Şansal Büyüka - Milliyet
Derbi büyüklüğünün gerisinde kalan, sonucuyla Fenerbahçelileri süper mutlu eden, Galatasaray adına “son teselli”nin de hayal olduğu bir maç seyrettik... Ne olursa olsun, sezon boyunca yerden yere vurulan Fenerbahçe‘yi ayağa kaldıran ve futboluyla, sonuçlarıyla belirli bir ivme kazandıran teknik direktör İsmail Kartal‘ın en azından bir alkışı hak ettiğini düşünüyorum...
Erman Toroğlu - Fotomaç
Başlık olarak iki şekil düşündüm, biri 'Zavallı G.Saray' diğeri 'Hak ettiler'... Yani Fenerbahçe. 'Zavallı G.Saray' atsaydım başlığı, bu sefer Fener'in oyununa, galibiyetine gölge düşürürdüm. Onun için 'Hak ettiler' başlığını kullandım. Son yıllarda bu kadar bariz, açık ara kalitede bir derbi seyretmedim.
Mehmet Demirkol - Fanatik
İlk yarı 1 tehlikeli şutla bitince Torrent artık bir risk alayım dedi. Galatasaray dikine araya pas yapmaya başladı ama Fenerbahçe yine iyi yerleşti. Kerem dışında fark yaratacak bir oyuncu olmayışı, Gomis’in atıllığı, Kim başta, 2 orta saha 2 stoperin uyumu şans vermedi. Ama Fenerbahçe de çıkamadı. Sanırım İsmail Kartal artık müdahale etmeye karar verdiğinde Serdar Dursun’un golü geldi. Torrent’in taktik seçim konusunda radikal davranamayışı hatası. Bu maçı sadece kazanması yetmezdi. Baskılı bir oyunla kazanarak kendisini kabul ettirebilirdi. Ama arada kalınca bu kez hiç bir şey kazanamadı.
Güntekin Onay - Hürriyet
F.Bahçe, kendi kalitesinin ve temposunun altında kalmasına rağmen derbide zorlanmadan kazandı. 50 bine yakın taraftarının desteğiyle başlama düdüğünden itibaren kazanma kararlılığını sahaya yansıtan sarı lacivertli takım, tartışılmayacak ve haklı bir galibiyet elde etti.
İsmail Kartal, bu takımı nereden aldı, nereye getirdi. Bu kesinlikle gözardı edilmemeli. Başardıkları, yakaladığı müthiş çıkış ve oynattığı futbol alkışı fazlasıyla hak ediyor.
Son cümle de tekrar Galatasaray için... Sarı-kırmızılılar bu orta saha kalitesi ile 41 puana ulaşması bile başarı.
Uğur Meleke - Hürriyet
Ancak rakip analizi konusunda usta olduğunu bildiğimiz Torrent’in Fenerbahçe’nin sağ kanat organizasyonlarına karşı özel hazırlık yapmaması da şaşırtıcıydı. Zira Fenerbahçe son bir aydır defalarca sahneledi bu hücum tipini: Oyunu sağa yığıyorlar. Sağ bek Osayi geliyor, sağ iç Crespo geliyor, İrfan ve Mert geliyorlar. Orada şok kalabalıkla bir asimetri yaratıyorlar. Dün maçın 25’inci dakikasında Mert araya oynadı. Osayi yerden çevirdi, Zajc vuramadı. Sadece bir dakika sonra yine aynı hücum sahnelendi. Yine Mert, yine Osayi’ye oynadı. Yine vuran Zajc oldu. Ve gol geldi bu kez... Dün bu dörtlü, bu planı defalarca sahneledi. Hem birinci, hem ikinci gol sağdan organizasyonlarla geldi. Galatasaray savunması yanıt veremedi bu silaha.
Gürcan Bilgiç - Fotomaç
Büyük maçların, büyük oyuncuları olur. Fenerbahçe'nin ilk golünün hazırlayıcısı, ikincisindeki pasın ismi Mert Hakan'dı. İrfan Can, artık klasik hale gelen sağ kanat organizasyonlarında yine dikkatleri üzerine çeken isim oldu. Anka Kuşu gibi küllerinden doğuyor Fenerbahçe. Taraftarıyla sarıldı, oyun gücü ile tehdit eden oldu, performansları ile takdir toplayıp, bu kötü sezonda mutluluk formülü icat ettiler. (...) Sezonun elbette şampiyonu olacak, ama "ligin ağabeyi"ni bu derbi belirler. Fenerbahçe tekrar koltuğunda…
Aydın Türkmen - Akşam
Aslında geneline bakıldığında beklendiği gibi oldu... Bu maç da heyecanı, temposu düşük maçlar arasında yerini aldı.
Durum o kadar vahimdi ki, Sarı-Kırmızılılar'ın kaleyi bile bulmayan ilk şutu 30. dakikada geldi.
Fenerbahçe'nin attığı ilk golde, ceza sahası içinde bulunan Taylan'ın alan kontrolü yapmaması, Berkan'ın ise bütün gollerini içeri katederek atan Zajc'ı takip etmemesi bu takımın orta sahası olamayacakların kanıtı gibiydi. Yani koca Galatasaray saç baş yolduran orta sahadaki bu kalitesizliğe bir sezon boyunca çözüm bulamadı, bulsun diye alınan Pulgar, Erasmus'la İstanbul'a gezmeye gelmiş öğrenciye döndü!
Hakem de tercih haklarını ev sahibinden yana kullandı. Özellikle ikinci gol öncesi Serdar Dursun'un Taylan'a yaptığı hareketi es geçen Atilla Karaoğlan, ilk yarıda benzer bir pozisyonda Marcao'ya sarı kart verdiğini unutmuştu.
Çaresiz futbola rağmen Torrent, en büyük zaafı olan oyuna geç müdahale huyundan bu maçta da vazgeçmedi. Zaten rakibine oranla oyunu değiştirme özelliği sınırlı olan yedeklerini yine geç oyuna sürdü. "Gelecek yıl takımda kalmalı mı?" tartışmalarına da böylece son noktayı koymuş oldu!
Levent Tüzemen - Sabah
İrfan Can, elini kolunu sallayarak oynadı. Atakları organize etti. Gollerin başlangıç paslarını verdi. Torrent, İrfan'a "Nasıl önlem alırım?" diye kafa bile yormadı. Aanholt'un bölgesinden İrfan'ın hazırladığı ataklarda Osayi hep bindirdi ve Zajc'a da golü attırdı. Yenilen golde yine gölgeleri kovalayan, adama koşmayan ve hemen arkasındaki Zajc'a dikkat etmeyen yine Taylan oldu. Bir oyuncu aynı hataları devamlı yapar ve hiç ders almaz mı?
Reha Kapsal - Fotomaç
Derbi öncesinde daha moralli ve formda olan Fenerbahçe, daha moralsiz ve formsuz olan Galatasaray'dı. Sarı-kırmızılı takım Domenec Torrent geldiğinden beri ne oynadığı belli olmayan oyuncuların saha içi düzeninde çoğu maçta kendi kafalarına göre hareket ettiği oyun anlayışı genelde hakimdi. Ve de teknik adamın eli değdiği oyunun ve oyuncunun geliştiği bir süreç de yaşanmadı.
Kaybetmekten korkan insan asla kazanamaz. Galatasaray'ın derbideki oyununun, kurgusuzluğunun, korkaklığının bu cümle bana göre en iyi ifadesidir. Fenerbahçe favori olarak çıktığı maçta işi şansa bırakmadı. Seyircisiyle yarattığı muhteşem atmosferle hem skor, hem de oyun olarak Galatasaray'a üstünlük sağladı.
Ali Ece - Fanatik
Gomis etkisiz, Taylan ve Cicaldau kötüydü. Crespo mücadele gücüyle direnç noktası olurken, İrfan Can süper oynamasa da özellikle Serdar Dursun’un skoru 2- 0’a getirdiği golünde teknik kalitesini sahaya yansıtmayı başardı. O golde Osayi’nin içeri sızması bir kez daha Galatasaray savunmasının dengesini bozdu. Torrent hoca değişikliklerde geç kaldı lakin kendi kurmadığı formsuz bir kadroyla yapabileceği hamleler de son derece sınırlıydı. İsmail Kartal ise kendi kurmadığı kadroyla ligde son 8 maçın 7’sini kazanmayı başardı, lakin sezon başında göreve gelse bu kadroyu birkaç takviye şartıyla yeterli bulurdu. Artık top başkan Ali Koç’ta!