Sezgin Tanrıkulu disipline verilecek mi?

CHP’li yöneticiler, Sezgin Tanrıkulu’nun, “TSK kimyasal silah kullandı” yalanına tepki gösterdi.

Faik Öztrak, Gürsel Erol, Seyit Torun, bu iftiraya seslerini yükseltti.

Alkışlıyorum.

İYİ Parti’nin çiçeği burnunda sözcüsü Kürşat Zorlu da iftirayı kınadı. "'Kimyasal silah’ iddialarını kabul edilemez ve sorumsuz bir yaklaşım olarak görüyoruz” dedi.

Peki liderler ne dedi?

Sayın Kılıçdaroğlu’nun TSK’ya atılan bu iğrenç iftira karşısında edecek iki çift lafı yok mu?

Parti yöneticileri açıklama yapınca durumu kurtarmış mı oluyorlar? Sığınılan liman bu kadar sığ mı?

Batı’nın kimyasal silah ve benzeri yalanlarla, Ortadoğu ve Afrika’da hangi operasyonları yaptığını Sayın Kılıçdaroğlu bilmiyor mu? 2003’te Amerika Irak’ı işgal ederken, en önemli gerekçesi Saddam Hüseyin’in kimyasal silah ürettiği ve bunu muhaliflere kullandığıydı. İşgalden sonra anlaşıldı ki ortada kimyasal silah üreten fabrika falan yok.

Tabipler Birliği Başkanı’nın da, onun yalanını sahiplenen CHP’li Tanrıkulu’nun da yaptıkları Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşımaktan başka şey değildir.

Ana muhalefet lideri suskun kalmakla, parti yöneticilerine açıklama yaptırmakla sorumluluktan kurtulamaz. Türkiye’yi yönetmeye talip ana muhalefet lideri, HDP’den gelecek oyların hesabıyla, ülkenin itibarı arasında bir denklem kuramaz! Kurmamalı.

Sezgin Tanrıkulu’na disiplin yolu açılır mı?

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adaylığını resmen değilse de fiilen ilan etti. HDP’nin oylarına “ilaç” gibi ihtiyacı var. Hazır Ahmet Türk, “Kemal Bey’i destekleriz” demişken, HDP’yi ürkütmekten mi çekiniyor? HDP’den oy gelecek diye terör örgütü üzerinden Türkiye’ye yönelen her türlü iftirayı görmezden mi geleceğiz?

Peki CHP, Tanrıkulu için disiplin yolunu açar mı? Kılıçdaroğlu, milliyetçi-muhafazakâr tabanı etkilemek için, başörtüsü kanun teklifi bile hazırlarken, Tanrıkulu’nun TSK’yı hedef alan kimyasal saldırısını nasıl absorbe edecek? Kamuoyunu tatmin edecek tek hamle, Tanrıkulu için disiplin sürecini başlatmaktır. Ama cumhurbaşkanlığı seçimi için umudunu HDP’nin desteğine bağlayan Kılıçdaroğlu, böyle bir adım atmaya cesaret edebilecek mi?

Göreceğiz.

Bu arada, bazı CHP’li milletvekillerinin, Tanrıkulu’nun disipline sevki için parti yönetimine baskı yaptığını öğrendim. Yönetimden bu vekillere şöyle bir cevap verilmiş: “Genel Başkan Tanrıkulu’nu sert bir şekilde uyardı. Bir daha benzer açıklamalar olursa disiplin süreci başlatılabilir.”

İmamoğlu ve Yavaş niye suskun?

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş hâlâ cumhurbaşkanı adaylığı için en çok konuşulan iddialı ve gelişmelere bağlı olarak aday olmayı bekleyen iki isim.

Türkiye’yi yönetmeye talip iki sayın belediye başkanı.

TSK’ya kimyasal iftirası atıldığından beri, seçilmeleri halinde “başkomutan” olacak Yavaş ve İmamoğlu’ndan bir açıklama bekliyorum, umuyorum ama yok!

Mlliyetçi-Muhafazakâr kimlikleri nedeniyle Erdoğan’ın karşısına çıkarılmak istenen iki sayın başkanın da, TSK’ya atılan iftirayı görmezden gelmeleri akıl alır gibi değil.

HDP’lileri küstürmemek gibi bir kaygıları varsa, bilsinler ki milliyetçi-muhafazakârları küstürüyorlar. Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak da var sonuçta.

TOOG’un açılışına kim gidecek?

Türk mühendisler uçak yaptı, zamanın yöneticileri o uçakları gömmek için çukur açtı.

Türk mühendisler “Devrim Otomobili”ni yaptı, devrin müstebitleri onu hangarda çürümeye terk etti.

Nuri Killigil, silah fabrikası yaptı. Şaibeli bir patlamada hayatını kaybetti. Fabrika kapandı, sahip çıkan olmadı.

Şimdi, Türkiye ileri teknoloji ile ürettiği yerli otomobili TOOG’u banttan indiriyor. Törene Kılıçdaroğlu ve Akşener de davetli. Kemal Bey, törene katılmayacağını açıkladı. Akşener, “Koray Aydın katılacak“ dedi.

“Katılmama gerekçeleri ne olabilir?” diye düşünüyorum. Aklıma, “iktidarın ekmeğine yağ sürmemek”ten başka bir şey gelmiyor. Oysa yağın sürüleceği ekmek iktidarın değil, memleketin ekmeği. Milletin on yıllardır beklediği hamlelerden biri.

Türkiye’nin bu tarihi gününde törene katılmamak, siyaseten de doğru bir hamle değil. Açılışta, Erdoğan ile yan yana görünmek, TOGG banttan inerken alkışlamak, iki lidere de kazandırır ama kaybettirmezdi.