Seçime üç kala son durum

0:00/ 0:00

Siyasetçiler herkesi sandığa davet ediyor.

Bence de herkes sandığa gitmeli; çünkü Türkiye seçimleri diğer ülkeler gibi “nüans farklarına” dayanmıyor.

Türkiye'de “terör denklemi” var. Bu terörün 2023-2028 arası şayet sınır ötesi operasyonlar derinleşirse biteceğini askeri kaynaklarım da söylüyor.

Geçen seçimdeki gibi bir oranda katılım olursa Kemal Kılıçdaroğlu kazanamıyor!

Net yazayım.

14 Mayıs’taki seçmen aynı şekilde 28 Mayıs'ta da sandığa gittiği takdirde Recep Tayyip Erdoğan yine, yeni, yeniden Cumhurbaşkanı seçiliyor.

Eğer ikinci tur seçimleri hemen ertesi gün, yani 15 Mayıs'ta yapılsaydı Erdoğan yüzde 52-53, Kılıçdaroğlu yüzde 47-48 civarında oluyordu. Bunu Ankara merkezli çalışan ciddi araştırmacılara dayandırarak söylüyorum. Benim de sosyolojik teamüle bakınca görüşüm bu yönde!

Son iki haftadır Kemal Bey oylarını ve tabanını konsolide edemedi.

Erdoğan’a oy veren yüzde 49,5 seçmen oranı 28 Mayıs’ta gidip de Kemal Bey’e oy vermez.

Eğer seçmen rehavete kapılmaz da sandığa giderse Erdoğan yüzde 49,5 ile açılış yapar ve yüzde 55'lere kadar çıkabilir.

Ancak yüzde 50,01 almak bile seçimi kazanmak için yeterli!

“REFERANDUM DEĞİL, ÜLKEYE BAŞ SEÇİYORUZ"

Sanırım Kemal Bey Cumhurbaşkanı olma derdini bıraktı, CHP Genel Başkanlığı koltuğunu koruma derdine düştü!

Bu sebeple sadece kendisi ve Başkan Erdoğan'ın "başa baş" yarışacağı seçimler için bile "referandum" diyebiliyor.

Niye referandum ki?

Neyin referandumu?

Yarışan “iki” aday var ve toplum birini seçecek. Hangisi Türkiye'yi büyütecekse o seçilecek.

Kemal Bey kaybederse; “Ben kaybetmedim ki referandum kaybetti" mi diyecek?

Eğer “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" referandumu olsaydı milletimiz TBMM'de çoğunluğu yine Cumhur İttifakı’na zaten verdi. Bu mevzu kapandı.

Elbette Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde revizyonlar ve eleştirilen yönlerin düzeltilmesi elzemdir.

“KEMAL BEY’E İFTİRA MI?”

"Demirtaş serbest kalacak" diye yazıyorsun ve “Bunu Kemal Bey söyledi” diyorsun.

"Kemal Bey'e iftira atıyorsunuz" diyorlar.

Ne yani, Kemal Bey bunu demedi mi?

Dedi!

"YPG terör örgütü değildir" demedi mi?

Dedi!

PKK elebaşları, "Erdoğan ve Bahçeli devrilmeli" demedi mi?

Dedi!

Doğruyu söylemenin adı "iftira" ve “yalan” mı oluyor?

Yoksa siz kendi inkarlarınıza kılıf uydurma peşinde misiniz?

“TAAŞŞUK-I KEMAL BEY VE MİTHAT EFENDİLER”

Son iki senesi HDP politikalarını ve Mehmetler'in sınır ötesinden tekrar Türkiye içlerine çekilmesini toplum nezdinde normalleştirmeye çalışarak geçen Kılıçdaroğlu 10 gündür tüm bunları unutturma çabası içinde!

Hatırlatanlara "provokatör, yalancı" diyenler bile var, yukarıda yazdığım gibi!

Pervin Buldan ve Mithat Sancar'la poz veren sizdiniz Kemal Bey ve onlar size açıkça destek verdiler.

“Unutun” mu diyorsunuz?

Biz unutsak tarih unutmaz.

Ve bir gün elbet tarih de unutur ve tozlu raflarda her şey kaybolur gider.

Ülkesine hizmet eden kahramanlar ise asla unutulmaz.

SON SÖZ: Uyursan; başkaları uyandırır! Unutursan; başkaları hatırlatır! Okçular Tepesi'ni terk etmeyin! Topyekûn geliyorlar! Her yandan birleştiler! Sakın rehavete kapılmayın!