Şiir gibi siyaset
İYİ Parti ve CHP arasında olan ittifakın dağılma süreci, uzatmalı bir evliliğin bitişini andırmaya başladı. Bir tarafta ilişkiyi yürütmeye çalışan, diğer tarafta özgürlüğünü arayan ve kendi yolunu çizmeye çalışan bir kişi var.
Özgür Özel, grup toplantısında, “Yakasında güneş gördüğüm kişiler iyi insanlardır” dedi ve İYİ Parti tabanına fiilî davette bulundu.
Diğer tarafta Meral Akşener ise çok sertti. “Çiçeklerin ardından tehditler gelebilir” dedi. Siyaset mesaj işi. Özgür Özel, Meral Hanım ile görüşmeye çiçeği burnunda bir genel başkan olarak elinde çiçeklerle gitti. Aradan bir hafta geçtikten sonra “Çiçeklerin ardından tehditler gelebilir” mesajı çok sert olsa da açıkça CHP’nin yeni yönetim ekibine bir mesajdı.
Meral Hanım çiçek üzerinden mesajı verdikten sonra hız kesmedi. Şiirlerin siyasî hayatımızda önemi aşikâr. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın şiir okuduğu için cezaevine girmesi, rahmetli Bülent Ecevit’in şair olması gibi örnekleri artırabiliriz.
Meral Hanım da grup toplantısında Nihal Atsız’ın Varsağı şiirinin bir kıtasını okudu. Şiirin bir dizesi de “Kopunca bir büyük savaş, er tez gider korkak yavaş” olunca herkes mesajı anladı. Mesajı alması gereken herkes aldı ancak İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, resmî bir açıklama yaparak kesinlikle Mansur Yavaş’a bir gönderme olmadığını belirtti.
Mansur Yavaş’ın, İYİ Parti teşkilat ve tabanında olan etkisi bilinen bir gerçek. Bu sebeple Kürşad Zorlu böyle bir açıklama yapmış olabilir. Ancak Meral Hanım’ın okuduğu şiirin nereye mesaj olarak gideceğini bilmemek çok masum bir düşünce olur.
Liderlerin her konuşmasını iletişim ekibinin hazırladığını ve en ufak detayın dâhi düşünüldüğü göz önüne alındığında aslında üç seçenek ortaya çıkıyor.
Birincisi, Merak Hanım kesinlikle Mansur Yavaş’ı kast etti, ancak Yavaş’ın tabandaki etkisinden çekinildiği için Kürşad Zorlu, Mansur Bey’in kast edilmediğini söyledi.
İkincisi, Meral Hanım, bu şiiri okurken Mansur Bey’i hedef almak istemedi. Ancak kamuoyunun böyle bir mesaj alabileceğinin de farkındaydı. Mansur Yavaş’a korkak dediğinin algılanmasını umursamadı. Yani olursa olsun dedi. Hukuk tabiriyle “olası kast” ile hareket etti.
Üçüncü ihtimal ise iletişim ekibinin, bu şiirden Mansur Yavaş’ın anlaşılamayacağı görüşü olur ki eğer Sayın Akşener’in böyle bir ekibi varsa derhal değiştirsin. Ama bunun olduğunu hiç sanmıyorum.
Amacın ne olduğundan ziyade, seçmenin ne anladığı asıl meseledir. Muhakkak ki millet, samimi olanın peşinden gidecek, gündelik siyasi kaygılarla hareket edenleri de sandıkta cezalandıracaktır.