Prof. Dr. Şevki Sözen, Narin olayından sonra tek tek anlattı! Her aile bunu bilmek zorunda

Diyarbakır'da kaçırıldıktan sonra katledilen Narin'le ilgili olay daha sıcakken, uzmanlardan uyarılar da gelmeye başladı. Prof. Dr. Şevki Sözen, Narin olayından sonra ailelere çok önemli bilgiler verdi.

Prof. Dr. Şevki Sözen, Narin olayından sonra tek tek anlattı! Her aile bunu bilmek zorunda

Narin Güran'ın Diyarbakır'da katledilmesinin yankıları devam ediyor. Aileler de son dönemde çocuklara yönelik artan kaybolma ve kaçırılma olaylarından sonra endişelerini dile getiriyor. 

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen, ailelerin mutlaka bilmesi gereken noktaları tek tek açıklayarak vatandaşları uyardı. 

İLK  12 SAAT ÇOK ÖNEMLİ 

Kayıp olaylarında birinci çevrenin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen,
Çünkü bu çocuklar yüzde 90 oranında birinci çevreden yani küçük aileden, çekirdek aileden yani aile etrafından çıkar. Sonrası komşular, dayı, amca gibi aileye çok yakın kişiler tarafından çocuğun başına bir iş getirilmiş olabileceğini görüyoruz. Bu yüzden çocuk kaybolduğu andan itibaren ilk 12 saat çok çok önemlidir. İlk 12 saatte yakın çevreyi aradınız. Bu 12 saatte çocuğa sağ ulaşabilmek umudu olabiliyor. İkinci 12 saatte ise umudumuz biraz kırılıyor. Ama hala bir umut taşınıyor. 24 saati bitirdikten sonra ise çocuğu sağ olarak bulamayacağımızı düşünmeye başlıyoruz. Tabii kaybolan çocuklar illa kaçırıldı diye bir durum söz konusu değil. Dereye de düşmüş olabilir, kaza geçirmiş de olabilir” dedi.

"ÇOCUKLARINIZA HAYKIRMAYI ÖĞRETİN" 

İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şevki Sözen sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocuğunuzu başıboş bırakmayın. Yabancı birinin yaklaşıp çocuğunuzu kandırması çok zor değil. Ama kandırılmamaları yönünde eğitim verebilirsiniz. Yabancıların kendilerine yaklaştıklarında ya da kendilerine bir şey vererek kendilerine bir vaatte bulunmaları durumunda çocuğun bunu asla kabul etmemesini öğretmelisiniz. Tepkisel anlamda da gereken yerde çığlık atması ve haykırması gerektiğini öğretebilirsiniz. Kendi bedenlerinin kendine özel olduğunu, hayır demenin çok doğal bir süreç olduğunu, hayır demekten çekinmemeleri gerektiğini ve aynı şeyi söylüyorum haykırmayı onlara öğretin. Haykırsın, çocuğunuzu baskılamayın. İstemediği bir şey olduğunda haykırıp yardım istemesinde çocuğunuza öğretin. Ama bütün bu söylediklerim ikincil koruma yöntemdir. Birinci yöntem yine gözünüz o çocuk üzerinde olacak. O çocuğu takip edeceksiniz. O çocuğu yalnız bırakmayacaksınız.”