Suriye: Kim kazandı, kim kaybetti?

“Yakıp yıkmaya, katletmeye, sahte iddialarla gasp etmeye imparatorluk ve zafer diyorlar. Çöl haline getirilen, kan deryasına dönüştürülen topraklarda barış yeşermez.”

Romali tarihi ve hukukçu Tacitus, sanki tam da bugünün Ortadoğu ve Suriye’sini anlatmış…

Uluslararası medyanın yere göğe sığdıramadığı HTŞ adlı terör örgütünden “Yeni Suriye”yi yaratmasını bekliyorlar.

Katar, Suud, İsrail, İngiliz ve ABD destekli Selefi örgüt, yoğun bir anti - Esad propagandası eşliğinde sözde “Yeni Suriye Cumhuriyeti”ni kuruyor.

Önü açılan bu selefi örgüt ilk icraat olarak ise Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad’ın mezarını yakmakla başlıyor.

Bu aşağılık ve insanlık düşmanı eylemi yapanların kuracağı Suriye’nin nasıl bir cehennem olacağı apaçık gözüküyor.

HTŞ’nin karanlık lideri Colani, ABD ve İsrail’i “incitecek” tek bir söz bile söyleyemezken, “Suriye’de artık Filistin örgütleri barınamayacak” diyor.

Suriye’yi sanki Netanyahu yönetiyor!

Aslında yukarıda verdiğim iki örnek bile hem HTŞ’nin siyasi genetiğini hem de Suriye’nin nasıl bir karanlığa itildiğini göstermesi açısından yeterli..

Uzun uzun anlatmaya da gerek yok sanırım.

Suriye’de sınırlarını genişleten İsrail,

Asırlık düşmanları İran ve Rusya’yı bölgeden çıkartan ABD,

Destekledikleri örgüt HTŞ aracılığıyla Suriye’ye fiilen el koyan İngiltere, Katar ve Suudi Arabistan kazandı.

Kaybeden ise Selefi Vahhabi bir örgütün eline düşen Suriye halkı oldu.

Yazık oldu Suriye’ye… Ülkeyi kaça böleceği bilinmeyen CIA destekli ortaçağ kalıntısı bir örgütün eline düştü…