan geçişi için bir limit aranmadan izin verilmesi, geçiş sürecini kolaylaştıracak ve teşvik edecektir.
4-Araç ve eşya: Suriyelilerin araçları ve burada sahip oldukları eşyalarını taşıyabilmeleri için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Ülkenin ihtiyaçlar listesi çok uzun.
Raporda bunları tablolar halinde görmek mümkün.
GAZİANTEP ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYUYOR
Fatma Şahin bu rapora Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülecek, kısa, orta ve uzun vadeli programları da koydurmuş.
Bunlar insan gücü ve altyapı planlamasından başlıyor, Suriye’de özel sektörün hareketlendirilmesine ve istihdam olanaklarının artırılmasına dek bir dizi çalışmayı içermekte.
Bu arada vadedilen spesifik çalışmalara da yer verilmiş.
1-Kardeş Şehir Halep’in Gaziantep Bulvarı hızlıca yenilenerek, normalleşme sürecinin görünürlüğü arttırılmalıdır.
2-Yeniden yapılanma projelerine teknik ve lojistik destek sağlamak ikili iş birlikleri için önemli bir zemin hazırlayacaktır.
3-Katı Atık Yönetimi ve Çöp Toplanması: Toplumsal sağlığı tehdit eden ve toplanamayan çöplerin toplanması için yerel belediyelere destek vererek, geri dönüşü teşvik edecek sağlıklı şehir görünümü verilmelidir.
4-Kültürel Entegrasyon: Suriye ve Türkiye arasında kültürel bağları güçlendirecek projelerin hayata geçirilmesiyle (kardeş şehir programları, kültür festivalleri vb.) iki toplum arasındaki kültürel bağın devamlılığı sağlanacaktır.
5- Hem Türkiye’de kalan hem de Suriye’ye dönen çocukların eğitimi için sürdürülebilir modellerin geliştirilmesiyle bölgesel kalkınma ve kültürel değişimin en önemli ayağı kurulmuş olacaktır.
Raporda Birleşmiş Milletler’den özel sektöre ve sivil toplum kuruluşlarına varıncaya dek herkese, her kesime yönelik öneriler de sıralanmış. Özellikle Suriye’de yeni organize sanayi sitelerinin kurulmasının sanayi ve üretimi tetikleyici bir vazife üsteleneceğinin altı çizilerek özel sektöre düşen sorumluluklar sıralanmış. Tabii ticaret ve lojistik altyapı çalışmaları yapılması da hatırlatılmış bu arada.
Kısaca Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı Fatma Şahin proaktif bir tutum alarak bu konuda hem elini taşın altına koymaya hazır olduğunu göstermiş hem de tüm kurum ve kuruluşlarla bu konuda eşgüdüm içinde çalışacağını ortaya koymuş.
Kendi şehrinde kentsel dönüşüm için ayırması gereken parayı konserlere harcayan ama “Suriye’deki binaları biz yapalım” diyen kurnaz müteahhit kafalı belediye başkanlarını düşününce insan hakikaten kendini iyi hissediyor.