Siyasi parti kurup başarabilmek için gerekli üç şey…! 

Türkiye’de bir siyasi parti kurup başarılı olabilmeniz için… 

Veya… 

Bir siyasi hareket başlatıp kitlelere ulaşabilmeniz için… 

Üç şeye ihtiyacınız vardır:

1- Dava 

2- Kadro 

3- Para 

Bu üç şey olmadan başarılı bir siyasi hareket veya iktidara talip ciddi bir siyasi parti kuramazsınız.

(Sıralama da yukarıda yazdığım gibidir.)  

*** 

Önce bir davanız olacak. 

Hangi idelojiye ya da hangi doktrine aitseniz o ideolojiye uygun olarak öreceğiniz bir davanız olacak. 

Bir partiden mi ayrılıyorsunuz? 

Ondan ayrılış sebebiniz idelojik veya siyasal güçlü bir gerekçeye dayanacak. 

Sıfırdan bir parti mi kuruyorsunuz? 

Politik bir davanız olmalı. 

Size güzel bir örnek vereyim mi? 

*** 

Bülent Ecevit “Ortanın Solu” kitabını 1963’te yazdı. 

Henüz CHP genel sekreteri olmamıştı. 

Meraklıları o kitabı sahaflardan bulabilir. 

Ama ben ideolojik bir tavra dikkat çekmek istiyorum. 

Kitabın ilk baskısındaki kapağında beyaz bir güvercin vardır. 

Ecevit’in o kitabı yazdıktan tam 20 yıl sonra kuracağı Demokratik Sol Parti’nin amblemi beyaz güvercin olacaktı. 

Siyasal tutarlılık ve bir siyasi davaya sadakate bakar mısınız? 

Doğru veya yanlış… 

Bir siyasi davaya bunca zaman sadakatle bağlı olursanız, mutlak sandıkta karşılığını alırsınız.   

*** 

Sonra kadronuz olacak… 

Kamuoyunun iyi kötü yakından bildiği, tanıdığı ve daha önemlisi güvendiği isimlerden oluşan bir kadro. 

Siyaseti bilen ve liderine inanmış bir kadro…. 

Başarıya ulaşmış bütün siyasi partilerimize tarihten şöyle bir bakın…

Hepsi kadro hareketidir. 

Demokrat Parti’nin CHP’den ayrılırken dörtlü takririnden tutun MHP’nin kuruluşuna kadar… Veya Tayyip Bey’in 2001’de AK Parti’yi ilan ettiği o günlere kadar… 

Hepsi bir kadro hareketidir. 

Bir lider vardır, tamam, ama altı sağlam bir kadroyla örülmüştür. 

Kadro olmadan ne siyasî bir hareket olur ne de parti. 

(Unutmayın… Siyaset mezarlığı “Ben tek başıma yeterim” diyip tek kişilik parti kurmaya kalkan siyasetçilerimizin mezarlarıyla doludur…) 

*** 

Ve nihayet para… 

Para olmadan hiçbir şey yapılamayacağı gibi siyasette yapılamaz. 

Siyasetin finansmanı bugün Türkiye’nin en temel sorunudur. 

Ve tabii sizi kimin finanse ettiği de… 

Kasanızda da -izahını yapabileceğiniz- yeterli miktarda paranız olacak…  

*** 

CHP’deki değişimciler için de geçerli bu durum. 

Israrla TV programlarımda bunun altını çiziyorum. 

Davanız ne?

Kadronuz nerede…? 

Bunlarda ikna ederseniz önünüz açıktır. 

*** 

Sadece Değişimciler için değil, herkes için geçerli… 

Şimdilerde kurulmaya hazırlanan yedi değişik parti var. 

Kulağıma geliyor. 

Falanca da parti kuruyor… 

Filanca da parti hazırlığında… 

Feşmekan bey sizinle görüşmek istiyor. Yeni kuracağı partiyi ve hedeflerini anlatmak istiyor. 

*** 

Ben de standart sorumu soruyorum: 

“Bu üç şeyi tamamladınız mı?” 

Dava… Kadro… Para…? 

Bunlar tamamsa işte o zaman konuşabiliriz… 

Türkiye nasıl kurtulur?