Sivas'ta 1229 yılında yapılan ve UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası'nın taç kapısındaki denge sütunu olarak bilinen parçanın başka bir amaçla yapıldığı ortaya çıktı.
Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde 1229 yılında Süleyman Şah oğlu Ahmet Şah ile eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan ve mimarisiyle ilgi çeken Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası'nın kapılarında dönemin ustaları tarafından yapılan, kendi etrafında dönme özelliği bulunan 3 sütun yer alıyor.
Caminin tekstil kapısındaki 2 sütunla darüşşifa kapısı olarak da nitelendirilen taç kapıdaki sütun, 1939 Büyük Erzincan Depremi sonrasında dönme özelliğini kaybetti. Yıllardır depreme yönelik denge sütunu olarak bilinen caminin taç kapısındaki pencere önündeki sütunun, aslında dekoratif amaçlı olduğu belirtildi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Mimarlık, Güzel Sanatlar Ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Bina Bilgisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Tuztaşı, dönemin ustaları tarafından caminin kapılarına, birbirine benzer 3 sütun yerleştirildiğini, ancak batı kapısındaki, denge için yapılan 2 sütunla darüşşifa taç kapısındaki tek sütunun işlevlerinin farklı olduğunu söyledi.
'DEKORATİF AMAÇLI'
Sütunlarla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Uğur Tuztaşı, "Divriği Ulu Cami bir külliye gibi hem cami kısmı, hem de dar şifa kısmı var. Şimdi bu denge sütunlarından, bizim kaynaklardan yorumladığımıza göre iki tanesi cami kapısında, yani bu batı kapısı dediğimiz, bir tanesi de Darüşşifa taç kapısındadır.
Darüşşifa kapısında olan sütun farklıdır. Batı kapısında olan sütunların benzer örnekleri, Anadolu'da muhtelif yerlerinde görüyoruz. Divriği'deki bu caminin batı cephesinin, özellikle Divriği'de yaşanan depremlerde çok zarar gördüğünü biliyoruz. Bu denge sütununun üç tanesinin de batı cephede olması ilginçtir. Ama Darüşşifa kapısında bulunan sütun biraz farklıdır. Etrafındaki yıldız motiflerini tutan bir görevi var. Kısacası orada dekoratif amaçlı yapılmış. Sekizgen bir motifle yapılıyor. Bu sütunun güneş saati niteliğinde olduğu da söylenmektedir" dedi.
'TEKİL BİR UYGULAMA'
Sütunların 1939 Büyük Erzincan Depremi sonrasında dönme özelliğini kaybettiklerini belirten Doç. Dr. Tuztaşı, "Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'ndaki bu sütun şu anda zaten kilitlenmiş durumdadır. Çünkü depremden sonra tahrip olduğu söyleniyor. Belki daha önce de bu işlevini yitirmiş olabilir ama bu fazla rastlanılan bir örnek değil. Bu yüzden tekil bir uygulamadır. Dolayısıyla eserin batı kapısındaki sütunlar denge sütunları referansı veriyor ama diğeri daha çok dekoratif çok amaçlıdır. Bunların depremden ziyade yapının statik bozulmalarını önceleyen, onlarla ilgili bilgi veren sütunlar olduğunu biliyoruz" diye konuştu.