Soğuk havalar zatürre ve soğuk algınlığına neden oluyor!
Kasım ayının gelmesi ile beraber soğumaya başlayan havalar ile soğuk algınlığı geçiren hasta sayısı her geçen gün artış gösteriyor. Soğuk havaların neden olduğu ve oldukça riskli olan hastalıklardan birisi olan zatürre ise daha sık görülmeye başlandı.
Kasım ayı ile her geçen gün soğumaya başlayan havalar ile gündeme gelen soğuk algınlığına yakalanan sayısı günler geçtikçe artış göstermeye devam ediyor. Oldukça ağır ve riskli olan zatürre ise sık görülmeye başlanan hastalıklardan birisi.
Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü, zatürre hastalığının belirtileri ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı en sık rastlanan belirtilerdir. Nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebilir" ifadesi kullanıldı.
ZATÜRRE AKCİĞER DOKUSUNU ETKİLEYEN BİR HASTALIKTIR
Kırıkkale İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 12 Kasım tarihinin "Dünya Zatürre Günü" olarak belirlendiği ifade edildi. "Pnömoni"nin halk arasında "zatürre" hastalığı olarak bilindiği belirtilen açıklamada, "Akciğer dokusunu etkileyen, virüs ve daha nadiren mantarlara bağlı gelişen bir enfeksiyon hastalığıdır" denildi.
Açıklamada, pnömoniden ölüm oranının hastalığın ağırlığı ile ilişkili olarak yüzde 1 ile yüzde 60 arasında değiştiği ve hastanede tedavi edilen pnömonilerde oranın belirgin daha yüksek olduğu, zatürre erişkin yaştaki kişileri ve çocukları tüm dünyada etkilese de en çok Güney Asya ve Afrika'da görüldüğü aktarıldı.
''HALSİZLİK GİBİ BELİRTİLERİ OLABİLİR''
Çocukların burun ve boğazlarında bulunan virüs ve bakterilerin aspire edilerek akciğere ulaştığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:"Mikropların akciğerlere ulaşması çeşitli yollarla olur. Örneğin; çocukların burun ve boğazlarında bulunan virüs ve bakteriler aspire edilerek akciğerlere ulaşıp hastalık oluşturabilirler. Yine, hasta bir kişinin öksürmesi veya aksırması sonucu havaya yayılan mikroplu damlacıkların solukla alınması da hastalığa neden olabilir. Daha nadir olarak, hastanın vücudundaki bir iltihap odağından mikroplar kan yoluyla akciğerlere ulaşabilirler. Ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı en sık rastlanan belirtilerdir. Nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. Ağır zatürre durumlarında bir hastada deri ve mukozanın mavi renk alması, ciddi nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı olabilir."
''VERİLER 72 SAAT İÇİNDE SONUÇLANIR''
Antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler gibi tedavilerin genellikle kullanıldığı aktarılan açıklamada, "Hastaneye yatması gereken hastalarda daha farklı tedaviler gerekebilir. Çok ağır zatürre durumlarında yoğun bakımda yatış, solunum desteği uygulanma zorunluluğu doğabilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi çoğu kez mümkün olmayabilir. Ancak zatürre tanısı konduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavinin başlanması gereklidir. Bu nedenle hastanın yaşı, kronik hastalıkları, zatürrenin şiddeti gibi durumlar dikkate alınarak antibiyotik tedavi başlanır. Balgamda herhangi bir mikrobun izlerinin tespiti ve bu mikrobun hangi antibiyotikle tedavi edilebileceğine dair veriler 72 saat içinde sonuçlanır. Sonuçlara göre antibiyotik tedavisi yeniden düzenlenebilir" değerlendirmesi yapıldı.