Şentop: Türkiye, Avrupa'nın göçmen deposu değildir

Mustafa Şentop, Avrupa Konseyinin başörtüsü kampanyasını veto ederek durduran Fransa'yı ikiyüzlülükle suçladı. "Türkiye, Avrupa'nın göçmen deposu değil. Göç konusunda sorumluluk almayanların vicdan krizi, göç sebebiyle yaşanan kriz kadar büyük" dedi.

Şentop: Türkiye, Avrupa'nın göçmen deposu değildir

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 143. Genel Kurulu'nda konuşma yaptı.

TBMM Başkanı, "Başka ülkelere demokrasi ve medeniyet dersleri vermeye kalkan Fransa, ülkesinde büyük ölçüde sömürgecilik döneminin bakiyesi olan önemli bir Müslüman nüfus yaşarken; ev sahipliğini de yaptığı, insan haklarını savunma iddiasındaki uluslararası bir kuruluşun düzenlediği ayrımcılıkla mücadele kampanyasının sonlandırılmasına yol açıyor ve bu konuda kimseden ses çıkmıyor. Bu ikiyüzlülüğü ifşa etmek mecburiyetindeyiz" dedi.

Şentop, "Türkiye, kimseden ses çıkmasa da kimse istifini bozmasa da Müslüman olsun olmasın her zaman mazlum, mağdur ve muhtaç tüm toplumların ve insanların ve en önemlisi hakkın ve haklının yanında olacaktır" dedi.

"Özellikle de İslam düşmanlığı tüm dünyada tehlikeli seviyelere ulaştı"

Popülist siyasetin demokrasiyi ve insan haklarını ciddi şekilde tehlikeye attığını vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

"Avrupa Konseyinin Kapsayıcılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Birimi başörtülü kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadele çerçevesinde çok değerli bir kampanya başlattı. Avrupa Konseyinin temelini oluşturan insan haklarının korunması ve geliştirilmesi adına takdiri hak eden bu girişim, Konsey'e ev sahipliği yapan Fransa’da bazı siyasetçilerin gösterdiği tepkiler üzerine maalesef sonlandırıldı. Peki bu durumu nasıl izah edeceğiz? Burada, demokrasilerimizi ve insan haklarını korumak ve ayrımcılığın üstesinden gelme bağlamında kulağa hoş gelen cümleler kurarken, yaşanan bu olayı hangi zemine oturtmamız lazım? Bunu açıkça ve samimi bir şekilde tartışmak mecburiyetindeyiz. Esasen din, dil, ırk, etnik ve ulusal köken, renk gibi sebeplerle tetiklenen ayrımcılık; toplumların bütünlüğünü ve birliğini genel siyasi ayrılıklardan da fazla tehdit ediyor."

Şentop, son 20 yılda ayrımcılık, yabancı karşıtlığının arttığına dikkati çekerek "Özellikle de İslam düşmanlığı tüm dünyada tehlikeli seviyelere ulaştı. Maalesef, uluslararası toplum ve kurumlar bu vahim tablo karşısında tamamen duyarsız ve etkisiz" dedi.

Düzensiz göç krizi

Düzensiz göç krizine de değinen Şentop, "İnsanları yurtlarından, evlerinden göç etmeye mecbur bırakanlar, ortaya çıkan insani krizlerde sorumluluk almaktan kaçıyorlar. Akdeniz göçmenlerin toplu mezarına dönüştü. Göçmen botlarını Türkiye'ye doğru iten, göçmenleri aç bırakan, göçmen botlarını şişleyip batıran Yunanistan ve ona karşı tavır geliştirmeyen Avrupa ülkelerini sorumluluğa ve insanlığa davet ediyorum" şeklinde konuştu.

Şentop, Yunanistan'daki ve Batı'daki sivil insan hakları inisiyatiflerinin hazırladığı raporları, 170'ten fazla ülkenin üyesi olduğu PAB'daki bütün parlamento başkanlarına göndereceğini söyledi.

"İnsanlığın vicdanı olmuştur" diye nitelediği Türkiye'nin, 5 milyona yakın düzensiz göçmeni 10 yıldır misafir ettiğini, dünyada en çok göçmen barındıran ülke olduğunu ifade eden Şentop, "Türkiye Avrupa'nın göçmen deposu değildir. Göç konusunda sorumluluk almayan ülkelerin insanlık ve vicdan krizi, en az göç sebebiyle yaşanan insani kriz kadar büyüktür" değerlendirmesinde bulundu.