Rıdvan Dilmen'den bomba iddialar

Hakkındaki iddialara yanıt veren Rıdvan Dilmen, Rasim Ozan Kütahyalı ile İbrahim Seten'i FETÖ'cü olmakla suçladı. Futbolda 'temiz eller operasyonu' yapılması gerektiğine vurgu yapan Rıdvan Dilmen, Erman Toroğlu ile İsmail Er için de flaş sözler sarf etti.

Rıdvan Dilmen'den bomba iddialar

Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, NTV'de yayınlanan %100 Futbol programında çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Kendisi hakkında ortaya atılan iddialar nedeniyle adeta ateş püsküren Rıdvan Dilmen'in hedefindeki isim Rasim Ozan Kütahyalı ve İbrahim Seten oldu.

Dilmen, önceki gün yaptığı açıklamayla Serdar Tatlı'yı MHK başkanlığına seçtirdiği yönündeki iddialara sert tepki gösterip "Türkiye Cumhuriyeti hazırlansın. Kimin vatansever olduğunu, kimin terör örgütü liderleri sevgilisi olduğunu anlatacağım" ifadelerini kullanan Rıdvan Dilmen, dün akşam yayınlanan programda "Temiz eller operasyonu yapılmalı" dedi.

Spor medyasındaki birçok isimle ilgili konuşan Dilmen, "Temiz eller operasyonu yapılmalı" ifadelerini kullandı. Rıdvan Dilmen'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Futbol maalesef Türkiye'de saha içinde oynanmıyor. Ben de futbolun dışına çıkmam. Kimseye saygısızlık yapmadan eleştirimi yaparım. Bu yıl tuhaf bir durum oldu. Serdar Tatlı eski hakem, daha önce MHK başkan yardımcılığı yapmış, benim de yakınen tanıdığım, sevdiğim bir arkadaş MHK başkanlığına geldi. Ne olduysa, bir şey oldu. Daha 1. hafta bitti, ilk hafta maçı oynandı. Hatta başlamadan önce başladı: 'Lig dizayn ediliyor' Özellikle 'Rıdvan Dilmen sezonu yapalım, yaşarken görsün' gibi. Geçen yıl 34 hafta boyunca hakem rezaletleri anlattılar. Erman hoca, Ahmet hoca da dahil. Diyelim ki MHK Başkanı'nı ben getirdim. Bir dakika daha maçlar başlamadı, ne yaptı bu arkadaş? Hakemlik kariyerinde, oyuncu olanlar, teknik adam olanlar, bu eleştiriyi yapanlar 'bu adam adam değildir' deme şansları var mı? Hayatımda bir kere telefonla konuştum komiteden birisi yok. Peki ne oldu da Serdar Tatlı geldi. Lig dizayn ediliyor ya. Zekeriya Hoca geldi, Sabri Çelik geldi. Dizaynın nasıl olduğunu biraz sonra anlatacağım.

Türkiye'de 10 tane futbol adına konuşacak adam varsa biri benimdir. Fikrim alınabilir. Böylesine insanları halka, karşı tribünlere karşı manipüle ediyorlar. Gelelim asıl konuya. Bu hafife alınacak bir durum değil. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kesinlikle ve kesinlikle temiz eller operasyonu yapmak lazım, Rıdvan Dilmen, Murat Kosova dahil olmak üzere. Hakemler, temsilciler, gazeteciler kesinlikle bir GBT'den geçirilmesi lazım. Ben de dahil Maliye'nin ben de dahil, gazetecilere girilmesi lazım. Ali Koç, bir kısım siyaset desteğiyle Ferit Şahenk'i başkan yaptırmak isteniyor deniliyor. Şimdi Ferit Şahenk, Mehmet Baykan ve ben yemek yemişim. Ki öyle bir şey yok. Kumpas lafları, çete lafları. Bakın şimdi nereye geleceğim? 'Ancak şeytanın dediği olur' diyor Emrah Hoca. Şeytan ben? Erman Hoca'dan özür bekliyorum, A Spor'dan özür bekliyorum. Benim adım Rıdvan Dilmen.

"Savcılıktaki dosya benimle alakalı değil"

Bu arkadaşlar dublor kullanıyorlar, çakma hesaplardan yazdırıyorlar. Sen Serdar Tatlı'nın nesini gördün? Ne oldu da Serdar Tatlı size kötülük yaptı? Henüz 1. hafta oynanmış. Diyelim ki acayip yanlışlar olur. Diyorum ki bu arkadaşlar acaba niye yapıyorlar bunu? İstanbul Adliyesi şurada. Beni avukatlarınız da izliyordur, mahkemeye de verebilirsiniz. Boynumuz kıldan ince. 2010 yılında Ahmet Çakar gece 01.30'da beni aradı. 'Rıdvan gel bir çorba içelim' dedi. Serhat Ulueren de var. 'Seninle ilgili şike dosyası varmış' dedi. Ben de 'iyi ki bana söyledin, futbol namustur', tövbe estağfirullah beni nasıl konuşturuyorlar, 'Ailemi satarım maçı satmam' dedim. Bu İbrahim Seten ve onun yandaşı Gökmen Özdemir diye. Vatan Gazetesi'nde 1 sayfa böyle, hani FETÖ'cülerin sahte tapeleri vardır ya. Yazmışlar. Sabah Sarıyer Savcılığı'na gittim. Dosya geldi, benimle alakası yok. Ben de mahkemeye verdim.

"Hepsi tek tek özür diledi"

Bu arada hepsi benden tek tek özür diledi. Bir tane yancı vardı. Onlar da, İbrahim de yalvardı. Özür dilediler. Yaşıyorlar 'Dilemedim' desinler. Ahmet Çakar bana iftira attı demiyorum. Fakat stratejiye bak. O yıllarda Kanaltürk FETÖ'den yargılanan ve kaçan Akın İpek'e ait Kanaltürk. Yolda aklıma Taraf Gazetesi geldi. Taraf ne yapıyordu? Balyozdan yatan askerlerimizi, canlarını yaktığı askerlerimizi Mehmet Baransu aracılığıyla tartıştırıyorlardı. Bakıyorum futbolda da böyle oluyordu. Sonuçta at tetiği dursun, hamdolsun alnımız açık. Medya ayağı FETÖ ayağı. Sonra 2011 oldu, o büyük şike operasyonu. Şike operasyonundan sonra bu İbrahim Seten 'küme düşürülsün Fenerbahçe' diye başladı. Sen yetkili misin, polis misin, savcı mısın, nesin? Fakat zaman öyle bir geçti ki, o süreç kapandı, adalet tecelli etti. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız mücadele etti, milletimiz mücadele etti, Fenerbahçe dik durdu. Fenerbahçe gibi kulübü 10 sene geri götürdü. Futbolu da geri götürdü.

Ondan önce MİT krizi vardı. Sayın Cumhurbaşkanı ameliyatı gitmedi Hakan Bey'i temsil etmedi. Demek ki bir örgüt var, örgütün medya ayağı var, o zaman Taraf vesaire. Bir İsmail Er var. Fenerbahçe kongre üyesi imiş. Beşiktaşlı olduğunu biliyorum ben. Benimle ilgili atılan tweeti söyleyeceğim. Ben şimdi unutkan olmadığımı bu örgütçülere anlatacağım şimdi. Rıdvan Dilmen alzheimer deniyor. Bunların bu coşkusunu, hatta süreçten sonra şu anda yorumculuk yapan insanlar var, içlerinde kaldığı için. Oradan mağlup oldular ya, adalet yerini buldu ya, bu düşmanlık içlerinde kaldı. Çünkü Fenerbahçe'ye, sayın Cumhurbaşkanına, Türkiye'ye mağlup oldular. 250 kişi şehit oldu, binlerce insan gazi oldu.

"O insanlar nerede?"

İbrahim Seten ve tayfası. 'Mehmet Baransu sonuna kadar haklı' diyor. Mehmet Baransu nerede İbrahim Seten? İsmail Er senin de var tweetin. Mehmet Baransu nerede? O gariban insanları cezaevine attıran kişi nerede şimdi? Aynı arkadaş Beşiktaşımıza üçlü çektiriyor. Kime çektiriyor? Haine! Mehmet Aslan, Mehmet Baykan'ı arayıp da getirmek istiyor diyen sen misin? Ne yazıyor orada? Mehmet Aslan'ın safı belli. Ne okuyor? Zaman Gazetesi. Mehmet Aslan şimdi Zaman Gazetesi yok, Mehmet'i de al yanına oraya git. Sayın Cumhurbaşkanı, o zaman Başbakan, mitinglere gidiyor ya! Sesi kısılmış. Şimdi tweet atıyor, 'Bu nasıl ses böyle' diyor, sen kimsin, şu anki Cumhurbaşkanımızla alay ediyorsun. 251 kişiyi şehit etmiş şefine yalakalık yapıyorsun.

"Bana şeytan demeyeceksiniz"

Sen git FETÖ'nün yanına, Pensilvanya'ya. Ben Erman Hoca'ya, A Spor'a söyledim 'Bunların tuzağına düşmeyin' diye. Benim ne Serhat Bey'le, ne hiç kimseyle problemim yok. Bana 'Şeytan' demeyeceksiniz, o yüzden dedim. Mehmet Baransu, askerlerimizin ipliğini pazara çıkarmış! Bu adamların patronları bu insanları şehit ettiler. Edepsizler! Bu ülkede ekmek yiyorsunuz. Bu şehitlerden sorumlu sizlerseniz, maskelerinizi taktınız, edepsizlik üzerine edepsizlik yapıyorsunuz.

Sporla ülkeyi bölmek istiyorlar. Bunun da yolları var. Biz medyayı elimize geçirelim, başardılar. Gazete müdürlerini koyalım oraya dediler. Namuslu para kazananları ayırıyorum. Operasyonda devletin hissesi olan Turkcell kullanıldı. Bu işin sosyal, siyasi yönü var. Ekonomi yönü olması lazım. Turkcell'in CEO'su Kaan Bey. Daha yetkili İbrahim Bayram Bey vardı. Yanımıza geldiğinde darbede ne kadar etkin rol oynadığını anlattı, ağlayacaktım. Darbeyi durdurmuş! Mehmet Çalışkan müdürümüz havaalanından uçarken teröristleri temizlemeye çalışmışlar. Ailesiyle birlikte sayın Cumhurbaşkanımız, Berat Bey'le iniyorlar. Mustafa Çalışkan bey 15 Temmuz'la ilgili kitap yazıyor. İçeride İbrahim Bayram'dan övgüyle bahsediyor. 14 Temmuz'da bu İbrahim Bayram arkadaş yurt dışına gidiyor. Türkiye'de yok! Korkak, ödlek. 15'inde yok. 16'sında Türkiye'ye geliyor. Devlet bunu çıkarıyor.

Sayın Kasapoğlu bakanım çok çalışkansınız. Sizi spor bakanı yapan kişiye hakaretler yağdıran bu arkadaşla Beyoğlu'nda yürümeye hakkınız yok. Gelelim Rasim Ozan Kütahyalı. Sen şike sürecinde FETÖ sevdalısıydın. Boşnaklara en fazla hareketi yapan insan. Biz de hatalıyız. Biz niye isyan etmedik. Şimdi Osman Gökçek'in, Melih Bey'in Beyaz TV'ye çıkıyor. Kime yazıyor? Nasıl yönetiyorlar şimdi bunlar. Galatasaray'da Dursun Bey Başkan. Fatih hocamızla o gün bugün görüşmüyoruz. Gerçekten hocamı severim. Küsüzdür, darılırız. Ama gecenin birinde evine gitsem çayımı içerim.

14 Temmuz'u 15 Temmuz'a bağlayan gece Alaçatı'da olay oluyor. Selahattin Bey'le, Fatih hocamız birbirine giriyor. 16 Temmuz'da İbrahim Seten tweet atıyor. Bak nasıl şekillendiriyorlar Türk futbolunu. Bu arada Galatasaray sayın Lucescu ile görüşüyor. İbrahim Seten'in yaptığı algıya bak, 'Emin kaynaklar Lucescu'da alzehimer başlangıcı var' diyor. Amaç Fatih Hoca'yı yollamak. Aman o giderken Rıdvan Dilmen, Aykut Kocaman, Abdullah Arıcı gelir diye ödleri kopuyor. Galatasaraylılara algı yapıyorlar. Ayın 18'inde Fatih Hoca görevinin başında. Yıldırım Bey 'Hocam biz senden memnunuz, devam edeceğiz' diyor. Bu arada Galatasaray, Lucescu'yu oyalıyor. Bakın sayın Başkanımızı ben aradım, 'Fetullah Gülen'in olimpiyat amblemi var' ne olur kaldırın dedim. Hemen aradı kaldırttı.

22 Temmuz'da fesh ettiler. Servet Yardımcı'nın üzerine bıraktılar. Medyaya yansıttılar, 'Hoca kavga etti biz feshediyoruz' diyor. Fatih Hoca haklı olarak 'Ne olacak benim sözleşmem var' diyor. Haklı mı, haklı. Bunların hepsini Seten grubu yapıyor. TFF bir sözleşme yapıyor. TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu kararında ne diyor? Federasyonumuz ile Fatih Terim arasında imzalanan sözleşmenin 6. maddesi uyarınca feshedilmesine, tebligatın buna uygun derhal yapılmasına karar verilmiştir. 6. madde ne diyor? İşbu sözleşme Türkiye Futbol Direktörü tarafından, yani Fatih hocamız tarafından feshedildiği takdirde 1,5 milyon Euro ödeyecek. Federasyon tarafından feshedildiğinde tazminatı Türkiye Futbol Direktörüne ödemekle yükümlüdür diyor.

"İstediğiniz koas mu?"

Mahkemeyi kaybetmek pahasına işi hallediyorlar. Buradan 3,5 milyon euro gidiyor. Şimdi hocayı yiyorlar. Dünya Şampiyonası devam ediyor. Sonra alzheimer birden bire düzeliyor. Bakın çeteye bakın. Seten diyor ki, 'Tweette Lucescu inşallah değildir' dedim diyor. Sonra topu Galatasaray'a atıyor. İbrahim Seten milli takımı Lucescu'ya veriyor. Bu İbrahim Seten bir tweet daha atıyor, Yıldırım Bey'le 1,5 yıl önce yollarımız ayrıldı, hiç satmadım diyor. Sonra da tehdit ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız için 'burnundan kıl aldırmayan Başbakan' diyor. O yüzden dün A Spor'a söylediğim oydu. Geçin 2011'i şike işleri. Nihat Bey '2011'den sonra şike olmadı' deme yahu. Ne istiyorsunuz siz kaos mu? Hayatımda şikeye karışmadım, kimsenin ahlakıyla, namusuyla uğraşmadım. Recep Tayyip Erdoğan'ın yakını olmaktan, Fenerbahçeli olmaktan gurur duyarım. Bu işlerden kurumum zarar görecekse bir dakika durmam.

"Çete örtbas ediyor"

Siz yanlış ülkede yaşıyorsunuz. Siz Pensilvanya'da yaşayacaksınız. Hatırlayın, statlarda sayın Cumhurbaşkanına binlerce kişi hakaret etmedi mi, utanmadan. İşte bunlar yaptı bunu. Futbolcu ceza alır, kulüp ceza alır 'Beyefendi dedi' derler. Hiç kimse kimseyi kandırmasın. Yok Rıdvan Dilmen sezonuymuş! Öldükten sonra da koymasınlar, istemem. Sayın Maliye Bakanımız Berat Bey'den rica ediyorum. Ben de dahil olmak üzere lütfen bütün gazetecilerin hesaplarına girin. Bir MİT raporu var. Hiç utanmadan sıkılmadan çete örtbas ediyor. İftira raporudur bu. En büyük iftirayı MİT'e atmışlardır. Yarın adliyeye çağırırlarsa keyifle giderim. Tüm seyircilerimiz hakkını helal etsin.

İsmail Er'den sert cevap

İsmail Er ise Twitter hesabından şu paylaşımlarda bulundu:

"Yorumsuz....! 09.09.2012 Gazete: Zaman Rıdvan Dilmen, fetöyü aklamakla kalmıyor, övgüler diziyor.. İftiralar İçin adalet önünde hesap vereceksin!

Yorumsuz! Zaman gazetesi forması giyerek Zaman gazetesine verdiği röportaj nedir! Ben mi Fetöcüyüm sen mi! Ben mi gizli kapılar arkasında bahis şirketi alıp Servet yaptım sen mi! !!!!!! İftiralar için adalet önünde hesaplaşacağız!

İftiralar için @ntv programına bağlanmak istedim fakat bağlamadılar! İftiracılar ile adalet önünde hesaplaşacağız!

İşine gelmeyenlerin linç kampanyasına bir üzücü haber daha :-) 4 sene sonra da aynı hesaplar aynı iftirayı atıyor. Değişen bir şey yok kimin ne düzeni var belli. Insan (!) iftira atarken utanır."