Salgında estetik yaptıranlar çoğaldı!
Salgın ve eve kapanmalar herkesin ayna karşısında daha fazla vakit geçirmesine, dikkatini 'kusur'larına yönlendirmesine yol açarak estetik operasyonların artmasına neden oldu
Pandemi döneminde yaşanan eve kapanmalar herkesin ayna karşısında daha fazla vakit geçirmesine, dikkatini 'kusur'larına yönlendirmesine yol açtı. Hatırı sayılır bir kitle, evde egzersizlere hız verdi veya diyet yaptı. Hatta veriler, burun estetiğinin bile pandemi döneminde en az 3 kat arttığını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, bu artışın sebebini evde daha fazla vakit geçirilmesi, öz çekim (selfie) alışkanlıklarının artması ve hemen herkesin fotoğraf paylaşırken başvurduğu filtrelerin yarattığı 'sanal güzellik' algısına inanma olarak açıklıyor.
Estetik operasyona olan ilginin altında yatan sebeplerin fizyolojik ve psikolojik boyutlarını, Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ercan Karacaoğlu'na ve Klinik Psikolog Pelin Hazer'e soruldu.
Sosyal medya kullanımındaki artışın ardından pandeminin de hayatımıza girmesiyle birlikte estetik ameliyatlarında patlama yaşandı. İnsanları görünüşleriyle ilgili bu kadar rahatsız eden şey ne olabilir?
Prof. Dr. Ercan Karacaoğlu: İnsanların son zamanlarda görünüşünden bu derece rahatsızlık duymasının, birkaç nedeni olduğunu düşünüyorum. Birincisi sosyal medyanın yaygınlaşması. Instagram, TikTok vb. uygulamalarda yapılan paylaşımlar buna zemin hazırladı. Eskiden insanlar sadece gezdiği yerlerdeki kişileri görüyor ve bu kısıtlı alanda gördüklerine göre bir etkileşim yaşıyorlardı. İzmirli bir kişi en fazla İzmir'in içinde gördüklerinden etkileniyordu. Ancak şimdi öyle mi? Artık İzmir'deki biri sosyal medya sayesinde, bırakın İstanbul, Ankara vs.'yi Berlin, Amsterdam, Londra, New York, Tokyo, Şanghay, Sidney, Dubai'den insanlar görüp etkileniyor. Bu da bir değişim arayışını gündeme getiriyor. Rahatsızlık duymasının bir başka dürtüsü ise pandemi ve onun getirdikleri. İnsanlar kendilerine daha fazla zaman ayırdılar. Yaşamın keşmekeşinden dolayı başkalarının üzerinde olan gözler içe döndü.
Esasında tüm estetik operasyonlar pandemi döneminde arttı. Maske kullanıldığı için insanlar yüzlerinin görünen kısımlarıya şimdiye kadar olmayacak yoğunlukta ilgilendiler. İnsanlar, üst yüzün görünmesiyle birlikte daha çok, alın germe, kaşların yukarı sabitlenmesi, göz kapağı estetiği ve badem göz estetiği için gelmeye başladılar. Diğer yandan göğüs, karın germe ve yağ aldırma da çok ilgi gördü.
Klinik Psikolog Pelin Hazer: Ebeveynler ve akranlar tarafından kötü muamele, çocukların psikolojik gelişimi üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Çocukluk çağı istismarı ve ihmali, genç erişkinlikte beden dismorfik bozukluğu (beden algısı bozukluğu) riskini artırabilir. Çocukluk döneminde istismara uğramış ya da duygusal olarak ihmal edilmiş kişilerin genç erişkinlik döneminde estetik cerrahi geçirme olasılığı daha yüksek olduğuna dair çalışmalar bulunuyor.
Ebeveynlerin, beden ölçüsü veya görünüşü hakkındaki doğrudan yorumları, çocuklarının beden imajı kavramlarını oluşturur. Beden imajı üzerindeki akran etkisi çocuklukta başlar ve ergenlik döneminde devam eder. Akranların alay etmesi, daha sonra kişinin kendi güzellik yargısını ve ideal bir benlik imajını etkileyebilir. Çocukluk ve ergenlik dönemindeki beden memnuniyetsizliği, beden imajının gelişiminde riskler yaratabilir.
Psikolog Pelin Hazer: Sosyal medyanın ve 'selfie' kültürünün yükselişi, fenomenin yıldızlarla sınırlı olmadığı anlamına geliyor. Yani Instagram, Snapchat, Faceapp gibi uygulamalardaki filtrelerin, plastik cerrahide artan bir talebi tetikleyebildiğini düşünebiliriz. Son birkaç yılda yapılan birçok araştırma, 'selfie' çekme ve sosyal medyayı vücut dismorfisi ve olumsuz benlik saygısı ve benlik imajıyla ilişkilendirdi. Pandemi sürecinde ise birçok kişi dışarıya yönelemediği için kendi bedenine, kendi zihnine dönmeye ve rahatsız olduğu özelliklerini 'düzeltme' başladı. Akıllı telefonlar gibi cihazların, onları tuttuğumuz açılardan dolayı vücut imajını daha da değiştirebileceğine dair birtakım araştırmalar var.
Doktor önerilerini dikkate almayanlar var. "O operasyon sana olmaz" demenize rağmen sizi zorlayan hastalarınız oldu mu? Bu tip hastalara ne gibi önerilerde bulunuyorsunuz?
Prof. Dr. Ercan Karacaoğlu: Elbette oldu, olmaya da devam ediyor. Herkesin yüz ve vücut yapısı farklı. Farklılık sadece yapısında değil, oranları da farklı. Bize gelen operasyon adaylarına, var olan fiziksel yapısı üzerinde çalışma yapabileceğimi, kendisinin elinde gösterdiği fotoğraftaki kişinin yüz hatlarının kendisine yakışmayacağını, farklı oranlara sahip olduklarını defalarca iletiyorum. Tabii ki burada ne istediğini bilen ve bu tür ısrarcılığı olmayan hastalarımın çoğunlukta olduğunu belirtmem gerekiyor.
Israrcı olmalarının tek sebebi, beğendiği kişi gibi görsel yapıya sahip olmak. Genelde hastalarıma kendi yüz oranı yada kendi vücut oranıyla ilgili bilgi verdiğimde bunun makul olduğunu ve yanlış düşüncelere kapıldığını ifade ediyorlar. Bir ünlüye benzemeyi bir takıntı haline getirdiyse ona kimse engel olamaz. Bire bir aynı olmasının imkanı yok zaten. Bu yüzden bir değil, defalarca ameliyat masasına yatarlar ve her seferin de farklı hekimlerin koltuklarında görüş alırlar.
İnsanlar gerçekten görüntülerinden rahatsız oldukları için mi estetiğe başvuruyorlar? Yoksa işin içinde 'toplumda kabul görme' isteği var diyebilir miyiz?
Psikolog Pelin Hazer: Beden imajı, arzu edilen özelliklerin toplumsal ve kültürel standartlarıyla birlikte kişilerin kendi inançlarından, beklentilerinden ve ön yargılarından etkilenir. İnsanlar kendileri için ideal bir beden standardı oluşturmak için ailelerinden, akranlarından ve sosyal medyadan alınan bilgileri birleştirir ve içselleştirir. Bu ölçüm standardı, kişinin kendi imajı hakkında kendi kendini yargılamayı beraberinde getiriyor. İnsanlar, vücutlarında memnun olmadıkları belli kısımlarını iyileştirmek amacıyla estetik ameliyat olmayı tercih ederler. Mükemmellik arayışı toplum tarafından onay görme beklentisi estetik 'bağımlılığa' yol açan faktörler olabilir.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan bir araştırma, savaş sırasında yüzleri şekil değiştiren eski askerlerin, yüzleri sağlam olanlara göre iş bulmasının daha zor olduğunu göstermiş. Bu nedenle plastik cerrahi genellikle yanıkları veya yaralanmaları olan kişiler tarafından yara izlerinin yeniden yapılandırılması veya kamufle edilmesi için veya doğuştan hastalığa yakalanmış kişiler tarafından tercih edilmekteydi. O zamandan beri, daha fazla insan güzellik standartlarını yerine getirmek için hızlı bir dönüşüm geçirmeyi tercih ettiğinden, estetik cerrahi popüler olduğu kadar yaygın bir fenomen haline geldi.
Son dönemlerde sık sık estetik ameliyattan sonra vücudunda deformasyon yaşayan kişilerin haberlerine denk geliyoruz. Hangi ameliyatlardan sonra deforme olma riski daha çok artıyor?
Prof. Dr. Ercan Karacaoğlu: Deformasyon normal yapının bozulmasıdır. Örneğin dolgun ve dik olan göğüslerin doğum veya kilo alıp verme gibi nedenlerle sarkması, hacim kaybı gelişmesi bir deformasyondur. Vücut deformasyonu doğum yapmış, karnı sarkmış annelerde, emzirmiş ve göğüsleri sarkmış kadınlarda, fazla kilo alıp vermiş kişilerde görülür. Özellikle mide küçültme ameliyatı olanlarda deformasyon daha çok gözleniyor. Yapılan ameliyat sonrası istenmeyen deformasyon olması mümkün mü, evet olabilir. Bunlar tüm estetik operasyonlar içinde çok az kısmı oluşturur. Ancak az da olsa çok bilinir ve duyulur. Diğer yandan her operasyonun ardından elde edilen güzel sonucun da bir ömrü vardır. Çünkü yaşlanma sürekli devam ediyor. Zamana karşı koyamazsınız ama size sevindiren güzel bir düzelme sağlarsınız. Yıllarca bunun etkisi devam eder ve bir gün tekrar zamanının etkilerini görürsünüz.
Hemen her deformasyon belirli oranlarda tedavi edilir. Deformasyonlar nadir görülür. Neden deformasyon olduğunu iyi analiz etmeliyiz. Deformasyon nedeni operasyonun yanlış yapılmasıyla ilgili olmasından daha çok başka nedenlerden kaynaklanır. Kişilerin bir hastalığının olması, sigara içmesi, operasyondan sonra yapılmaması gereken hareketlerin yapılması, ağır kaldırılması, günlük aktivitelere hemen dönülmesi bu sebeplerden sadece bazıları. Diğer çok önemli bir neden de, işin erbabı tarafından yapılmasıdır. Plastik ve estetik cerrahi uzmanı, estetik operasyonları yapacak kişidir. İstenmeyen sonuçların hiçbirinin, kişiyi estetikten caydırmadığını da belirtmem gerekiyor.
Estetik yaptıranlar, görüntülerinden son derece mutsuzlar mı yoksa hep bir şüphe ve kafa karışıklığıyla mı bu işleme karar veriyorlar?
Klinik Psikolog Pelin Hazer: Estetik ameliyatı olmak kişilerin öz güvenini artırabilir, vücut memnuniyetsizliğini azaltabilir, iç çatışmaları çözebilir ve psikolojik sıkıntıları bir nebze olsun rahatlatabilir. Estetik cerrahiden elde edilen benlik saygısı ve beden imajı, çocukluk çağı travmasının daha sonraki yaşamda ortaya çıkan üzücü yan etkilerini bir ölçüde çözebiliyor. Estetikte elde edildiği algılanan güzellik duygusu, kısa vadede belirli bir düzeyde öz güvene katkıda bulunur ve estetik cerrahi deneyimlerini keşfeden diğerlerinin sıkıntısını artırırken, görünümü güzelleştirici davranışları teşvik eder.
Bazı insanlar da estetik operasyon geçirirler ancak memnun olmadıkları için ya da daha fazlasını istedikleri için bağımlı hale gelir ve sıkıntıdan kurtulmak için tekrar tekrar ameliyat olmak ister. Bu noktadaki kişilerin mutlaka psikolojik bir danışmanlık almalarını öneriyoruz.
Estetik yaptırmak isteyenlere önerileriniz neler olur? Estetik yaptırmadan önce ve sonra neleri dikkate almalı ve nasıl hareket etmeliler?
Prof. Dr. Ercan Karacaoğlu: Estetik yaptırmak isteyen insanlara önerim; doktorlarının ağzından çıkacak sözleri dikkate almaları, alanında uzman kişilere kendilerini teslim etmeleri, olmayacak bir durum için doktorlarına ısrarcı davranmamalarıdır. Estetik cerrah her zaman hastalarının önerilerini dinler, bir noktada hastasıyla buluşur. İşte tam da burada doktor ile hasta arasında bir bağ kurulur ve bu bağ asla kopmadan ameliyat öncesi ve sonrasında devam eder.
Kaynak: Milliyet