Tarihi centilmenlik
Ligin en kritik haftalarında birine giriyoruz. Hafta sonu Fenerbahçe, iki yıl önce kendisini şampiyonluktan etmiş Sivas deplasmanında olacak. Beşiktaş ise şampiyonluk potasına tamamen girebilmek adına lider Galatasaray'ı evinde ağırlayacak.
Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe yine tarihi bir fırsatı tepti. Galatasaray, Karagümrük'e evinde yenilmekten son anda kurtulmuşken Fenerbahçe evinde 2-0 öne geçtiği maçta son 35 dakikada yediği 3 golle 2 puan bıraktı. Adeta ezeli rakibine, yok yok olmaz siz şampiyon olun deyip ironik bir tabirle centilmenlik yaptı.
Tarihi fırsatı tepti. Jesus'u anlamak imkânsız. Jesus'u bu görevde tutan Ali Koç'u da anlamak mümkün değil.
Galatasaray sezonun ilk yarısında Karagümrük maçıyla 14 maç sürecek galibiyet serisine başlamıştı. Bu defa da Karagümrük'e çok formda girdiği bir haftada evinde 2 puan verdi.
Puan farkı hala altı. Ancak Galatasaray'ın önünde çok zorlu maçlar var. Beşiktaş deplasmanında alınacak olası bir mağlubiyet Fenerbahçe'yi cesaretlendireceği gibi Beşiktaş'ın da iştahını kabartacaktır. Besiktaş'a deplasmanda kaybetmiş Galatasaray'ın Başakşehir'e kupada olduğu gibi yenilmeyeceğini kimse iddia edemez. Üstelik daha Ankaragücü deplasmanı ve ilk yarıda ki maçın rövanşını isteyen Fenerbahçe maçı var.
Galatasaray'ın işi zor ancak Fenerbahçe'de büyük hatalar yapıyor. Jesus'a sabreden Ali Koç da pek tabi ki bu hatalardan birinci dereceden sorumlu.
Tüm bu talihsizlikler ve olumsuzluklara rağmen sezon sonu şampiyonluk gelirse de bu şampiyonluk yine Jesus'un değil doğrudan Ali Koç'un aldığı şampiyonluk olur. Sezar'ın hakkı Sezar'a
ANADOLU'NUN PARLAYAN YILDIZI
Son sahuru Zonguldak’ta maden işçisi arkadaşlarımızla yapmak nasip olmuştu. Gitmişken Zonguldak’ta herkesin konuştuğu bir ilçeyi sürekli duymaya başladım. Çaycuma…
İnsanlar tavsiye ettikçe Zonguldak'ın bu şahane ilçesini görmeden İstanbul’a dönmem olmazdı. Öyle de yaptım.
Gerçekten inanamadım. Zonguldak'ın bu mütevazı ilçesi doğal güzellikleriyle İsviçre'yi andırıyordu. Karadeniz'in doğal güzelliği zaten dillere destan ancak şehrin merkezi yapılanması da en az doğal güzellik kadar sadece ve şık düşünülmüş. Modern Avrupa şehirleri gibi araçların her yere park edip yayaların haklarını gasp edilmesinin önüne geçilmiş. İlçe merkezinin tamamında korunaklı bisiklet yolları mevcut.
Her şeyi anladım ama şehri golf arabasıyla gezen modern görünümlü, orta yaşlı bir adamı görünce golf sahasının burada ne işi var derken esnaftan aracı kullanan kişinin belediye başkanı Bülent Kantarcı olduğunu öğrendim. Kendi sadeliği ve mütevaziliğini ilçeye de yansıtmış.
Hangi partiden olduğuyla ilgilenmedim sevgili okurlarım. Zaten belediye başkanları kamu görevi yaparlar. Memleket için taş üstüne taş koyan herkes başımızın tacı olsun.