Siyasetsiz siyaset
Türkiye Yüzyılı toplantısında vizyon belgesini bir kitapçık olarak dağıttılar.
Kitapçıkta AK Parti’nin logosu yok, ismi yok.
Neden acaba…?
Ayrıca…
Toplantı salonunda tek bir AK Parti bayrağı yoktu…
Hayrola?
Toplantıyı AK Parti düzenlemedi mi?
Başka bir partinin organizasyonu mu bu?
Yoo, pekâlâ AK Parti’nin etkinliği.
Salonu onlar kiralamış…
Parayı partinin kasasından ödemişler…
Tribündeki insanlar hep partili…
Ama tek bir flama, tek bir bayrak asılı değil.
İlginç değil mi?
***
Bugüne kadar onlarca partinin, onlarca etkinliğine, lansmanına katıldım.
Kitapçıklar broşürler, nal kadar parti logosuyla kaplı olurdu.
Bayraktan, flamadan sahneyi göremezdiniz.
Bu kez bir minik logo bile yok...
***
Acaba Cumhur İttifakı'nın organizasyonu mu diye düşündüm.
O da değil…
Ne içerikte ne de söylemde Cumhur’un altını çizecek vurgu yok.
***
Basın tribününde TV100'ün standındayız.
Genel başkan yardımcıları ve üst düzey partililerle ekranda söyleşi yapıyoruz.
“Neden 11 partiyi çağırdınız? DEVA ve Gelecek neden yok?”
Açık ve net bir cevap yok. Lafı döndürüyor dolaştırıyorlar ama cevap yok…
“Bugüne kadar gazetecilere akreditasyon vardı bugün ne oldu da kaldırdınız?”
Gene kenardan köşeden…
“Peki bundan sonra akreditasyon kalkacak mı? Tüm gazetecileri çağıracak mısınız?
“Bilmiyoruz…”
***
Mahir Ünal…
AK Parti’nin ilk üç isminden biri.
Kuruluştan bugüne partinin içinde.
Bakanlık dahil oturmadığı makam kalmadı.
Grup Başkan Vekili.
Bir kitap fuarında söylediği sözlerden dolayı şimşekleri üzerine çekince…
Hele Devlet Bey zehir zemberek yüklenince…
Hemen açıklama yaptı:
“Tarihte 16 devlet kurmuş bir millete mensubiyetim ve ses bayrağım Türkçemle gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yüceltme idealini kendisine ilke edinmiş bir kişi olarak kendimi, Cumhuriyetin fikri hür irfanı hür bir evladı olarak görüyorum."
Ama olmadı.
Açıklama yetmedi.
Tam 36 saat sonra istifası istendi…
AK Parti’de kimse onun hakkında ne karar verileceğini bilmiyordu. Mahir Ünal’ın kendisi dahil.
***
Bunu AK Parti için söylüyorum da diğer partilerin farklı olduğu sanmayın.
Alın CHP’yi…
Kemal Bey’in başörtüsü açılımı yapacağı gece, partinin üst düzey yönetiminden kimsenin haberi yoktu bu açılımdan.
Birebir takip ettim, biliyorum.
Hem de bu kadar önemli, bu kadar ideolojik kırılma yaratacak bir açılımdan...
Parti üst yönetiminin haberi yok…
Milletvekillerinin bilgisi hiç yok…
***
Altılı Masa'nın diğer partileri…
Hemen hepsinin genel başkan yardımcıları ile konuşuyoruz.
Adayın kim olacağını bir tarafa bırakın, adaylık konusunun hangi ilkelerle ele alınacağı konusunda bile çok sınırlı bilgilere sahipler…
İki cümle… Üç cümle…
Gerisi…?
Masada belli olacak...
***
İlginç bir siyasi iklime girdik.
Artık Türkiye’de siyaset, herkesin konuştuğu ama kimsenin bilmediği bir oyuna dönüştü.
Sadece birkaç kişinin bildiği ve oynadığı bir oyun...