Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 yıllık Alevi fizyoterapisti!
Ben Ahmet Abi'yle 2017'den beri yolculuk yaparım.
Birçok yere gitmişizdir.
Bir gün bile kendisinin mezhebini merak etmedim. Daha doğrusu benim aklıma kimsenin mezhebini, ırkını sormak da gelmez.
Ben Kur'an-ı Kerim’in her ayetine tüm kalbimle inanır ve itaat ederim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in yolundan giderim.
Hz. Ali’nin “yolu” benim de yolumdur. “Aleviyim” diyen vatandaşın evinde misafir de olurum, mis gibi yemeğinden ikram ederse afiyetle de yerim, evimde de misafir ederim. Bunlar olağanüstü şeyler değil ki!
Arif Sağ’ın söylediği; “Ali bizim şahımız, Kâbe kıblegâhımız, Miraç’taki Muhammed, O bizim padişahımız” deyişine bayılırım.
Anadolu’da yaşayan herkes hürdür! Anadolu’da yaşayan herkes dünyanın en iyi ülkesi olacak olan Türkiye’de müreffeh yaşamı hak eder.
Her kim de neye inanıyorsa inansın.
Geçen gün Cansu Canan’ın ilk programında “Alevilik” mevzusu açıldı.
O esnada Ahmet Çotuk Abi mesaj atmış, ama programda çok mesaj gelince göremedim.
O mesaj şöyleydi:
"Hacı kardeşim selam... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fizyoterapisti, 16 yıl sağlığını emanet ettiği Ahmet Çotuk Alevidir. Şimdi de milletvekili adayı, Ankara 3.bölgeden."
Bu mesajı kendisinin izniyle yayınlıyorum elbette!
Evet, Ahmet Çotuk Abi 16 yıl boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakınında bulundu, yanından ayrılmadı.
Allah aşkına siz Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gün bile insanları "şucu bucu" diye ayırdığını gördünüz mü?
Yok!
Ben sevgili Ahmet Çotuk Abimin Alevî olduğunu yeni öğrendim.
Ne değişti? Hiç!
Ahmet Abi candır, iyi insandır, kendisine olan muhabbetim ne arttı ne eksildi; aynen muhabbetimi muhafaza ediyorum.
Ama şunu gördüm ki maalesef HDP ile oturup kalkanlar "bölücülüğe" öyle alışmışlar ki sürekli bir "kutuplaştık" yalanı uyduruyorlar.
Kutuplaşmadık!
Artık mazlumların da sesi çıkıyor.
Artık gecekondularda oturan çocuklar ezilmiyor, onlar da haklarını bilip seslerini yükseltiyorlar!
"Kutuplaştık" diye ağlayanlar eskisi gibi "tek konuşan kendileri olsun” istiyorlar!
“KEMAL BEY, ESAS MEZHEP AYRIMCISI ORTAĞINIZ”
İyi Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral; "Kemal Bey Alevî, o sebeple seçilemez" dedi.
Ben bu ifadeyi defalarca kınadım.
Olaylar ve durumlar karşısında insanların “mezhepleri” öne sürülemez!
Herkesin mezhebi kendine!
Yüce Allah Kur'an’da Peygamberimizin bile, “kimsenin bekçisi olmadığını” bildiriyor. Ancak “öğüt” verilebilir.
Hâl böyleyken çekin elinizi milletin inancından!
İyi Parti ile CHP neredeyse her kritik konuda “ayrılığa” düşüyorlar! Kemal Bey’in “dile getirilmemesi gereken” mezhebi bile ayrımcılık konusu oldu.
Bunu da Erdoğan yapmadı herhalde, değil mi?
“CHP’DE YOKLAMA”
Levent Gök; yok!
Gürsel Tekin; yok!
Akif Hamzaçebi; yok!
Eren Erdem, Barış Yarkadaş, Bülent Kuşoğlu; yok!
Hayret yahu, kim var bu CHP listelerinde!
Sadullah Ergin; burada!
CHP’lilerin “taklacı bakan” diye dalga geçtiği İdris Naim Şahin; burada!
MHP’den ihraç edilen Cemal Enginyurt; burada!
Kardeşi FETÖ’den tutuklu diye kendi eleştirdikleri Selim Temurci; burada!
CHP’nin 600 milletvekili adayının 72’si başka partilere mensup!
Yani CHP listelerinin yüzde 12-13’ü başka partilerce kapatıldı!
AK Parti’de ise bu oran yüzde 1’in altında!
CHP’li seçmene; “CHP’ye oy verin, ama seçtikleriniz sonra başka partilere geçsinler” deniyor.
CHP’nin listesinden en çok memnuniyet duyan isim Ahmet Davutoğlu!
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; madem CHP’yi savunan, CHP’den başka hiçbir partiye geçmeyen, CHP’ye sırtını dönmeyen kişileri listeye yazmayıp da başka partilerin adamlarını yazacaktınız; bize söyleseydiniz de birkaç isim de biz verseydik, onları da yazardınız!
Olmadı Kemal Bey, insan bir önceden haber verir!
“HANİ BİRİNCİ PARTİ OLACAKTINIZ EFENDİM”
Sayın Meral Hanım, ah Sayın Akşener!
Aslında özünde Anadolu insanısınız Meral Akşener; ama bu CHP sizin ayarlarınızı fena bozdu; yanlış anlamayın, sizi öfkelendirdi ve yanlış kararlar almanıza sebep oldu manasında söylüyorum.
İyi Parti belki iktidarda söz sahibi olamazdı ama TBMM’de hakikaten CHP’yle yarışacak pozisyona geçebilirdi.
Yasama organının en büyük söz sahiplerinden biri olabilirdi.
İyi Parti’de Uğur Poyraz, Ahat Andican, Ünzile Yüksel gibi tavırlarını daha net ortaya koyan ve halkı anlayan insanlar da mevcut!
Ama olmadı, Meral Hanım “zoraki adaya” razı oldu.
Meral Akşener, “Birinci parti olacağım” diyordu; ama tam dokuz şehirden hiç aday göstermedi!
Ve bir “söz” daha havaya uçmuş oldu!
SON SÖZ: En çok da İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’yı merak ediyorum. Kendisi geçen ay; “Sokakta Kılıçdaroğlu’nun karşılığı yok” demişti. İyi Parti, İstanbul, üçüncü sıra adayı olan Sayın Paçacı şimdi çıkıp da; “Oylarınızı vekillik için bana, yani İyi Parti’ye; cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu’na verin” diyebilecek mi? Demeyecekse İyi Parti neden Kemal Bey’i destekliyor, diyecekse neden Kemal Bey’e “aday olmamalı” dedi. Vatandaş sonunda şunu diyebilir: “Of, çok karışık! En iyisi siyasi oyunlara bakmadan 21 yıllık sakin limanları bırakmayalım.”