Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti'nin konuğu İsmail Küçükkaya oldu: İmamoğlu- Yıldırım yayınının arka planında neler oldu?

Ünlü berber Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti'nin bu haftaki konuğu gazeteci İsmail Küçükkaya oldu. Şükrü Dudu ve İsmail Küçükkaya’nın keyifli bir sohbet gerçekleştirdiği programda Küçükkaya, çok konuşulan İmamoğlu- Yıldırım yayınının arka planını anlattı.

İsmail Küçükkaya moderasyonunu yaptığı Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım yayının arka planında neler yaşandığını tv100’n sevilen programlarından birisi olan Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti’nde anlattı.

“GÜVENİ BOŞA ÇIKARMAMAM GEREKİYORDU”

O benim hayatımın en önemli heyecanıdır. Başka seçim yayınları yaptık ama hiç bu kadar heyecanlanmadık. Çok tarihi bir sorumluluk vardı üzerimde. İki tarafta, iki partide beni istemişti.  Halk da bana güveniyordu dolayısıyla o güveni boşa çıkarmamam gerekiyordu. Önce ekibimle bir toplantı yaptım. Ne yapmalıyız, nasıl bir tavır içerisinde olmalıyız diye sonra Ankara’daki danışmanım var Nihal Kemaloğlu onunla konuştum. Ondan sonra bir yol haritası çizdik.

“ŞÜKRÜ DUDU’YA GELMEK BENİM TOTEMİM”

Sabah ilk yürüyüşümü yaptım, duşumu aldım sonra Şükrü Dudu’ya tıraşımı oldum. Bu benim uğurum, her seçim öncesinde geliyorum. Önemli yayınlarımdan önce geliyorum. Totemim benim. Buraya gelip saçımı biraz düzeltmek.

“O YAYINDA RİSKE GİRME, HAKEM GİBİ OL DEDİM”

Şimdi bir tarafta Ak Parti ve Ak Parti’nin adayı Binali Bey. Bir tarafta CHP ve onun adayı Ekrem İmamoğlu. İkisi de güvenmişler ve kabul etmişler. Bütün televizyonların ortak yayın yapacağı bir platform. Bende dedim ki riske girmeyeceksin, hakem gibi ol. İyi hakem ne yapar? Oyuna çok müdahale etmez, oynamaya zemin verir. Kendini sıfırla dedim, görünmez kıl, bu gibi ol, nötr ol ve eşit ol. Benim o gün ki formülasyonum buydu ve bunu yaptım. Dedim ki kendime asla kendini göstermeye çalışma. Şöyle düşün, senle benim hikâyelerime çok benziyor. Bugün yemin ediyorum İstanbul’un iki belediye başkanı karşısında şu an herkes moderasyon yapabilir. Soracağın sorular belli, her şey belli. Bir tek eşit ve adil olman gerekir, ikisinden birisi oyunun kuralını bozmak isterse o zaman otoriter bir hakem olacaksın. Onu yaptım ben, temiz oldu.

“İZLEYİCİYE KENDİNİ TESLİM EDECEKSİN, FORMÜL BU”

Ekip arkadaşlarımdan Zafer Söken’in bir önerisi vardı. Önce saçma geldi insanlara. Dedi ki program biterken en son soruyu ikisini de şunu sorar mısın dedi. “Program nasıldı, nasıl geçti, bir şikayetiniz var mı?” ben bunu ilk bir absürt buldum sonra hak verdim. İyi ki de sormuşum. İkisine sordum. İkisi de teşekkür etti ve güzel bir yayın oldu dediler. Sonradan bazı kötü niyetli çevreler üç gün geçtikten sonra numaralar çekmeye çalıştılar. Seçimi manipüle etmek için. Ben şuna inanırım televizyonda izleyen insanları kandıramazsın. Onlar sana bakıyorlar, senin ne yaptığını ne ettiğini görüyorlar. İzleyicinin toplam fikri değişmez. Sen düzgün bir iş yapıyorsan. Dolayısıyla o kadar akıllıca bir şey oldu ki o izleyiciye kendini teslim edeceksin, formül bu.

 
“KILIÇDAROĞLU’NA HAKSIZLIK YAPILDIĞINI GÖRÜYORUM”

Kılıçdaroğlu CHP’nin en son başarısında aslan payına sahip bir liderdir. Ona haksızlık yapıldığını görüyorum. Özgür Özel kuşkusuz 4-5 Kasım kurultayını kazandı geldi ve 5 ay içerisinde yerel seçim zaferi ile taçlandırdı ama kendisini bu noktaya taşıyan rüzgarı aslında Kılıçdaroğlu sağlamıştı. Özgür Özel’de onunla hiç kavga etmeden, tartışmadan onun açtığı yolda yürüdü.