Put-in Biden out !
Köprüden önce son çıkış bu. Rusya, SSCB’nin çöküşünün ardından kendini bir dönem nadasa bırakmıştı. Artık hem ekonomik hemde siyasi olarak çok güçlüler. Önce Kırım’da uluslararası hukuk tanımadan istediklerini yaptılar. Şimdi ise Ukrayna ile sınır anlaşmazlığından Kiev’in işgaline doğru ilerleyen bir süreç var.
Rusya, savaşı Ukrayna’ya karşı açacak belki ama Ukrayna yönetimini muhatap dahi kabul etmiyor. Ukrayna’ya karşı açacağı olası bir fiili savaş için Nato ile pazarlık etme derdinde. Adeta sıcak savaş tehdidiyle masada alacabileceklerinin sınırlarını zorluyor. Rusya’nın Belarus ile birlikte Kiev’e 100 kilometrelik bir uzaklıktan yaptığı tatbikatlar, Ukrayna’nın işgali konusunda kararlı olduklarını gösteriyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski olası bir Rus saldırısına karşı direneceklerini açıkladı. Ancak Ukrayna’nın direncinin hiçbir şeye yetmeyeceğini sağır sultan biliyor. Gözler Amerikalı yetkililerde. Bugüne kadar yapılan açıklamalar ise Rusya’ya karşı yalnızca ekonomik yaptırımlar olacağı yönünde. Yani Rusya, Ukrayna’yı işgal ederse Amerika açık açık Rusya’ya dolar ile ticaret yaptırmayacağını deklare etti. Bunun yanı sıra Rusya ile müttefik olan herkese de ticaret yapmayın ültimatomu vereceği de aşikar. Ancak Biden’ın Rusya ile sıcak savaştan kaçındığını söylemek yanıltıcı olmaz. Amerika yalnızca ekonomik yaptırımlara ilişkin açıklamalar yaparken NATO, Rusya’nın olası Ukrayna işgaline bir cevap vermeyecek gibi duruyor.
Peki Rusya’ya olası bir ekonomik yaptırım bizi nasıl etkiler? Rusya ile meyve, sebze, kömür, metal, doğalgaz gibi pek çok alanda ticaretimiz var. Yine Rusya ile dolaylı yollardan ticaretimiz olduğu ülkeler var. Yani olası bir savaş ve ekonomik yaptırımların bize de faturası olacak.
Türkiye’nin bölgedeki gücü ve rolü açık. Son yıllarda ise dış politikada genel duruş “değerli yalnızlık” üzerinden gidiyordu. Bir kaç aydır ise dünyaya çok sıcak ve anlamlı mesajlar veriyoruz. İngiltere ve Amerika Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğinden neredeyse emin. Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 Şubat’ta Ukrayna’ya bir ziyarette bulunacak. Bu gezi Türkiye’nin arabuluculuk rolü üstlenebileceğinin ilk mesajı. Rusya ile çok zorlu inişli çıkışlı ilişkiler yaşadık son yıllarda. Ancak Tayyip Erdoğan ve Putin arasında kişisel bir diyalog olduğunu da unutmamak gerek. Her iki liderde dünya liderleri arasında aktif olarak görev alan en eski iki kişi. Değerli yalnızlık politikasından soğuk savaş benzeri bir krizde arabuluculuk rolüne alabilmek, uluslararası ilişkilerimizde yeni bir ivme kazanmamızı sağlayacaktır.